Boşanmada Mal Paylaşımı ve Nafaka: En Güncel Rehber - Yılmazlar Hukuk Bürosu
Yılmazlar Hukuk Bürosu /blog/bosanmada-mal-paylasimi-ve-nafaka-en-guncel-rehber




Boşanma Sürecinde Mal Paylaşımı ve Nafaka Hakları



Boşanma, evlilik birliğinin sona ermesiyle birlikte birçok hukuki sonucu da beraberinde getiren zorlu bir süreçtir. Bu süreçte en çok merak edilen ve anlaşmazlıklara yol açan konuların başında ise mal paylaşımı ve nafaka hakları gelmektedir. Bu rehberde, boşanma sürecinde mal paylaşımı ve nafaka haklarınızı, güncel yasal düzenlemeler ve Yargıtay kararları ışığında, anlaşılır bir dille açıklamaya çalışacağız.



Mal Paylaşımı Esasları



Boşanma davalarında mal paylaşımı, eşler arasındaki mal rejimine göre belirlenir. Türk Medeni Kanunu'nda (TMK) yasal mal rejimi olarak "edinilmiş mallara katılma rejimi" kabul edilmiştir (TMK m. 219). Ancak eşler evlenmeden önce noterde düzenleyecekleri bir sözleşme ile farklı bir mal rejimi (mal ayrılığı, paylaşmalı mal ayrılığı veya mal ortaklığı) seçebilirler (TMK m. 202).



Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi



Eğer eşler arasında herhangi bir mal rejimi sözleşmesi yoksa, boşanma durumunda edinilmiş mallara katılma rejimi uygulanır. Bu rejime göre, evlilik birliği içinde eşlerin her birinin edindiği mallar edinilmiş mal olarak kabul edilir (TMK m. 219). Edinilmiş mallar şunlardır (TMK m. 219):



  • Çalışma karşılığı elde edilen gelirler

  • Sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurum ve kuruluşlarının ödemeleri

  • Kişisel malların gelirleri

  • Edinilmiş malların yerine geçen değerler


Boşanma durumunda, her eş diğerinin edinilmiş mallarının artık değerinin yarısı üzerinde hak sahibidir (TMK m. 236). Artık değer, edinilmiş malların toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan miktardır (TMK m. 231).



Örnek: Ayşe Hanım ve Mehmet Bey evlilikleri boyunca Ayşe Hanım çalışarak 500.000 TL, Mehmet Bey ise 300.000 TL biriktirmiştir. Evlilik birliği içerisinde edinilen mallara ilişkin 100.000 TL borç bulunmaktadır. Bu durumda artık değer 800.000 - 100.000 = 700.000 TL'dir. Her eşin artık değerin yarısı üzerinde alacak hakkı bulunduğundan, her birinin alacak hakkı 350.000 TL'dir. Ayşe Hanım'ın Mehmet Bey'den alacağı: 350.000 - 500.000 = -150.000 TL, Mehmet Bey'in Ayşe Hanım'dan alacağı: 350.000 - 300.000 = 50.000 TL'dir. Sonuç olarak Ayşe Hanım Mehmet Bey'e 150.000 TL değil, Mehmet Bey Ayşe Hanım'a 50.000 TL ödeme yapacaktır.



Kişisel Mallar



Edinilmiş mallara katılma rejiminde, bazı mallar kişisel mal olarak kabul edilir ve mal paylaşımına dahil edilmez. Bunlar şunlardır (TMK m. 220):



  • Eşlerden birinin evlenmeden önce sahip olduğu mallar

  • Miras yoluyla veya bağış yoluyla elde ettiği mallar

  • Manevi tazminat alacakları

  • Kişisel kullanıma özgü eşyalar

  • Kişisel malların yerine geçen değerler



Örnek: Mehmet Bey'in evlenmeden önce sahip olduğu bir dairesi varsa, bu daire boşanma durumunda mal paylaşımına dahil edilmez.



Değer Artış Payı Alacağı



Eşlerden birinin kişisel malı, diğer eşin katkısıyla değerlenmişse, katkı sağlayan eşin değer artış payı alacağı doğar (TMK m. 227). Bu alacak, boşanma durumunda talep edilebilir. Değer artış payı alacağı, katkı oranına, malın değer artış miktarına ve diğer hakkaniyet ilkelerine göre belirlenir.



Yargıtay Kararı: Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin 2017/14568 E., 2019/7288 K. sayılı kararında, "Eşlerden birinin diğerinin kişisel malına yaptığı katkı, malın değerini artırmışsa, katkı sağlayan eşin değer artış payı alacağı doğar. Bu alacak, boşanma davası sırasında veya sonrasında ayrı bir dava ile talep edilebilir." şeklinde hüküm kurulmuştur.



Nafaka Hakları



Boşanma davası sonucunda, maddi olarak zor durumda kalacak olan eş lehine nafaka hükmedilebilir. Nafaka, yoksulluk nafakası ve iştirak nafakası olmak üzere ikiye ayrılır.



Yoksulluk Nafakası



Boşanma nedeniyle yoksulluğa düşecek olan eş, diğer eşten yoksulluk nafakası talep edebilir (TMK m. 175). Yoksulluk nafakası, boşanma yüzünden geçim sıkıntısına düşen eşin, hayatını asgari düzeyde devam ettirebilmesi için ödenen bir miktardır. Yoksulluk nafakası süresiz olarak hükmedilebilir. Ancak nafaka yükümlüsünün ölümü veya nafaka alacaklısının evlenmesi durumunda kendiliğinden sona erer. Ayrıca, nafaka alacaklısının yoksulluktan kurtulması veya haysiyetsiz hayat sürmesi gibi durumlarda da nafaka mahkeme kararıyla kaldırılabilir (TMK m. 176).



Örnek: Ev hanımı olan ve boşanma nedeniyle işsiz kalacak olan Ayşe Hanım, Mehmet Bey'den yoksulluk nafakası talep edebilir.



İştirak Nafakası



Boşanma sonrasında velayeti kendisine verilmeyen çocuğun bakımı, eğitimi ve geçimi için ödenen nafakaya iştirak nafakası denir (TMK m. 182). İştirak nafakası, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Ancak çocuk ergin olduktan sonra da eğitimine devam ediyorsa, nafaka ödeme yükümlülüğü devam edebilir (TMK m. 328).



Örnek: Mehmet Bey'in velayeti Ayşe Hanım'a verilen çocuğu için Mehmet Bey iştirak nafakası ödemekle yükümlüdür.



Nafaka Miktarının Belirlenmesi



Nafaka miktarı, tarafların ekonomik durumları, ihtiyaçları, kusur oranları ve çocuğun ihtiyaçları dikkate alınarak belirlenir (TMK m. 176, 182). Hakim, nafaka miktarını belirlerken hakkaniyet ilkesine uygun hareket etmek zorundadır.



Boşanma Davasında Dikkat Edilmesi Gerekenler



Boşanma davası açmadan önce veya dava sürecinde mutlaka bir avukattan hukuki destek almanız, haklarınızı korumanız açısından önemlidir. Ayrıca, mal paylaşımı ve nafaka taleplerinizi delillerle desteklemeniz, davanın seyrini olumlu yönde etkileyecektir.



Sonuç ve Öneriler



Boşanma süreci, hukuki açıdan karmaşık ve duygusal açıdan yıpratıcı olabilir. Bu süreçte haklarınızı bilmek ve doğru adımlar atmak, geleceğiniz için büyük önem taşır. Mal paylaşımı ve nafaka haklarınız konusunda detaylı bilgi almak ve profesyonel hukuki destek almak için bir avukata danışmanız en doğru karar olacaktır.




Hukuki Danışmanlık