Boşanmada ev eşyaları paylaşımı - Yılmazlar Hukuk Bürosu
Yılmazlar Hukuk Bürosu /blog/bosanmada-ev-esyalari-paylasimi
Boşanma sürecinde eşler arasında en çok tartışma konusu olan meselelerden biri de ev eşyalarının paylaşımıdır. Türk Medeni Kanunu (TMK) ve ilgili yargı kararları, bu süreçte tarafların haklarını belirlerken adil bir paylaşımın sağlanmasını hedefler. Bu makalede, boşanmada ev eşyalarının nasıl paylaşılacağı, yasal düzenlemeler ve güncel Yargıtay kararları ışığında detaylı bir şekilde ele alınacaktır.

## Boşanmada Ev Eşyalarının Hukuki Niteliği

Ev eşyaları, boşanma davalarında "mal rejimi" kapsamında değerlendirilir. Eşler arasındaki mal rejiminin tasfiyesi, TMK'nın 214 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejiminin (TMK m. 219 vd.) geçerli olduğu durumlarda, evlilik birliği içinde edinilen ev eşyaları da prensip olarak paylaşıma tabidir. Ancak, TMK'nın 220. maddesi uyarınca kişisel mallar bu paylaşıma dahil edilmez. Kişisel mallar, eşlerden birinin sadece kişisel kullanımına özgülenen eşyalar (örneğin, ziynet eşyası, giysiler) ile evlilik öncesinde sahip olunan veya miras yoluyla edinilen mallardır. Ayrıca, manevi tazminat alacakları da kişisel mal sayılır (TMK m. 220/1-2). Bir eşin kişisel malı ile edinilmiş malı arasındaki ayrımı ispat yükü, malın kişisel mal olduğunu iddia eden eşe aittir (TMK m. 222).

## Paylaşımın Temel Prensipleri

Ev eşyalarının paylaşımında temel prensip, mal rejiminin tasfiyesidir. Edinilmiş mallara katılma rejiminde, her eşin edinilmiş malları üzerindeki katılma alacağı hesaplanır (TMK m. 236). Bu hesaplama yapılırken, eşlerin katkıları ve ihtiyaçları dikkate alınır. Katılma alacağı, edinilmiş malların değerindeki artışın yarısıdır. Özellikle çocuğun velayetinin hangi eşe verildiği, ev eşyalarının kullanım hakkının belirlenmesinde önemli bir faktördür. Çocuğun menfaati gerektiriyorsa, velayeti alan eşin ev eşyalarından daha fazla yararlanması sağlanabilir. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin emsal kararlarında, çocuklu boşanmalarda ev eşyalarının paylaşımında çocuğun menfaatlerinin öncelikli olduğu vurgulanmaktadır (Örn: Yargıtay 2. HD, 13.06.2017, 2016/20011 E., 2017/6943 K.). Bu kararda, "küçük yaştaki müşterek çocuğun ihtiyaçları dikkate alınarak, oturmaya elverişli olan evin ve ev eşyalarının kullanım hakkının velayeti alan anneye bırakılması gerektiği" belirtilmiştir.

## Yargıtay Kararları Işığında Paylaşım Kriterleri

Yargıtay, ev eşyalarının paylaşımında somut olayın özelliklerini dikkate alır ve hakkaniyete uygun bir karar vermeye çalışır. Örneğin, bir eşin mesleki faaliyeti için kullandığı ve gelir elde etmesini sağlayan eşyalar (dikiş makinesi, bilgisayar, ticari araç gibi), genellikle o eşe bırakılır (Yargıtay 8. HD, 26.06.2019, 2017/13526 E., 2019/5720 K.). Bu kararda, "davacı-karşı davalı kadının terzi olduğu ve dikiş makinesinin mesleğini icra etmesi için gerekli olduğu, bu nedenle dikiş makinesinin davacı-karşı davalı kadına verilmesi gerektiği" belirtilmiştir. Benzer şekilde, evlilik birliği sırasında bir eşe miras yoluyla intikal eden eşyalar, TMK'nın 220. maddesi uyarınca kişisel mal sayıldığından, diğer eşin bu eşyalar üzerinde herhangi bir alacak hakkı bulunmamaktadır. Ancak, miras kalan malın yerine geçen değer (ikame değer) edinilmiş mal niteliğinde ise, tasfiyeye dahil edilebilir (TMK m. 219). Örneğin, miras kalan bir arsanın satılmasıyla elde edilen para ile evlilik birliği içinde bir ev alınmışsa, bu ev edinilmiş mal olarak kabul edilir.

## Uygulamada Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Önerileri

Boşanma davalarında ev eşyalarının paylaşımı sırasında en sık karşılaşılan sorunlardan biri, eşyaların değerinin tespitidir. Taraflar eşyaların değeri konusunda anlaşamadığı takdirde, mahkeme tarafından atanan bilirkişi incelemesi yoluyla eşyaların piyasa değeri belirlenir. Bilirkişi raporunda eşyaların güncel değeri, niteliği ve mümkünse fotoğrafları yer alır. Bilirkişi, eşyaların yıpranma payını da dikkate alarak bir değer belirlemesi yapar. Tarafların paylaşım konusunda anlaşmaya varması durumunda, noter huzurunda düzenlenecek bir mal paylaşımı protokolü ile süreç hızlandırılabilir ve dava aşamasında sulh sağlanabilir. Bu protokolde, hangi eşyanın hangi tarafa ait olacağı açıkça belirtilmelidir. Ayrıca, eşyaların devir teslim tarihleri ve şekli de protokole yazılmalıdır. Yargıtay kararları, tarafların serbest iradeleriyle yaptıkları anlaşmaların geçerli olduğunu ve mahkeme tarafından da dikkate alınması gerektiğini vurgulamaktadır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 23.09.2020, 2017/2-2055 E., 2020/641 K.). Bu kararda, "boşanma davası sırasında düzenlenen mal paylaşımı protokolünün, tarafların özgür iradeleriyle düzenlendiği ve içeriğinin açık olduğu durumlarda geçerli olduğu" belirtilmiştir.

## Sonuç ve Öneriler

Boşanmada ev eşyalarının paylaşımı, tarafların haklarını koruyan yasal düzenlemeler ve Yargıtay içtihatları ile belirlenir. Sürecin adil ve hızlı bir şekilde işlemesi için tarafların dürüstlük kuralına uygun davranması (TMK m. 2) ve bir avukattan hukuki destek alması önemlidir. Özellikle çocuklu ailelerde, paylaşımın çocuğun menfaatine uygun şekilde yapılmasına özen gösterilmelidir. Boşanma sürecinde yaşanabilecek anlaşmazlıkların önüne geçmek için, evlilik öncesi veya evlilik sırasında mal rejimi sözleşmesi (TMK m. 203) yapılması da etkili bir çözüm olabilir. Bu sözleşme ile yasal mal rejiminden farklı bir rejim seçilebilir veya mevcut rejimdeki bazı hükümler değiştirilebilir. Örneğin, eşler edinilmiş mallara katılma rejimi yerine mal ayrılığı rejimini seçebilirler. Mal rejimi sözleşmesi, noter huzurunda düzenlenmelidir (TMK m. 205). Ayrıca, sözleşmenin her iki tarafın da menfaatlerini koruyacak şekilde hazırlanmasına dikkat edilmelidir.
Hukuki Danışmanlık