Ceza Muhakemesi Kanunu 231. Madde - Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB)
Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 231. maddesi, Türk ceza yargılamasında önemli bir yer tutan "Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması" (HAGB) kurumunu düzenlemektedir. Bu kurum, sanığın gelecekteki davranışlarını olumlu yönde etkilemek, suç işlemesini önlemek ve topluma yeniden kazandırılmasını sağlamak amacıyla getirilmiştir. HAGB, belirli şartların varlığı halinde mahkemenin hüküm kurmasına rağmen bu hükmü açıklamayı ertelemesi ve sanığın belirli bir denetim süresine tabi tutulmasıdır.
CMK Madde 231
Madde 231 – (Değişik: 6/12/2006 – 5560/23 md.)
(1) Yargılama sonunda hükmolunan ceza, iki yıl veya daha az süreli hapis veya adlî para cezası ise; mahkemece, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir. Uzlaşmaya ilişkin hükümler saklıdır.
(2) Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için;
a) Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması,
b) Yargılama sürecinde pişmanlık duyduğuna dair kanaat oluşması,
c) Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi,
gerekir.
(3) Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukukî sonuç doğurmamasını ifade eder.
(4) Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesi halinde, sanık, beş yıl süreyle denetim süresine tâbi tutulur.
(5) Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getirmeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar verebilir.
(6) Denetim süresi iyi halli olarak geçirildiği takdirde, açıklanması geri bırakılan hüküm ortadan kaldırılır.
(7) Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı, bu karara karşı itiraz yolu açık olmak üzere, kesin hüküm niteliği taşımaz.
(8) Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesi halinde, bu karar, adlî sicil kaydına işlenir.
(9) Bu madde hükmü, Anayasanın 174 üncü maddesinde koruma altına alınan inkılâp kanunlarında yer alan suçlarla ilgili olarak uygulanmaz.
(10) (Ek: 25/7/2018-7145/22 md.) Bu Kanunun 231 inci maddesinin beşinci ve altıncı fıkraları uyarınca verilen kararlara karşı itiraz yoluna gidilebilir.
Maddenin Detaylı Açıklaması
1. Fıkra
Bu fıkra, HAGB'nin uygulanabilmesi için öncelikle hükmolunan cezanın miktarını belirlemektedir. Buna göre, yargılama sonucunda hükmolunan ceza iki yıl veya daha az süreli hapis cezası veya adli para cezası ise mahkeme HAGB kararı verebilir. Bu fıkrada ayrıca uzlaşmaya ilişkin hükümlerin saklı olduğu belirtilmektedir. Yani, uzlaşma hükümleri uygulanabiliyorsa öncelikle bu hükümler uygulanır.
2. Fıkra
Bu fıkra, HAGB kararı verilebilmesi için gerekli olan şartları düzenlemektedir. Bu şartlar şunlardır:
a) Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış bulunması: Bu şart, sanığın geçmişteki sabıkasızlığını ifade eder. Taksirli suçlar bu kapsamda değerlendirilmez.
b) Yargılama sürecinde pişmanlık duyduğuna dair kanaat oluşması: Mahkeme, sanığın yargılama sürecindeki davranışlarından pişmanlık duyduğuna dair bir kanaate sahip olmalıdır. Bu pişmanlık, sözlü beyanlarla veya davranışlarla ortaya konulabilir.
c) Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi: Bu şart, suçun neden olduğu zararın giderilmesini amaçlamaktadır. Zararın giderilmesi, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle olabilir. Zararın tamamen giderilmesi gerekmektedir.
3. Fıkra
Bu fıkra, HAGB kararının hukuki anlamını açıklamaktadır. Buna göre, HAGB kararı, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukuki sonuç doğurmamasını ifade eder. Yani, HAGB kararı verilmesiyle birlikte sanık hakkında bir mahkumiyet hükmü kurulmuş olsa bile bu hüküm askıda kalır ve sanık hakkında herhangi bir hukuki sonuç doğurmaz.
4. Fıkra
Bu fıkra, HAGB kararı verilmesi halinde sanığın tabi tutulacağı denetim süresini düzenlemektedir. Buna göre, HAGB kararı verilmesi halinde sanık, beş yıl süreyle denetim süresine tabi tutulur. Bu süre içerisinde sanığın davranışları takip edilir ve denetlenir.
5. Fıkra
Bu fıkra, denetim süresi içerisinde sanığın kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine aykırı davranması halinde ne olacağını düzenlemektedir. Buna göre, sanık denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlerse veya denetimli serbestlik tedbirine aykırı davranırsa mahkeme HAGB kararını kaldırır ve hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getirmeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar verebilir.
6. Fıkra
Bu fıkra, denetim süresinin iyi halli olarak geçirilmesi halinde ne olacağını düzenlemektedir. Buna göre, sanık denetim süresini iyi halli olarak geçirirse, açıklanması geri bırakılan hüküm ortadan kaldırılır. Yani, sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmü hiç kurulmamış gibi kabul edilir.
7. Fıkra
Bu fıkra, HAGB kararının hukuki niteliğini açıklamaktadır. Buna göre, HAGB kararı kesin hüküm niteliği taşımaz. Bu nedenle, HAGB kararına karşı itiraz yolu açıktır.
8. Fıkra
Bu fıkra, HAGB kararının adli sicil kaydına işlenmesini düzenlemektedir. Buna göre, HAGB kararı verilmesi halinde bu karar, adli sicil kaydına işlenir. Ancak, denetim süresinin iyi halli olarak geçirilmesi halinde bu kayıt silinir.
9. Fıkra
Bu fıkra, HAGB hükümlerinin hangi suçlar hakkında uygulanmayacağını düzenlemektedir. Buna göre, HAGB hükümleri, Anayasanın 174 üncü maddesinde koruma altına alınan inkılâp kanunlarında yer alan suçlarla ilgili olarak uygulanmaz.
10. Fıkra
Bu fıkra, 25/7/2018 tarihli ve 7145 sayılı Kanunla eklenmiştir. Bu fıkraya göre, CMK'nın 231 inci maddesinin beşinci ve altıncı fıkraları uyarınca verilen kararlara karşı itiraz yoluna gidilebilir.
Uygulama Örnekleri
Örnek 1: Sanık A, hırsızlık suçundan yargılanmış ve mahkeme tarafından 1 yıl hapis cezasına çarptırılmıştır. Sanık A'nın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkumiyeti bulunmamaktadır. Yargılama sürecinde pişmanlık duyduğunu ifade etmiştir. Ayrıca, hırsızlık sonucu mağdurun uğradığı zararı da tazmin etmiştir. Bu durumda, mahkeme sanık A hakkında HAGB kararı verebilir.
Örnek 2: Sanık B, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan yargılanmış ve mahkeme tarafından 6 ay hapis cezasına çarptırılmıştır. Sanık B'nin daha önce kasıtlı bir suçtan mahkumiyeti bulunmaktadır. Bu durumda, mahkeme sanık B hakkında HAGB kararı veremez.
Yargıtay Kararları
Yargıtay, HAGB'nin uygulanmasıyla ilgili birçok karar vermiştir. Bu kararlarda, HAGB'nin şartlarının titizlikle incelenmesi gerektiği, sanığın pişmanlığının somut delillerle desteklenmesi gerektiği ve zararın tamamen giderilmesi gerektiği vurgulanmıştır.
Maddenin Diğer Kanunlarla İlişkisi
CMK'nın 231. maddesi, Türk Ceza Kanunu (TCK) ve Denetimli Serbestlik Hizmetleri Kanunu ile yakından ilişkilidir. TCK'da yer alan suç tanımları ve cezalar, HAGB'nin uygulanıp uygulanmayacağını belirlemede önemli bir rol oynar. Denetimli Serbestlik Hizmetleri Kanunu ise, HAGB kararı verilmesi halinde sanığın tabi tutulacağı denetimli serbestlik tedbirlerini düzenler.
Sonuç ve Öneriler
Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması kurumu, ceza yargılamasında önemli bir yere sahiptir. Bu kurum, sanığın gelecekteki davranışlarını olumlu yönde etkilemek, suç işlemesini önlemek ve topluma yeniden kazandırılmasını sağlamak amacıyla getirilmiştir. Ancak, HAGB'nin uygulanmasıyla ilgili bazı sorunlar da bulunmaktadır. Özellikle, sanığın pişmanlığının değerlendirilmesi ve zararın giderilmesi konularında uygulamada farklılıklar yaşanabilmektedir. Bu nedenle, HAGB'nin uygulanmasıyla ilgili daha detaylı düzenlemeler yapılması ve uygulamada birliğin sağlanması gerekmektedir. Ayrıca, HAGB'nin etkinliğinin artırılması için denetimli serbestlik hizmetlerinin güçlendirilmesi ve sanıklara yönelik rehabilitasyon programlarının geliştirilmesi de önemlidir.
```