```html





Çocuk İştirak Nafakası ve Velayet



Çocuk İştirak Nafakası ve Velayet



Aile hukuku, toplumun temelini oluşturan aile birliğinin korunması ve aile bireylerinin haklarının güvence altına alınması amacıyla düzenlenmiş bir hukuk dalıdır. Türk Medeni Kanunu'nda (TMK) boşanma, velayet, nafaka gibi konular aile hukukunun önemli bir parçasını oluşturur. Özellikle boşanma süreçlerinde çocukların menfaatleri ön planda tutulmakta olup, velayet hakkının düzenlenmesi ve iştirak nafakasının belirlenmesi bu menfaatlerin korunmasına yöneliktir.



Velayet Kavramı ve Kapsamı



Velayet, Türk Medeni Kanunu'nun 335-351. maddeleri arasında düzenlenmiş olup, ergin olmayan çocukların şahıslarına ve mallarına ilişkin hak ve yükümlülükleri kapsayan bir kurumdur. Velayet hakkı, çocuğun bakımı, eğitimi, korunması, temsil edilmesi ve malvarlığının yönetimi gibi unsurları içerir. TMK'nın 336. maddesi uyarınca, evlilik devam ettiği sürece velayet anne ve babaya aittir. Boşanma davalarında velayet, genellikle çocuğun üstün yararı gözetilerek anne veya babadan birine verilir. Velayetin kime verileceği belirlenirken çocuğun yaşı, cinsiyeti, eğitimi, sağlık durumu, anne ve babanın kişisel özellikleri, çocuğun anne ve babasıyla olan ilişkisi, kardeş ilişkileri ve tarafların ekonomik durumları gibi faktörler dikkate alınır. (TMK m.336, 337)



Velayet hakkı kendisine verilmeyen taraf, çocukla kişisel ilişki kurma hakkına sahiptir. Bu hak, çocuğun anne ve babasıyla düzenli olarak görüşmesini, iletişim kurmasını ve bağlarını sürdürmesini amaçlar. Kişisel ilişki kurma hakkının kapsamı ve sıklığı, çocuğun yaşına, ihtiyaçlarına ve tarafların durumuna göre mahkeme tarafından belirlenir. (TMK m.327)



İştirak Nafakası Nedir?



İştirak nafakası, velayet hakkı kendisine verilmeyen tarafın, çocuğun bakım, eğitim, sağlık ve diğer giderlerine katkıda bulunması amacıyla ödediği bir nafaka türüdür. İştirak nafakası, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Ancak, çocuk ergin olduktan sonra eğitimine devam ediyorsa, yardım nafakası adı altında nafaka ödenmeye devam edebilir. (TMK m.328)



İştirak nafakasının miktarı, çocuğun ihtiyaçları, velayet hakkı kendisine verilmeyen tarafın mali durumu ve diğer faktörler dikkate alınarak mahkeme tarafından belirlenir. Nafaka miktarı, zaman içinde çocuğun ihtiyaçlarındaki değişiklikler veya tarafların mali durumlarındaki değişiklikler nedeniyle artırılabilir veya azaltılabilir. Türk Medeni Kanunu'nun 182. maddesi, boşanma halinde velayetin düzenlenmesi ve iştirak nafakasının belirlenmesi konularında temel hükümleri içermektedir. Ayrıca, nafaka miktarının belirlenmesinde, çocuğun yaşı, eğitim düzeyi, sağlık durumu ve yaşam standardı da göz önünde bulundurulur.



İştirak Nafakasının Belirlenmesinde Dikkat Edilen Hususlar



İştirak nafakasının belirlenmesinde mahkeme, çocuğun ihtiyaçlarını ve anne babanın mali durumunu dikkate alır. Çocuğun yaşı, eğitim durumu, sağlık giderleri, sosyal aktiviteleri, özel dersler, okul masrafları gibi faktörler, ihtiyaçlarının belirlenmesinde önemli rol oynar. Anne ve babanın gelirleri, giderleri, mal varlıkları ve diğer mali yükümlülükleri ise mali durumlarının değerlendirilmesinde dikkate alınır. Ayrıca, çocuğun yaşam standardı da nafaka miktarının belirlenmesinde göz önünde bulundurulur. Mahkeme, bu belirlemeleri yaparken hakkaniyet ilkesini de gözetir.



Yargıtay kararlarında, iştirak nafakasının belirlenmesinde çocuğun yaşı, eğitim durumu ve ihtiyaçlarının dikkate alınması gerektiği vurgulanmaktadır. Örneğin, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 2017/3456 Esas ve 2018/2345 Karar sayılı ilamında, "İştirak nafakası, çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları ve ana babanın mali durumları dikkate alınarak belirlenmelidir" şeklinde hüküm kurulmuştur. (Bu karar sadece örnek olarak verilmiş olup, güncel Yargıtay kararları ile desteklenmesi faydalı olacaktır.)



İştirak Nafakasının Artırılması veya Azaltılması



İştirak nafakası miktarı, zaman içinde çocuğun ihtiyaçlarındaki veya tarafların mali durumlarındaki değişiklikler nedeniyle artırılabilir veya azaltılabilir. Örneğin, çocuğun eğitim masraflarının artması, sağlık sorunları yaşaması veya velayet hakkı kendisine verilmeyen tarafın gelirinin artması, nafaka miktarının artırılması için gerekçe olabilir. Aynı şekilde, velayet hakkı kendisine verilmeyen tarafın işini kaybetmesi, gelirinin azalması veya çocuğun ihtiyaçlarının azalması, nafaka miktarının azaltılması için gerekçe olabilir. (TMK m.176)



Nafaka artırım veya azaltım davalarında, tarafların iddialarını ispat etmeleri gerekmektedir. Çocuğun ihtiyaçlarındaki değişiklikleri veya tarafların mali durumlarındaki değişiklikleri gösteren belgeler, mahkemeye sunulmalıdır. Mahkeme, tarafların sunduğu delilleri değerlendirerek nafaka miktarında değişiklik yapıp yapmamaya karar verir.



İştirak Nafakasının Ödenmemesi Durumu



İştirak nafakasının ödenmemesi durumunda, alacaklı taraf icra takibi başlatabilir. İcra takibi sonucunda, borçlu tarafın maaşına, banka hesaplarına veya diğer mal varlıklarına haciz konulabilir. Ayrıca, iştirak nafakasını ödemeyen taraf hakkında Türk Ceza Kanunu'nun 344. maddesi uyarınca "nafaka yükümlülüğünü ihlal" suçundan dolayı ceza davası açılabilir. Bu suçun cezası, üç aya kadar tazyik hapsidir. (TCK m.344, İcra ve İflas Kanunu m.349)



Nafaka alacakları, diğer alacaklardan önceliklidir. Bu nedenle, borçlu tarafın birden fazla borcu olması durumunda, nafaka alacağı diğer borçlardan önce ödenir. (İcra ve İflas Kanunu m.206)



Sonuç



Çocuk iştirak nafakası ve velayet, boşanma davalarının en önemli konularından biridir. Bu konuların düzenlenmesinde çocuğun üstün yararı ön planda tutulmalıdır. Velayet hakkının kime verileceği ve iştirak nafakasının miktarı belirlenirken çocuğun ihtiyaçları, anne babanın mali durumu ve diğer faktörler dikkate alınmalıdır. Hukuki süreçlerde profesyonel hukuki danışmanlık almak, hak kayıplarının önlenmesi açısından önemlidir. Aile hukuku alanında deneyimli bir hukuk ekibi, yasal süreçlerde size rehberlik ederek haklarınızı korumanıza yardımcı olabilir.





```