Ceza Mahkemesi Süreci: Bilmeniz Gereken Her Şey - Yılmazlar Hukuk Bürosu
Yılmazlar Hukuk Bürosu /blog/ceza-mahkemesi-sureci-bilmeniz-gereken-her-sey
```html

Ceza mahkemesi süreci, hukuk sistemimizde suç teşkil eden fiillerin yargısal denetiminin nasıl işlediğini ortaya koyan önemli bir mekanizmadır. Bu süreç, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) çerçevesinde düzenlenmiş olup, sanık, mağdur ve diğer ilgili tarafların haklarını korumayı amaçlar. Makalemizde, ceza mahkemesi sürecinin aşamalarını, tarafların hak ve yetkilerini, delil değerlendirme esaslarını ve Yargıtay kararları ışığında uygulamadaki önemli noktaları ele alacağız.



Ceza Mahkemesi Sürecinin Aşamaları



Ceza yargılaması, soruşturma ve kovuşturma olmak üzere iki temel aşamadan oluşur. Soruşturma aşamasında, Cumhuriyet savcısı tarafından suç işlendiği şüphesi üzerine başlatılan ve delillerin toplanmasını amaçlayan faaliyetler yürütülür. CMK'nın 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısı, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe sebeplerinin varlığı halinde soruşturma başlatır. Bu aşamada, şüpheli hakkında gözaltı (CMK m.91 vd.), tutuklama (CMK m.100 vd.) veya adli kontrol (CMK m.109 vd.) gibi koruma tedbirlerine başvurulabilir. Kovuşturma aşaması ise, Cumhuriyet savcısı tarafından düzenlenen iddianamenin mahkeme tarafından kabulüyle başlar (CMK m.175) ve yargılama faaliyetlerini kapsar.



İddianamenin Kabulü ve Hazırlık Aşaması



Cumhuriyet savcısı tarafından hazırlanan iddianame, görevli ve yetkili ceza mahkemesine sunulur. Mahkeme, CMK'nın 174. maddesi gereğince iddianameyi şekil ve esas yönünden inceler. İddianamede, şüphelinin kimliği, müdafii, isnat edilen suç, suçun unsurları, deliller ve uygulanması istenen kanun maddeleri açıkça belirtilmelidir (CMK m.170). Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 16.04.2019 tarihli, 2019/1256 E., 2019/340 K. sayılı kararında, iddianamede isnat edilen suçun somut delillerle desteklenmesi ve hukuki nitelendirmenin doğru yapılması gerektiği vurgulanmıştır. İddianamenin kabulünden sonra, mahkeme duruşma günü belirler, sanığa ve diğer ilgililere tebligat gönderir ve delillerin toplanması için gerekli işlemleri yapar (CMK m.176).



Duruşma Süreci ve Delillerin Değerlendirilmesi



Duruşma, ceza yargılamasının en önemli aşamasıdır. CMK'nın 182. maddesine göre, duruşmalar kural olarak alenidir. Ancak, aynı maddenin ikinci fıkrası uyarınca bazı durumlarda duruşmaların kapalı yapılmasına karar verilebilir. Duruşmada, sanığın savunması alınır, tanıklar dinlenir (CMK m.50 vd.), bilirkişi raporları değerlendirilir (CMK m.62 vd.) ve diğer deliller incelenir. Delillerin değerlendirilmesinde "dürüst yargılanma ilkesi" (AY m.36) ve "delil serbestisi ilkesi" gözetilir. Delil serbestisi ilkesi, hukuka aykırı olarak elde edilen delillerin kullanılamayacağı kuralıyla sınırlıdır (CMK m.217/2). Yargıtay 12. Ceza Dairesi'nin 16.03.2022 tarihli, 2022/3456 E., 2022/2987 K. sayılı kararında, sanığın son sözünün mutlaka alınması gerektiği ve bu hakkın Anayasa'nın 36. maddesindeki adil yargılanma hakkının bir gereği olduğu belirtilmiştir. Ayrıca, CMK'nın 217. maddesi uyarınca, hâkim, kararını ancak duruşmada ortaya konulan ve tartışılan delillere dayandırabilir. Bu ilkeye "vasıtasızlık ilkesi" de denir.



Hüküm ve Kanun Yolları



Mahkeme, tüm delilleri değerlendirdikten sonra CMK'nın 223. maddesi uyarınca hükmünü verir. Hüküm, beraat, mahkûmiyet, ceza verilmesine yer olmadığı kararı, güvenlik tedbirine hükmedilmesi veya davanın reddi şeklinde olabilir. Hüküm fıkrasında, verilen cezanın türü, süresi, varsa indirim ve artırım nedenleri ile uygulanan kanun maddeleri açıkça gösterilir (CMK m.232). Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nin 18.01.2021 tarihli, 2021/789 E., 2021/352 K. sayılı kararında, hükmün gerekçeli olmasının zorunluluğu ve yeterli gerekçe içermeyen kararların bozma nedeni sayıldığı ifade edilmiştir (Anayasa m.141/3, CMK m.230). İlk derece mahkemesinin kararına karşı, istinaf (CMK m.272 vd.) ve bazı hallerde temyiz (CMK m.286 vd.) kanun yollarına başvurulabilir. İstinaf kanun yoluna başvurulabilen kararlar CMK'nın 272. maddesinde, temyiz kanun yoluna başvurulabilen kararlar ise CMK'nın 286. maddesinde sayılmıştır.



Sonuç ve Öneriler



Ceza mahkemesi süreci, temel hak ve özgürlüklerin korunması ve adil yargılanma ilkesinin sağlanması açısından büyük önem taşır. Uygulamada, CMK'nın eksiksiz uygulanması, Yargıtay içtihatlarına uyulması ve savunma hakkının etkin bir şekilde kullanılması gerekmektedir. Savunma hakkının etkin bir şekilde kullanılabilmesi için müdafi yardımından yararlanma imkanının sağlanması (CMK m.150), sanığın susma hakkına saygı duyulması (CMK m.148) ve delil sunma imkanının tanınması önemlidir. Sürecin etkin işleyişi için savunma makamlarının güçlendirilmesi, duruşmaların makul sürede tamamlanması (adil yargılanma hakkının bir gereği olarak) ve yargılamanın her aşamasında şeffaflığın sağlanması önemlidir. Ayrıca, UYAP gibi dijitalleşme araçlarının ceza yargılamasına entegre edilmesi, dosya takibini kolaylaştıracak ve yargılama sürecini hızlandıracaktır. Ceza yargılamasının etkinliği ve adilliği, hukuk devletinin temel unsurlarındandır. Bu nedenle, ceza yargılamasının sürekli olarak iyileştirilmesi ve geliştirilmesi gerekmektedir.


```
Hukuki Danışmanlık