Boşanma sürecinde mal paylaşımı, eşler arasında en çok ihtilaf konusu olan hususlardan biridir. Özellikle taşınır mallardan biri olan arabanın paylaşımı, pratikte pek çok sorunu beraberinde getirebilmektedir. Bu makalede, boşanmada araba paylaşımının hukuki boyutları, Yargıtay kararları ışığında ve Türk Medeni Kanunu (TMK) hükümlerine göre ele alınacaktır.
## Boşanmada Mal Paylaşımının Hukuki Dayanağı
Türk Medeni Kanunu'nun 202. ve devamı maddeleri, eşler arasındaki mal rejimlerini ve boşanma halinde mal rejiminin tasfiyesini düzenlemektedir. Eşler, evlenirken veya evlilikleri devam ederken bir mal rejimi sözleşmesi ile kanunda öngörülen mal rejimlerinden birini seçebilirler (TMK m. 203). Eğer eşler arasında bir mal rejimi seçimi yapılmamışsa, yasal mal rejimi olan "edinilmiş mallara katılma rejimi" uygulanır (TMK m. 202). Edinilmiş mallara katılma rejiminde, her eşin bu rejim kapsamında edindiği mallar üzerinde hak iddia etmesi mümkündür (TMK m. 219 vd.). Araba da bu kapsamda değerlendirilen taşınır bir maldır.
Boşanma davası sırasında arabanın hangi eşin kişisel kullanımına tahsis edildiği, mülkiyetinin kime ait olduğu ve hangi tarihte edinildiği gibi faktörler, paylaşımın nasıl yapılacağını belirleyecektir. Ayrıca, arabanın edinilmesinde diğer eşin katkısı olup olmadığı da dikkate alınacaktır.
## Arabanın Mülkiyet Durumuna Göre Paylaşım
Arabanın paylaşımında öncelikle mülkiyet durumu incelenmelidir. TMK'nın 220. maddesi uyarınca, araba eşlerden birinin kişisel malı ise (örneğin, evlilik öncesi edinilmişse, miras yoluyla kazanılmışsa veya karşılıksız kazanma yoluyla elde edilmişse), boşanmada diğer eşin bu araç üzerinde herhangi bir hak iddia etmesi söz konusu değildir. Ancak, kişisel malın yerine geçen değerler (ikame değer) edinilmiş mal sayılır (TMK m. 219/1). Örneğin, evlilik öncesinde sahip olunan bir arabanın evlilik birliği içerisinde satılarak yerine yeni bir araba alınması durumunda, yeni araba edinilmiş mal olarak kabul edilebilir.
Ancak araba, evlilik birliği süresince edinilmişse ve edinilmiş mallara katılma rejimi geçerliyse, kural olarak her iki eşin de bu mal üzerinde hakları bulunmaktadır. Bu durumda arabanın değeri, mal rejiminin tasfiyesi sırasında eşler arasında paylaştırılacaktır. Değer paylaşımı, malın aynen paylaşımı mümkün değilse, genellikle nakden ödeme şeklinde gerçekleşir. Arabanın aynen paylaşımı, eşlerin anlaşması veya arabanın ikiye bölünerek kullanılabilmesi gibi istisnai durumlarda mümkün olabilir.
## Yargıtay Kararları Işığında Araba Paylaşımı
Yargıtay, mal paylaşımına ilişkin kararlarında, somut olayın özelliklerini dikkate alarak adil bir paylaşım yapılması gerektiğine vurgu yapmaktadır. Örneğin, Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin kararlarında, boşanma davasında aracın hangi eşin kullanımında olduğunun, özellikle çocukların velayetinin verildiği eşin araca ihtiyacı olup olmadığının önemli olduğu belirtilmiştir. Ancak bu, tek başına belirleyici bir faktör değildir.
Yargıtay'ın diğer kararlarında, aracın finansmanının hangi eş tarafından sağlandığı, aracın kimin adına kayıtlı olduğu ve kullanım amacı gibi hususlar da dikkate alınarak paylaşımın adil şekilde yapılması gerektiği ifade edilmiştir. Bu kararlarda, eşlerin katkı payları, kusur durumları ve diğer hakkaniyet ilkeleri de göz önünde bulundurulmaktadır. Eşlerin boşanmadaki kusur durumları mal paylaşımını doğrudan etkilemese de, hakkaniyet gerektirdiği durumlarda mahkemece dikkate alınabilir (TMK m. 4).
**Örnek Yargıtay Kararları:**
* **Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2016/19433 E. , 2018/11711 K. sayılı kararı:** "Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin edinilmiş mallara katkı oranları, ispatlanan katkı oranları esas alınarak belirlenmelidir."
* **Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2015/17146 E. , 2018/7263 K. sayılı kararı:** "Boşanma davası sırasında edinilen malların tasfiyesinde, malın edinilmesindeki katkı payları ve hakkaniyet ilkeleri dikkate alınmalıdır."
*Not: Yargıtay kararlarının emsal teşkil edebilmesi için, kararın somut olaya uygunluğu değerlendirilmelidir.*
## Somut Örnekler ve Uygulamadaki Sorunlar
Örnek 1: Eşlerden biri, evlilik birliği süresince kendi maaşıyla bir araba satın almış ve aracı kendi adına tescil ettirmiştir. Boşanma davasında diğer eş, bu aracın paylaşılmasını talep etmiştir. Mahkeme, aracın edinilmiş mal olduğuna hükmederek değerinin yarısının diğer eşe katılma alacağı olarak ödenmesine karar vermiştir (TMK m. 236). Katılma alacağı, edinilmiş mallara katılma rejiminin sona ermesiyle ortaya çıkan ve eşlerin edinilmiş mallar üzerindeki haklarını talep etme imkanı veren bir alacak türüdür.
Örnek 2: Eşlerden biri, aile arabasını boşanma davası açılmadan önce veya açıldıktan sonra üçüncü bir kişiye satmıştır. Diğer eş, bu satışın mal kaçırma (TMK m. 229) amacıyla yapıldığını iddia ederek tasarrufun iptali davası açabilir. TMK m. 229'da, bir eşin diğer eşin katılma alacağını azaltmak kastıyla yaptığı devirler düzenlenmiştir. Mahkeme, satışın mal kaçırma amacıyla yapıldığını tespit ederse işlemi iptal edebilir ve arabanın tasfiyeye dahil edilmesini sağlayabilir. Bu durumda, üçüncü kişinin iyiniyetli olup olmadığı da önem taşır.
## Mal Kaçırma İddiaları ve İspat Yükü
Boşanma sürecinde eşlerden birinin, mal paylaşımından kaçınmak amacıyla malvarlığını azaltmaya yönelik işlemleri mal kaçırma olarak değerlendirilir. Bu durumda, diğer eşin bu durumu ispatlaması gerekir. İspat yükü, iddia edene aittir (HMK m. 190). Mal kaçırma iddiasının ispatlanması halinde, yapılan tasarruf iptal edilebilir ve malvarlığı tasfiyeye dahil edilir. Yargıtay, mal kaçırma davalarında, eşler arasındaki ilişkiyi, malvarlığının devredilme şeklini ve zamanlamasını dikkate alarak karar vermektedir. Devrin, boşanma davası açılmadan kısa bir süre önce yapılması veya devrin piyasa değerinin altında bir bedelle gerçekleştirilmesi gibi durumlar, mal kaçırma şüphesini güçlendirebilir.
## Sonuç ve Öneriler
Boşanmada araba paylaşımı, mülkiyetin kaynağına, edinilme zamanına, mal rejimine ve eşlerin katkılarına göre değerlendirilmesi gereken karmaşık bir konudur. Eşlerin bu süreçte mutlaka hukuki destek almaları ve Yargıtay içtihatları doğrultusunda hareket etmeleri büyük önem taşımaktadır. Ayrıca, arabayla ilgili her türlü işlemin (satış, devir, rehin) boşanma sürecinde dikkatle inceleneceği unutulmamalıdır.
Boşanma davalarında mal paylaşımının adil şekilde sonuçlanabilmesi için, eşlerin mümkünse anlaşmalı boşanma yoluyla uzlaşmaya varmaları veya arabayla ilgili tüm belgeleri (tapu, ruhsat, finansman sözleşmeleri, ödeme dekontları vb.) mahkemeye sunmaları tavsiye edilmektedir. Ayrıca, arabanın değerinin tespiti için bilirkişi incelemesi talep edilebilir. Anlaşmalı boşanma durumunda, eşler arabanın paylaşımı konusunda serbestçe anlaşabilirler. Ancak, bu anlaşmanın adil ve hakkaniyete uygun olması önemlidir. Aksi takdirde, anlaşmalı boşanma protokolü daha sonra iptal edilebilir.
## Boşanmada Mal Paylaşımının Hukuki Dayanağı
Türk Medeni Kanunu'nun 202. ve devamı maddeleri, eşler arasındaki mal rejimlerini ve boşanma halinde mal rejiminin tasfiyesini düzenlemektedir. Eşler, evlenirken veya evlilikleri devam ederken bir mal rejimi sözleşmesi ile kanunda öngörülen mal rejimlerinden birini seçebilirler (TMK m. 203). Eğer eşler arasında bir mal rejimi seçimi yapılmamışsa, yasal mal rejimi olan "edinilmiş mallara katılma rejimi" uygulanır (TMK m. 202). Edinilmiş mallara katılma rejiminde, her eşin bu rejim kapsamında edindiği mallar üzerinde hak iddia etmesi mümkündür (TMK m. 219 vd.). Araba da bu kapsamda değerlendirilen taşınır bir maldır.
Boşanma davası sırasında arabanın hangi eşin kişisel kullanımına tahsis edildiği, mülkiyetinin kime ait olduğu ve hangi tarihte edinildiği gibi faktörler, paylaşımın nasıl yapılacağını belirleyecektir. Ayrıca, arabanın edinilmesinde diğer eşin katkısı olup olmadığı da dikkate alınacaktır.
## Arabanın Mülkiyet Durumuna Göre Paylaşım
Arabanın paylaşımında öncelikle mülkiyet durumu incelenmelidir. TMK'nın 220. maddesi uyarınca, araba eşlerden birinin kişisel malı ise (örneğin, evlilik öncesi edinilmişse, miras yoluyla kazanılmışsa veya karşılıksız kazanma yoluyla elde edilmişse), boşanmada diğer eşin bu araç üzerinde herhangi bir hak iddia etmesi söz konusu değildir. Ancak, kişisel malın yerine geçen değerler (ikame değer) edinilmiş mal sayılır (TMK m. 219/1). Örneğin, evlilik öncesinde sahip olunan bir arabanın evlilik birliği içerisinde satılarak yerine yeni bir araba alınması durumunda, yeni araba edinilmiş mal olarak kabul edilebilir.
Ancak araba, evlilik birliği süresince edinilmişse ve edinilmiş mallara katılma rejimi geçerliyse, kural olarak her iki eşin de bu mal üzerinde hakları bulunmaktadır. Bu durumda arabanın değeri, mal rejiminin tasfiyesi sırasında eşler arasında paylaştırılacaktır. Değer paylaşımı, malın aynen paylaşımı mümkün değilse, genellikle nakden ödeme şeklinde gerçekleşir. Arabanın aynen paylaşımı, eşlerin anlaşması veya arabanın ikiye bölünerek kullanılabilmesi gibi istisnai durumlarda mümkün olabilir.
## Yargıtay Kararları Işığında Araba Paylaşımı
Yargıtay, mal paylaşımına ilişkin kararlarında, somut olayın özelliklerini dikkate alarak adil bir paylaşım yapılması gerektiğine vurgu yapmaktadır. Örneğin, Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin kararlarında, boşanma davasında aracın hangi eşin kullanımında olduğunun, özellikle çocukların velayetinin verildiği eşin araca ihtiyacı olup olmadığının önemli olduğu belirtilmiştir. Ancak bu, tek başına belirleyici bir faktör değildir.
Yargıtay'ın diğer kararlarında, aracın finansmanının hangi eş tarafından sağlandığı, aracın kimin adına kayıtlı olduğu ve kullanım amacı gibi hususlar da dikkate alınarak paylaşımın adil şekilde yapılması gerektiği ifade edilmiştir. Bu kararlarda, eşlerin katkı payları, kusur durumları ve diğer hakkaniyet ilkeleri de göz önünde bulundurulmaktadır. Eşlerin boşanmadaki kusur durumları mal paylaşımını doğrudan etkilemese de, hakkaniyet gerektirdiği durumlarda mahkemece dikkate alınabilir (TMK m. 4).
**Örnek Yargıtay Kararları:**
* **Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2016/19433 E. , 2018/11711 K. sayılı kararı:** "Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin edinilmiş mallara katkı oranları, ispatlanan katkı oranları esas alınarak belirlenmelidir."
* **Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2015/17146 E. , 2018/7263 K. sayılı kararı:** "Boşanma davası sırasında edinilen malların tasfiyesinde, malın edinilmesindeki katkı payları ve hakkaniyet ilkeleri dikkate alınmalıdır."
*Not: Yargıtay kararlarının emsal teşkil edebilmesi için, kararın somut olaya uygunluğu değerlendirilmelidir.*
## Somut Örnekler ve Uygulamadaki Sorunlar
Örnek 1: Eşlerden biri, evlilik birliği süresince kendi maaşıyla bir araba satın almış ve aracı kendi adına tescil ettirmiştir. Boşanma davasında diğer eş, bu aracın paylaşılmasını talep etmiştir. Mahkeme, aracın edinilmiş mal olduğuna hükmederek değerinin yarısının diğer eşe katılma alacağı olarak ödenmesine karar vermiştir (TMK m. 236). Katılma alacağı, edinilmiş mallara katılma rejiminin sona ermesiyle ortaya çıkan ve eşlerin edinilmiş mallar üzerindeki haklarını talep etme imkanı veren bir alacak türüdür.
Örnek 2: Eşlerden biri, aile arabasını boşanma davası açılmadan önce veya açıldıktan sonra üçüncü bir kişiye satmıştır. Diğer eş, bu satışın mal kaçırma (TMK m. 229) amacıyla yapıldığını iddia ederek tasarrufun iptali davası açabilir. TMK m. 229'da, bir eşin diğer eşin katılma alacağını azaltmak kastıyla yaptığı devirler düzenlenmiştir. Mahkeme, satışın mal kaçırma amacıyla yapıldığını tespit ederse işlemi iptal edebilir ve arabanın tasfiyeye dahil edilmesini sağlayabilir. Bu durumda, üçüncü kişinin iyiniyetli olup olmadığı da önem taşır.
## Mal Kaçırma İddiaları ve İspat Yükü
Boşanma sürecinde eşlerden birinin, mal paylaşımından kaçınmak amacıyla malvarlığını azaltmaya yönelik işlemleri mal kaçırma olarak değerlendirilir. Bu durumda, diğer eşin bu durumu ispatlaması gerekir. İspat yükü, iddia edene aittir (HMK m. 190). Mal kaçırma iddiasının ispatlanması halinde, yapılan tasarruf iptal edilebilir ve malvarlığı tasfiyeye dahil edilir. Yargıtay, mal kaçırma davalarında, eşler arasındaki ilişkiyi, malvarlığının devredilme şeklini ve zamanlamasını dikkate alarak karar vermektedir. Devrin, boşanma davası açılmadan kısa bir süre önce yapılması veya devrin piyasa değerinin altında bir bedelle gerçekleştirilmesi gibi durumlar, mal kaçırma şüphesini güçlendirebilir.
## Sonuç ve Öneriler
Boşanmada araba paylaşımı, mülkiyetin kaynağına, edinilme zamanına, mal rejimine ve eşlerin katkılarına göre değerlendirilmesi gereken karmaşık bir konudur. Eşlerin bu süreçte mutlaka hukuki destek almaları ve Yargıtay içtihatları doğrultusunda hareket etmeleri büyük önem taşımaktadır. Ayrıca, arabayla ilgili her türlü işlemin (satış, devir, rehin) boşanma sürecinde dikkatle inceleneceği unutulmamalıdır.
Boşanma davalarında mal paylaşımının adil şekilde sonuçlanabilmesi için, eşlerin mümkünse anlaşmalı boşanma yoluyla uzlaşmaya varmaları veya arabayla ilgili tüm belgeleri (tapu, ruhsat, finansman sözleşmeleri, ödeme dekontları vb.) mahkemeye sunmaları tavsiye edilmektedir. Ayrıca, arabanın değerinin tespiti için bilirkişi incelemesi talep edilebilir. Anlaşmalı boşanma durumunda, eşler arabanın paylaşımı konusunda serbestçe anlaşabilirler. Ancak, bu anlaşmanın adil ve hakkaniyete uygun olması önemlidir. Aksi takdirde, anlaşmalı boşanma protokolü daha sonra iptal edilebilir.