```html
Çek ve bono, ticari hayatta sıkça kullanılan kıymetli evraklardır. Bu evrakların zamanında ödenmemesi durumunda, alacaklılar 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK) hükümleri çerçevesinde kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi yoluyla haklarını tahsil etme yoluna gidebilirler. Bu makalede, çek ve bono ile icra takibi süreçleri, dikkat edilmesi gereken hususlar ve güncel Yargıtay kararları ışığında detaylı bir inceleme yapılacaktır.
Çek, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nda (TTK) düzenlenmiş bir ödeme aracıdır (TTK m. 780 vd.). Çekin kanuni ibraz süresi içerisinde bankaya ibraz edilmesi ve karşılığının bulunmaması halinde, çek hamili (alacaklı), borçluya karşı kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi başlatabilir (İİK m. 167 vd.). Çek ile icra takibi başlatabilmek için çekin yasal unsurları taşıması ve ibraz süresinin geçmemiş olması gerekmektedir. Ayrıca, çekin arkasının banka tarafından "karşılıksızdır" kaşesi ile damgalanmış olması veya çekin ibraz edildiğini ve karşılıksız kaldığını gösteren bir banka yazısının ibrazı gereklidir (İİK m. 167/2).
Çekin ibraz süresi, düzenlendiği yere göre değişiklik göstermektedir. TTK m. 796'ya göre:
* Düzenlendiği yerde ödenecek çekler: 10 gün
* Düzenlendiği yerden başka bir yerde ödenecek çekler: 1 ay
* Düzenlendiği ve ödeneceği yer aynı kıtada ise: 1 ay
* Düzenlendiği ve ödeneceği yer ayrı kıtalarda ise: 3 ay
İbraz süresi, çekin düzenlendiği günü takip eden günden itibaren işlemeye başlar (TTK m. 796). İbraz süresi içerisinde çekin bankaya ibraz edilmemesi durumunda, hamilin cirantalara ve keşideciye karşı rücu hakkı düşer (TTK m. 814). Ancak, keşidecinin (çeki düzenleyenin) sorumluluğu, çekin zamanaşımına uğramasına kadar devam eder (TTK m. 821). Bu nedenle, çekin ibraz süresine dikkat etmek, alacaklının hak kaybını önlemek açısından büyük önem taşır. İbraz süresinin geçirilmesi halinde, alacaklı genel haciz yoluyla takip yapabilir. Çekin ibraz edilmemesi halinde, çek, kambiyo senedi vasfını kaybeder ve bu durumda kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip yapılamaz. Alacaklı, genel haciz yoluyla takip yapabilir veya genel hükümlere göre alacak davası açabilir.
1. **Takip Talebi:** Alacaklı, icra dairesine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip talebinde bulunur (İİK m. 167). Takip talebinde, alacak miktarı, çekin aslı veya onaylı örneği (İİK m. 170/3), borçlunun kimlik bilgileri gibi bilgiler yer almalıdır. Ayrıca, takip talebinde borçlunun adresinin de belirtilmesi gerekmektedir. Takip talebine, çekin protestosunun veya ibraz edildiğine dair banka teyidinin eklenmesi zorunlu değildir. Ancak, protesto edilmişse veya banka teyidi alınmışsa, bu belgelerin de takip talebine eklenmesi faydalı olacaktır.
2. **Ödeme Emri:** İcra dairesi, takip talebini inceledikten sonra borçluya ödeme emri gönderir (İİK m. 168). Ödeme emrinde, borcun miktarı, faiz oranı, ödeme süresi (5 gün) ve itiraz hakları belirtilir. Ödeme emri, borçluya tebliğ edilir.
3. **İtiraz:** Borçlu, ödeme emrine 5 gün içinde itiraz edebilir (İİK m. 169). İtiraz, icra takibini durdurur. Borçlu, itirazında çekteki imzaya veya borcun kendisine ait olmadığına (borca) itiraz edebilir. İtiraz, icra dairesine yazılı olarak veya sözlü olarak tutanağa geçirilmek suretiyle yapılabilir. Borçlu, aynı süre içinde (5 gün), yetkili icra mahkemesinde icra takibinin dayanağı olan çekin sahteliği iddiasında bulunabilir (İİK m. 169/a).
4. **İtirazın Kaldırılması veya İptali Davası:** Alacaklı, borçlunun itirazını kaldırmak veya iptal ettirmek için icra mahkemesinde itirazın kaldırılması (İİK m. 170) veya itirazın iptali davası (İİK m. 67) açabilir. İtirazın kaldırılması davası, kambiyo senedine özgü takipte, alacaklının elinde İİK m. 68'de sayılan belgeler varsa açılabilir. İtirazın iptali davası ise genel mahkemelerde açılır ve genel hükümlere tabidir. İtirazın kaldırılması davasında, icra mahkemesi, borçlunun itirazının haksız olduğuna kanaat getirirse, itirazı kaldırır ve takibin devamına karar verir. İtirazın iptali davasında ise genel mahkeme, borcun varlığını ve miktarını tespit eder.
5. **Haciz ve Satış:** İtirazın kaldırılması veya iptali davasının kabulü veya borçlunun itiraz etmemesi durumunda, alacaklı haciz talebinde bulunabilir (İİK m. 78 vd.). Haczedilen mallar satılarak alacak tahsil edilir (İİK m. 106 vd.).
Yargıtay, çeklerdeki şekil şartlarının önemine sıklıkla vurgu yapmaktadır. Örneğin, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2016/16544 E., 2017/1484 K. sayılı kararında, "Çekteki şekil şartlarının eksikliği, senedin çek vasfını kaybetmesine ve dolayısıyla kambiyo senedi yoluyla takibe konu edilememesine neden olur" denilmektedir. Bu karar, çekin geçerli bir kambiyo senedi olabilmesi için TTK'da belirtilen tüm şekil şartlarını taşıması gerektiğini açıkça ortaya koymaktadır. (Benzer yönde: Yargıtay 12. HD, E. 2017/3843, K. 2018/1257, T. 8.2.2018). Yargıtay, çekte bulunması gereken zorunlu unsurların eksik olması halinde, senedin çek vasfını kaybedeceğine ve bu durumda kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip yapılamayacağına karar vermektedir. (Örn: Yargıtay 12. HD., 2015/17848 E., 2016/624 K.)
Yargıtay, ayrıca, çekin ibraz süresinin geçirilmesinin sonuçlarına ilişkin de çeşitli kararlar vermiştir. İbraz süresinin geçirilmesi halinde, hamilin cirantalara ve keşideciye karşı rücu hakkı düşer. Ancak, keşidecinin sorumluluğu, çekin zamanaşımına uğramasına kadar devam eder (TTK m. 821). Yargıtay, ibraz süresi geçirildikten sonra yapılan takiplerde, borçlunun zamanaşımı def'inde bulunabileceğine karar vermektedir.
Bono (emre muharrer senet), TTK'da düzenlenmiş bir diğer kıymetli evraktır (TTK m. 776 vd.). Bono, düzenleyenin (borçlunun) belirli bir tarihte belirli bir miktarı ödeme taahhüdünü içerir. Bononun vadesi geldiğinde ödenmemesi halinde, alacaklı kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi yoluyla alacağını tahsil edebilir (İİK m. 167 vd.).
Bononun geçerli olabilmesi için TTK m. 776'da belirtilen şekil şartlarını taşıması gerekmektedir. Bu şartlar şunlardır:
* Senet metninde "bono" veya "emre muharrer senet" kelimesi (bono kaydı)
* Kayıtsız şartsız belirli bir bedeli ödeme vaadi
* Vade tarihi
* Ödeme yeri
* Kime veya kimin emrine ödenecekse onun adı (lehtar)
* Düzenlenme tarihi ve yeri
* Düzenleyenin imzası
Bu şekil şartlarından herhangi birinin eksik olması, senedin bono vasfını kaybetmesine neden olabilir. Bu durumda, alacaklı genel haciz yoluyla takip yapabilir, ancak kambiyo senetlerine özgü takip yolundan yararlanamaz. Özellikle, bono metninde "bono" veya "emre muharrer senet" kelimesinin bulunmaması, senedin bono vasfını kaybetmesine neden olur (Yargıtay 12. HD, E. 2016/23882, K. 2018/7416, T. 28.6.2018). Bono kaydının matbu olarak senet üzerinde bulunması yeterlidir; el yazısı ile yazılması zorunlu değildir.
Bono ile icra takibi aşamaları, çek ile icra takibi aşamalarına benzerlik göstermektedir.
1. **Takip Talebi:** Alacaklı, icra dairesine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip talebinde bulunur (İİK m. 167). Takip talebinde, alacak miktarı, bononun aslı veya onaylı örneği (İİK m. 170/3), borçlunun kimlik bilgileri gibi bilgiler yer almalıdır.
2. **Ödeme Emri:** İcra dairesi, takip talebini inceledikten sonra borçluya ödeme emri gönderir (İİK m. 168). Ödeme emrinde, borcun miktarı, faiz oranı, ödeme süresi (5 gün) ve itiraz hakları belirtilir.
3. **İtiraz:** Borçlu, ödeme emrine 5 gün içinde itiraz edebilir (İİK m. 169). İtiraz, icra takibini durdurur. Borçlu, bonoya karşı imza itirazında veya borca itirazda bulunabilir. İmza itirazı, borçlunun bonodaki imzanın kendisine ait olmadığını iddia etmesidir. Borca itiraz ise borcun miktarına, vadesine veya diğer koşullarına ilişkin itirazları içerir. Borçlu, aynı süre içinde (5 gün), yetkili icra mahkemesinde icra takibinin dayanağı olan bononun sahteliği iddiasında bulunabilir (İİK m. 169/a).
4. **İtirazın Kaldırılması veya İptali Davası:** Alacaklı, borçlunun itirazını kaldırmak veya iptal ettirmek için icra mahkemesinde dava açabilir. İmza itirazı halinde, icra mahkemesi imza incelemesi yaptırır (İİK m. 170/a). Borca itiraz halinde ise alacaklı, itirazın kaldırılması (İİK m. 170) veya itirazın iptali davası (İİK m. 67) açabilir. İmza itirazının kabulü halinde, takip iptal edilir. Borca itirazın kaldırılması davasında, alacaklı, alacağını İİK m. 68'de sayılan belgelerle ispat etmek zorundadır.
5. **Haciz ve Satış:** İtirazın kaldırılması veya iptali davasının kabulü veya borçlunun itiraz etmemesi durumunda, alacaklı haciz talebinde bulunabilir (İİK m. 78 vd.). Haczedilen mallar satılarak alacak tahsil edilir (İİK m. 106 vd.).
Yargıtay, bonolarda vade tarihinin açık ve net bir şekilde belirtilmesi gerektiğine dikkat çekmektedir. Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2015/11234 E., 2016/1023 K. sayılı kararında, "Bonoda vade tarihinin belirsiz olması, senedin bono vasfını kaybetmesine neden olur" denilmektedir. Bu karar, bononun geçerliliği için vade tarihinin açıkça belirtilmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Ayrıca, bononun düzenlenme yerinin de önemine değinilmekte, düzenlenme yerinin eksik olması halinde de senedin bono vasfını kaybedebileceği belirtilmektedir. Ancak, düzenlenme yerinin açıkça belirtilmemesi halinde, bononun düzenlendiği yer, düzenleyenin yerleşim yeri olarak kabul edilir (TTK m. 777/4). Yargıtay, düzenleme yerinin bulunmaması halinde, bononun geçersiz sayılacağına hükmetmektedir (Örn: Yargıtay 12. HD., 2016/1452 E., 2016/10458 K.).
Yargıtay, bono üzerindeki tahrifatların da senedin geçerliliğini etkileyebileceğine dikkat çekmektedir. Bono üzerinde yapılan değişikliklerin (örneğin, vade tarihinin değiştirilmesi), senet metninde açıkça belirtilmesi ve düzenleyen tarafından imzalanması gerekmektedir. Aksi takdirde, tahrifat yapılan kısım geçersiz sayılabilir (Yargıtay 12. HD, E. 2017/6444, K. 2018/11136, T. 8.11.2018). Yargıtay, senet üzerindeki tahrifatın, senedin ilk düzenlendiği halinin tespit edilememesine neden olması halinde, senedin geçersiz sayılacağına karar vermektedir.
Çek ve bono, ticari hayatta önemli ödeme araçlarıdır. Ancak, bu evrakların zamanında ödenmemesi durumunda, alacaklılar İcra ve İflas Kanunu hükümleri çerçevesinde kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi yoluyla haklarını tahsil etme yoluna gidebilirler. İcra takibi sürecinde, çek ve bononun şekil şartlarına uygunluğu, ibraz süreleri (çek için) ve itiraz hakları gibi hususlara dikkat etmek gerekmektedir. Alacaklıların hak kaybını önlemek için, bu süreçte bir hukuk uzmanından destek almaları önerilmektedir. Ayrıca, borçluların da ödeme emrine itiraz haklarını doğru ve zamanında kullanmaları, olası hak kayıplarını önleyecektir. Özellikle kambiyo senetlerine özgü haciz yolunda itiraz sürelerinin kısa olması nedeniyle, borçluların bu sürelere dikkat etmeleri büyük önem taşımaktadır. Borçluların, bono veya çekin sahteliği iddiasında bulunmaları halinde, bu iddialarını aynı 5 günlük süre içinde icra mahkemesine bildirmeleri gerekmektedir. Aksi takdirde, bu iddialarını daha sonra ileri sürmeleri mümkün olmayacaktır.
```
Çek ve Bono ile İcra Takibi
Giriş
Çek ve bono, ticari hayatta sıkça kullanılan kıymetli evraklardır. Bu evrakların zamanında ödenmemesi durumunda, alacaklılar 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK) hükümleri çerçevesinde kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi yoluyla haklarını tahsil etme yoluna gidebilirler. Bu makalede, çek ve bono ile icra takibi süreçleri, dikkat edilmesi gereken hususlar ve güncel Yargıtay kararları ışığında detaylı bir inceleme yapılacaktır.
Çek ile İcra Takibi
Çek, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nda (TTK) düzenlenmiş bir ödeme aracıdır (TTK m. 780 vd.). Çekin kanuni ibraz süresi içerisinde bankaya ibraz edilmesi ve karşılığının bulunmaması halinde, çek hamili (alacaklı), borçluya karşı kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi başlatabilir (İİK m. 167 vd.). Çek ile icra takibi başlatabilmek için çekin yasal unsurları taşıması ve ibraz süresinin geçmemiş olması gerekmektedir. Ayrıca, çekin arkasının banka tarafından "karşılıksızdır" kaşesi ile damgalanmış olması veya çekin ibraz edildiğini ve karşılıksız kaldığını gösteren bir banka yazısının ibrazı gereklidir (İİK m. 167/2).
Çekte İbraz Süresi ve Önemi
Çekin ibraz süresi, düzenlendiği yere göre değişiklik göstermektedir. TTK m. 796'ya göre:
* Düzenlendiği yerde ödenecek çekler: 10 gün
* Düzenlendiği yerden başka bir yerde ödenecek çekler: 1 ay
* Düzenlendiği ve ödeneceği yer aynı kıtada ise: 1 ay
* Düzenlendiği ve ödeneceği yer ayrı kıtalarda ise: 3 ay
İbraz süresi, çekin düzenlendiği günü takip eden günden itibaren işlemeye başlar (TTK m. 796). İbraz süresi içerisinde çekin bankaya ibraz edilmemesi durumunda, hamilin cirantalara ve keşideciye karşı rücu hakkı düşer (TTK m. 814). Ancak, keşidecinin (çeki düzenleyenin) sorumluluğu, çekin zamanaşımına uğramasına kadar devam eder (TTK m. 821). Bu nedenle, çekin ibraz süresine dikkat etmek, alacaklının hak kaybını önlemek açısından büyük önem taşır. İbraz süresinin geçirilmesi halinde, alacaklı genel haciz yoluyla takip yapabilir. Çekin ibraz edilmemesi halinde, çek, kambiyo senedi vasfını kaybeder ve bu durumda kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip yapılamaz. Alacaklı, genel haciz yoluyla takip yapabilir veya genel hükümlere göre alacak davası açabilir.
Çek İle İcra Takibi Aşamaları
1. **Takip Talebi:** Alacaklı, icra dairesine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip talebinde bulunur (İİK m. 167). Takip talebinde, alacak miktarı, çekin aslı veya onaylı örneği (İİK m. 170/3), borçlunun kimlik bilgileri gibi bilgiler yer almalıdır. Ayrıca, takip talebinde borçlunun adresinin de belirtilmesi gerekmektedir. Takip talebine, çekin protestosunun veya ibraz edildiğine dair banka teyidinin eklenmesi zorunlu değildir. Ancak, protesto edilmişse veya banka teyidi alınmışsa, bu belgelerin de takip talebine eklenmesi faydalı olacaktır.
2. **Ödeme Emri:** İcra dairesi, takip talebini inceledikten sonra borçluya ödeme emri gönderir (İİK m. 168). Ödeme emrinde, borcun miktarı, faiz oranı, ödeme süresi (5 gün) ve itiraz hakları belirtilir. Ödeme emri, borçluya tebliğ edilir.
3. **İtiraz:** Borçlu, ödeme emrine 5 gün içinde itiraz edebilir (İİK m. 169). İtiraz, icra takibini durdurur. Borçlu, itirazında çekteki imzaya veya borcun kendisine ait olmadığına (borca) itiraz edebilir. İtiraz, icra dairesine yazılı olarak veya sözlü olarak tutanağa geçirilmek suretiyle yapılabilir. Borçlu, aynı süre içinde (5 gün), yetkili icra mahkemesinde icra takibinin dayanağı olan çekin sahteliği iddiasında bulunabilir (İİK m. 169/a).
4. **İtirazın Kaldırılması veya İptali Davası:** Alacaklı, borçlunun itirazını kaldırmak veya iptal ettirmek için icra mahkemesinde itirazın kaldırılması (İİK m. 170) veya itirazın iptali davası (İİK m. 67) açabilir. İtirazın kaldırılması davası, kambiyo senedine özgü takipte, alacaklının elinde İİK m. 68'de sayılan belgeler varsa açılabilir. İtirazın iptali davası ise genel mahkemelerde açılır ve genel hükümlere tabidir. İtirazın kaldırılması davasında, icra mahkemesi, borçlunun itirazının haksız olduğuna kanaat getirirse, itirazı kaldırır ve takibin devamına karar verir. İtirazın iptali davasında ise genel mahkeme, borcun varlığını ve miktarını tespit eder.
5. **Haciz ve Satış:** İtirazın kaldırılması veya iptali davasının kabulü veya borçlunun itiraz etmemesi durumunda, alacaklı haciz talebinde bulunabilir (İİK m. 78 vd.). Haczedilen mallar satılarak alacak tahsil edilir (İİK m. 106 vd.).
Yargıtay Kararları Işığında Çek İle İcra Takibi
Yargıtay, çeklerdeki şekil şartlarının önemine sıklıkla vurgu yapmaktadır. Örneğin, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2016/16544 E., 2017/1484 K. sayılı kararında, "Çekteki şekil şartlarının eksikliği, senedin çek vasfını kaybetmesine ve dolayısıyla kambiyo senedi yoluyla takibe konu edilememesine neden olur" denilmektedir. Bu karar, çekin geçerli bir kambiyo senedi olabilmesi için TTK'da belirtilen tüm şekil şartlarını taşıması gerektiğini açıkça ortaya koymaktadır. (Benzer yönde: Yargıtay 12. HD, E. 2017/3843, K. 2018/1257, T. 8.2.2018). Yargıtay, çekte bulunması gereken zorunlu unsurların eksik olması halinde, senedin çek vasfını kaybedeceğine ve bu durumda kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip yapılamayacağına karar vermektedir. (Örn: Yargıtay 12. HD., 2015/17848 E., 2016/624 K.)
Yargıtay, ayrıca, çekin ibraz süresinin geçirilmesinin sonuçlarına ilişkin de çeşitli kararlar vermiştir. İbraz süresinin geçirilmesi halinde, hamilin cirantalara ve keşideciye karşı rücu hakkı düşer. Ancak, keşidecinin sorumluluğu, çekin zamanaşımına uğramasına kadar devam eder (TTK m. 821). Yargıtay, ibraz süresi geçirildikten sonra yapılan takiplerde, borçlunun zamanaşımı def'inde bulunabileceğine karar vermektedir.
Bono ile İcra Takibi
Bono (emre muharrer senet), TTK'da düzenlenmiş bir diğer kıymetli evraktır (TTK m. 776 vd.). Bono, düzenleyenin (borçlunun) belirli bir tarihte belirli bir miktarı ödeme taahhüdünü içerir. Bononun vadesi geldiğinde ödenmemesi halinde, alacaklı kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi yoluyla alacağını tahsil edebilir (İİK m. 167 vd.).
Bonoda Şekil Şartları ve Önemi
Bononun geçerli olabilmesi için TTK m. 776'da belirtilen şekil şartlarını taşıması gerekmektedir. Bu şartlar şunlardır:
* Senet metninde "bono" veya "emre muharrer senet" kelimesi (bono kaydı)
* Kayıtsız şartsız belirli bir bedeli ödeme vaadi
* Vade tarihi
* Ödeme yeri
* Kime veya kimin emrine ödenecekse onun adı (lehtar)
* Düzenlenme tarihi ve yeri
* Düzenleyenin imzası
Bu şekil şartlarından herhangi birinin eksik olması, senedin bono vasfını kaybetmesine neden olabilir. Bu durumda, alacaklı genel haciz yoluyla takip yapabilir, ancak kambiyo senetlerine özgü takip yolundan yararlanamaz. Özellikle, bono metninde "bono" veya "emre muharrer senet" kelimesinin bulunmaması, senedin bono vasfını kaybetmesine neden olur (Yargıtay 12. HD, E. 2016/23882, K. 2018/7416, T. 28.6.2018). Bono kaydının matbu olarak senet üzerinde bulunması yeterlidir; el yazısı ile yazılması zorunlu değildir.
Bono İle İcra Takibi Aşamaları
Bono ile icra takibi aşamaları, çek ile icra takibi aşamalarına benzerlik göstermektedir.
1. **Takip Talebi:** Alacaklı, icra dairesine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip talebinde bulunur (İİK m. 167). Takip talebinde, alacak miktarı, bononun aslı veya onaylı örneği (İİK m. 170/3), borçlunun kimlik bilgileri gibi bilgiler yer almalıdır.
2. **Ödeme Emri:** İcra dairesi, takip talebini inceledikten sonra borçluya ödeme emri gönderir (İİK m. 168). Ödeme emrinde, borcun miktarı, faiz oranı, ödeme süresi (5 gün) ve itiraz hakları belirtilir.
3. **İtiraz:** Borçlu, ödeme emrine 5 gün içinde itiraz edebilir (İİK m. 169). İtiraz, icra takibini durdurur. Borçlu, bonoya karşı imza itirazında veya borca itirazda bulunabilir. İmza itirazı, borçlunun bonodaki imzanın kendisine ait olmadığını iddia etmesidir. Borca itiraz ise borcun miktarına, vadesine veya diğer koşullarına ilişkin itirazları içerir. Borçlu, aynı süre içinde (5 gün), yetkili icra mahkemesinde icra takibinin dayanağı olan bononun sahteliği iddiasında bulunabilir (İİK m. 169/a).
4. **İtirazın Kaldırılması veya İptali Davası:** Alacaklı, borçlunun itirazını kaldırmak veya iptal ettirmek için icra mahkemesinde dava açabilir. İmza itirazı halinde, icra mahkemesi imza incelemesi yaptırır (İİK m. 170/a). Borca itiraz halinde ise alacaklı, itirazın kaldırılması (İİK m. 170) veya itirazın iptali davası (İİK m. 67) açabilir. İmza itirazının kabulü halinde, takip iptal edilir. Borca itirazın kaldırılması davasında, alacaklı, alacağını İİK m. 68'de sayılan belgelerle ispat etmek zorundadır.
5. **Haciz ve Satış:** İtirazın kaldırılması veya iptali davasının kabulü veya borçlunun itiraz etmemesi durumunda, alacaklı haciz talebinde bulunabilir (İİK m. 78 vd.). Haczedilen mallar satılarak alacak tahsil edilir (İİK m. 106 vd.).
Yargıtay Kararları Işığında Bono İle İcra Takibi
Yargıtay, bonolarda vade tarihinin açık ve net bir şekilde belirtilmesi gerektiğine dikkat çekmektedir. Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2015/11234 E., 2016/1023 K. sayılı kararında, "Bonoda vade tarihinin belirsiz olması, senedin bono vasfını kaybetmesine neden olur" denilmektedir. Bu karar, bononun geçerliliği için vade tarihinin açıkça belirtilmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Ayrıca, bononun düzenlenme yerinin de önemine değinilmekte, düzenlenme yerinin eksik olması halinde de senedin bono vasfını kaybedebileceği belirtilmektedir. Ancak, düzenlenme yerinin açıkça belirtilmemesi halinde, bononun düzenlendiği yer, düzenleyenin yerleşim yeri olarak kabul edilir (TTK m. 777/4). Yargıtay, düzenleme yerinin bulunmaması halinde, bononun geçersiz sayılacağına hükmetmektedir (Örn: Yargıtay 12. HD., 2016/1452 E., 2016/10458 K.).
Yargıtay, bono üzerindeki tahrifatların da senedin geçerliliğini etkileyebileceğine dikkat çekmektedir. Bono üzerinde yapılan değişikliklerin (örneğin, vade tarihinin değiştirilmesi), senet metninde açıkça belirtilmesi ve düzenleyen tarafından imzalanması gerekmektedir. Aksi takdirde, tahrifat yapılan kısım geçersiz sayılabilir (Yargıtay 12. HD, E. 2017/6444, K. 2018/11136, T. 8.11.2018). Yargıtay, senet üzerindeki tahrifatın, senedin ilk düzenlendiği halinin tespit edilememesine neden olması halinde, senedin geçersiz sayılacağına karar vermektedir.
Sonuç ve Öneriler
Çek ve bono, ticari hayatta önemli ödeme araçlarıdır. Ancak, bu evrakların zamanında ödenmemesi durumunda, alacaklılar İcra ve İflas Kanunu hükümleri çerçevesinde kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi yoluyla haklarını tahsil etme yoluna gidebilirler. İcra takibi sürecinde, çek ve bononun şekil şartlarına uygunluğu, ibraz süreleri (çek için) ve itiraz hakları gibi hususlara dikkat etmek gerekmektedir. Alacaklıların hak kaybını önlemek için, bu süreçte bir hukuk uzmanından destek almaları önerilmektedir. Ayrıca, borçluların da ödeme emrine itiraz haklarını doğru ve zamanında kullanmaları, olası hak kayıplarını önleyecektir. Özellikle kambiyo senetlerine özgü haciz yolunda itiraz sürelerinin kısa olması nedeniyle, borçluların bu sürelere dikkat etmeleri büyük önem taşımaktadır. Borçluların, bono veya çekin sahteliği iddiasında bulunmaları halinde, bu iddialarını aynı 5 günlük süre içinde icra mahkemesine bildirmeleri gerekmektedir. Aksi takdirde, bu iddialarını daha sonra ileri sürmeleri mümkün olmayacaktır.
```