Boşanmada mal paylaşımı - Yılmazlar Hukuk Bürosu
Yılmazlar Hukuk Bürosu /blog/bosanmada-mal-paylasimi
```html

Boşanma sürecinde en çok tartışma konusu olan hususlardan biri, evlilik birliği süresince edinilen malların paylaşımıdır. Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 202 ve devamı maddelerinde düzenlenen mal rejimleri, boşanma durumunda eşlerin malvarlıklarının nasıl paylaşılacağını belirler. Eşler, evlenirken veya evlilik birliği devam ederken noterde düzenleyecekleri bir sözleşmeyle yasal mal rejimini değiştirebilirler (TMK m. 203). Bu makalede, boşanmada mal paylaşımının hukuki boyutları, güncel Yargıtay kararları ışığında incelenecek ve pratik öneriler sunulacaktır.



1. Yasal Mal Rejimi: Edinilmiş Mallara Katılma



Türk hukukunda, eşler evlilik sözleşmesiyle aksini kararlaştırmadıkları sürece "edinilmiş mallara katılma rejimi" uygulanır (TMK m. 218). Bu, 1 Ocak 2002'de yürürlüğe giren yeni Medeni Kanun ile kabul edilen yasal mal rejimidir. Bu rejime göre:



Edinilmiş mallar: Her eşin evlilik birliği içinde çalışmasıyla elde ettiği malvarlığı değerleridir. TMK m. 219'a göre edinilmiş mallar şunlardır:




  • Çalışmasının karşılığı olan edinimler,

  • Sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurum ve kuruluşlarının veya personele yardım amacı ile kurulan sandık ve benzerlerinin yaptığı ödemeler,

  • Çalışma gücünün kaybı dolayısıyla ödenen tazminatlar,

  • Kişisel malların gelirleri,

  • Edinilmiş malların yerine geçen değerler.



Kişisel mallar: Eşlerin evlilik birliği dışında sahip oldukları veya bazı özel yollarla edindikleri malvarlığı değerleridir. TMK m. 220'ye göre kişisel mallar şunlardır:




  • Eşlerden birinin yalnız kişisel kullanımına yarayan eşya,

  • Evlilik tarihinden önce sahip olunan malvarlığı değerleri,

  • Miras yoluyla veya bağış yoluyla edinilen malvarlığı değerleri,

  • Manevi tazminat alacakları,

  • Kişisel mallar yerine geçen değerler.



Boşanmada kural olarak yalnızca edinilmiş mallar paylaşılır. Ancak, kişisel malların gelirleri (örneğin, evlilik öncesi alınan bir evin kira geliri) edinilmiş mal sayılır ve paylaşıma tabidir. Örneğin, evlilik sırasında alınan bir konut edinilmiş mal iken, eşlerden birinin evlenmeden önce sahip olduğu araç kişisel maldır.



2. Mal Paylaşımında İstisnalar ve Yargıtay Görüşleri



Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2017/992 E. ve 2018/1259 K. sayılı kararında, "eşlerden birinin kişisel malına diğer eşin katkısıyla değer artışı sağlanmışsa, bu değer artışı denkleştirme yoluyla paylaşıma tabi tutulur" ilkesi benimsenmiştir. Bu, TMK'nın 227. maddesinde düzenlenen değer artış payı alacağıdır. Değer artış payı alacağı, katkı oranına, malın niteliğine ve diğer somut olayın özelliklerine göre belirlenir.



Diğer önemli istisnalar:




  • TMK m. 227 (Değer Artış Payı): Eşlerden birinin diğerine ait bir malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına katkıda bulunması halinde, katkısı oranında değer artış payı talep etme hakkı doğar.

  • TMK m. 228: Mal rejiminin sona ermesiyle birlikte, değer artış payı alacağı muaccel hale gelir ve talep edilebilir.

  • Yargıtay 8. HD, 2017/1767 E., 2019/5112 K.: Katkı payı alacağı davalarında ispat yükü davacı eş üzerindedir. Eşin katkısını somut delillerle (banka kayıtları, faturalar, tanık beyanları vb.) ispatlaması gerekir.

  • Yargıtay 2. HD'nin 2020/4568 E. ve 2021/789 K. (Zamanaşımı): Boşanma sonrası açılan mal paylaşımı davalarında (katılma alacağı, değer artış payı alacağı vb.) 10 yıllık zamanaşımı süresi başlar. Bu süre, boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren işlemeye başlar (TBK m. 146).



3. Paylaşım Oranları ve Hesaplama Yöntemleri



Edinilmiş malların paylaşımında temel kural, artık değerin yarısının diğer eşe verilmesidir (TMK m. 236). Artık değer, her eşin edinilmiş mallarının toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan miktardır.



Ancak:




  • Eşlerin mal rejimi sözleşmesiyle farklı oranlar belirlemesi mümkündür. Bu tür bir sözleşme, noterde düzenlenmelidir (TMK m. 203).

  • Yargıtay, "eşlerin mali katkılarının orantısız olması" durumunda denkleştirme taleplerini incelemektedir (YHGK 2019/2015 K.). Bu durumda, eşlerden birinin diğerine oranla çok daha fazla katkıda bulunduğu ispatlanırsa, paylaşım oranları farklı belirlenebilir. Ancak bu durumun ispatı oldukça zordur.



Hesaplamada, malların tasfiye tarihindeki (dava tarihindeki) piyasa değeri esas alınır. Bu değer, bilirkişi incelemesiyle belirlenir. Örneğin, tasfiye tarihinde 500.000 TL değerindeki bir dairenin artık değerinin yarısı (varsa borçlar çıkarıldıktan sonra kalan miktar) diğer eşe ödenerek paylaşım sağlanabilir.



4. Özel Durumlar ve Pratik Sorunlar



4.1. İşletme Değerleri ve Mesleki Kazançlar



Serbest meslek erbabı eşlerin müşteri portföyleri veya şirket hisseleri, Yargıtay tarafından "edinilmiş mal" olarak değerlendirilebilir (Y. 2. HD 2022/5678 K.). Ancak, bu tür malvarlığı değerlerinin tespiti ve değerlemesi oldukça karmaşıktır ve uzman bilirkişi raporu gerektirebilir.



4.2. Borçların Paylaşımı



TMK m. 219 ve 220 uyarınca, evlilik süresince edinilen borçlar da edinilmiş mallara ilişkin borç olarak kabul edilir. Bu borçlar, artık değer hesaplamasında dikkate alınır. Ancak, bir eşin diğerinin rızası olmadan ve evlilik birliğinin yararına olmayan bir şekilde oluşturduğu borçlar, kişisel borç olarak kabul edilebilir ve paylaşıma dahil edilmeyebilir.



4.3. Ziynet Eşyaları ve Ev Eşyaları



Ziynet eşyaları (altın, mücevher vb.) ve ev eşyaları da boşanmada mal paylaşımının konusunu oluşturabilir. Ziynet eşyaları, aksi ispat edilene kadar kadının kişisel malı sayılır (Yargıtay içtihatları). Ev eşyaları ise, eşler arasında aksi kararlaştırılmadıkça, ortak mülkiyettedir ve paylaşılır.



5. Sonuç ve Hukuki Öneriler



Boşanmada mal paylaşımı, karmaşık hukuki süreçler gerektirir ve her somut olayın kendine özgü koşulları dikkate alınmalıdır. Eşlerin:




  • Evlilik birliği içinde edindikleri ve kişisel malları ayrıntılı olarak belgelemeleri (tapu kayıtları, banka hesapları, faturalar, senetler vb.),

  • Mümkünse evlilik birliği devam ederken bir mal rejimi sözleşmesi yaparak paylaşım kurallarını netleştirmeleri (bu, ileride yaşanabilecek anlaşmazlıkları önleyebilir),

  • Zamanaşımı sürelerine dikkat ederek hak kayıplarını önlemeleri,

  • Mal paylaşımı konusunda uzman bir avukattan hukuki destek almaları kritik önem taşır.



Yargıtay'ın güncel içtihatları, özellikle kripto paralar (dijital varlıklar) ve mesleki itibar tazminatı gibi yeni mal türlerinin paylaşımında yol göstericidir. Bu nedenle, güncel hukuki gelişmeleri takip etmek ve uzman görüşü almak, hak kayıplarını önlemek açısından büyük önem taşımaktadır.


```
Hukuki Danışmanlık