Boşanma davasında hapis cezası - Yılmazlar Hukuk Bürosu
Yılmazlar Hukuk Bürosu /blog/bosanma-davasinda-hapis-cezasi

Boşanma davaları, Türk hukuk sisteminde Aile Hukuku kapsamında ele alınan ve tarafların kişisel haklarını doğrudan etkileyen süreçlerdir. Boşanma sürecinde tarafların uyması gereken birtakım yükümlülükler bulunmaktadır. Bu yükümlülüklerin ihlali durumunda, özellikle icra hukukunda, bazı durumlarda disiplin hapsi gibi yaptırımlar söz konusu olabilir. Bu makalede, boşanma davası sürecinde hangi durumlarda disiplin hapsinin gündeme gelebileceği, ilgili yasal düzenlemeler ve güncel Yargıtay kararları ışığında incelenecektir.



Boşanma Davasında Disiplin Hapsinin Hukuki Dayanakları



Türk Medeni Kanunu (TMK) ve İcra ve İflas Kanunu (İİK), boşanma sürecinde tarafların uyması gereken kuralları ve ihlal durumunda uygulanacak yaptırımları düzenler. Özellikle İcra ve İflas Kanunu'nun 344. maddesi, nafaka yükümlülüğünün ihlali halinde disiplin hapsi öngörmektedir. TMK'da doğrudan hapis cezası öngören bir düzenleme bulunmamaktadır. Ancak TMK hükümleri çerçevesinde verilen mahkeme kararlarının icra edilmemesi halinde İİK hükümleri devreye girebilir. Ayrıca, 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında verilen tedbir kararlarının ihlali halinde de disiplin hapsi gündeme gelebilir (6284 sayılı Kanun, m. 13).



Nafaka Yükümlülüğünün İhlali ve Disiplin Hapsi



Boşanma davası sürecinde veya kesinleşmiş boşanma kararı sonrasında, mahkeme tarafından belirlenen nafaka yükümlülüğünün yerine getirilmemesi, disiplin hapsine yol açabilir. İcra ve İflas Kanunu'nun 344. maddesi, nafaka borcunu ödemeyen borçlunun, alacaklının şikayeti üzerine, üç aya kadar disiplin hapsi ile cezalandırılacağını belirtir. Burada dikkat edilmesi gereken husus, nafaka borcunun ödenmemesinin "haklı bir neden olmaksızın" gerçekleşmiş olmasıdır. Borçlunun ödeme güçsüzlüğü içinde olması ve bunu belgelemesi halinde disiplin hapsine hükmedilemez. Disiplin hapsi, adli sicile işlemez. Ancak, borçlunun ekonomik durumunun kötü olduğu ve ödeme güçsüzlüğü içinde bulunduğu ispatlanırsa, disiplin hapsi kararı verilemez. Yargıtay, nafaka yükümlülüğünün ihlalinde ödeme gücünün olup olmadığını titizlikle araştırmaktadır (Örn: Yargıtay 12. HD, 2016/18535 E., 2017/4510 K.). Ayrıca, nafaka borçlusunun, nafaka alacaklısının yeniden evlenmesi veya ölümü gibi durumlarda nafaka yükümlülüğü sona erer ve bu durumlarda da disiplin hapsi söz konusu olmaz.



Çocukla Kişisel İlişki Kurma Engeli ve Yaptırımlar



Boşanma sonrasında velayet kendisine verilmeyen tarafın, çocukla kişisel ilişki kurma hakkı bulunmaktadır. Bu hakkın engellenmesi durumunda, İcra ve İflas Kanunu'nun 341. maddesi uyarınca, alacaklının (kişisel ilişki kurma hakkı engellenen tarafın) şikayeti üzerine borçlu (velayet sahibi taraf) hakkında disiplin hapsine hükmedilebilir. İİK m. 341 uyarınca bu hapsin süresi altı aya kadar olabilir. Ancak, çocuğun üstün yararı gözetilerek, kişisel ilişki kurmanın çocuğa zarar vereceği durumlarda, mahkeme bu hakkı kısıtlayabilir veya tamamen kaldırabilir. Yargıtay kararlarında, kişisel ilişki kurma hakkının engellenmesinin sürekli ve kasıtlı olması gerektiği vurgulanmaktadır (Örn: Yargıtay 12. HD, 2017/682 E., 2017/10204 K.). Kişisel ilişki düzenlemesinin uygulanabilir, açık ve net olması da aranır (Yargıtay 12. HD, 2016/22741 E., 2017/6518 K.).



6284 Sayılı Kanun Kapsamında Verilen Tedbir Kararlarına Aykırılık ve Yaptırımlar



6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında verilen tedbir kararlarına aykırı davranılması halinde, İİK'nın 344/a maddesi uyarınca disiplin hapsi uygulanabilir. Bu kanun, şiddete maruz kalan veya şiddet tehlikesi altında bulunan kadın, çocuk, aile bireyleri ve diğer kişileri korumayı amaçlar. Kanun kapsamında verilen uzaklaştırma, konuta yaklaşmama, iletişim araçlarıyla rahatsız etmeme gibi tedbir kararlarına uyulmaması durumunda, ihlal eden kişi hakkında üç günden on güne kadar disiplin hapsine hükmedilebilir. Tedbir kararının gereklerine aykırılığın her tekrarında, bu ceza tekrarlanabilir (6284 sayılı Kanun, m. 13). Yargıtay, bu tür ihlallerde disiplin hapsi uygulanabilmesi için tedbir kararının usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olmasını ve ihlalin gerçekleştiğinin somut delillerle ispatlanmasını aramaktadır.



Aile Konutuna İlişkin Kararlara Aykırılık ve Yaptırımlar



Boşanma davası sürecinde, mahkeme tarafından aile konutunun eşlerden birine tahsis edilmesi kararı verilebilir. Bu karara rağmen, konutu terk etmeyen veya konuta girmeye çalışan taraf hakkında, İcra ve İflas Kanunu hükümleri çerçevesinde işlem yapılabilir. Konutun tahliyesi için icra takibi başlatılabilir. Ancak, TMK'nın 195. maddesi uyarınca alınan önlemlere aykırı davranılması halinde doğrudan hapis cezası öngörülmemektedir. Bu tür durumlarda, ihlalin niteliğine göre Türk Ceza Kanunu'ndaki ilgili hükümler (örneğin, konut dokunulmazlığını ihlal suçu) uygulanabilir. Zorlama hapsi kavramı, İcra ve İflas Kanunu'nda belirli durumlarda (örneğin, bir işin yapılmasına veya yapılmamasına ilişkin ilamların yerine getirilmemesi halinde) uygulanabilir. Ancak, aile konutuna ilişkin kararlarda doğrudan zorlama hapsi uygulanması söz konusu değildir. Bu kararların icrası, icra müdürlüğü aracılığıyla gerçekleştirilir.



Sonuç ve Öneriler



Boşanma davası sürecinde veya sonrasında, mahkeme kararlarına uyulmaması durumunda disiplin hapsi gibi ciddi yaptırımlar söz konusu olabilmektedir. Nafaka ödememe, çocukla kişisel ilişkiyi engelleme ve 6284 sayılı Kanun kapsamındaki tedbir kararlarına aykırılık gibi ihlaller, disiplin hapsiyle sonuçlanabilir. Bu nedenle, tarafların hukuki yükümlülüklerini yerine getirmesi ve mahkeme kararlarına uyması büyük önem taşımaktadır. Özellikle nafaka yükümlülüğünün yerine getirilmemesi durumunda, borçlunun ödeme güçsüzlüğü içinde olup olmadığı titizlikle incelenmelidir. Boşanma sürecinde yaşanabilecek hukuki sorunlar için bir avukattan profesyonel destek alınması, hak kayıplarının önlenmesi açısından önemlidir. Ayrıca, İcra ve İflas Kanunu'ndaki ilgili maddelerin (özellikle 341, 344 ve 344/a maddeler) ve 6284 sayılı Kanun'un güncel hallerinin ve Yargıtay kararlarının takip edilmesi, sürecin doğru yönetilmesi için gereklidir. Özellikle 6284 sayılı Kanun kapsamındaki tedbir kararlarının ihlali halinde, ihlalin ispatı ve usulüne uygun tebligatın yapılmış olması disiplin hapsi uygulanabilmesi için kritik öneme sahiptir.

Hukuki Danışmanlık