Çocukla tatil yapma hakkı - Yılmazlar Hukuk Bürosu
Yılmazlar Hukuk Bürosu /blog/cocukla-tatil-yapma-hakki
## Çocukla Tatil Yapma Hakkının Hukuki Boyutu

Çocukla tatil yapma hakkı, boşanma sonrası velayet düzenlemelerinde sıklıkla gündeme gelen ve ebeveynler arasında anlaşmazlıklara yol açan önemli bir konudur. Türk Aile Hukuku kapsamında, çocuğun üstün yararı ilkesi gözetilerek düzenlenen bu hak, hem velayet hakkına sahip ebeveynin hem de diğer ebeveynin çocukla geçireceği zamanın niteliğini belirler. Bu makalede, çocukla tatil yapma hakkının hukuki boyutları, Yargıtay kararları ve mevzuat çerçevesinde incelenecektir.

### Çocukla Tatil Yapma Hakkının Hukuki Dayanağı

Çocukla tatil yapma hakkı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 182. maddesinde düzenlenen "kişisel ilişki kurulması" kapsamında ve TMK'nın 323. maddesinde düzenlenen "Çocuk ile kişisel ilişki kurulması" hakkının bir parçası olarak değerlendirilir. TMK'ya göre, velayet hakkı kendisine verilmeyen eşin çocukla kişisel ilişki kurma hakkı vardır. Bu hak, çocuğun her iki ebeveyniyle de sağlıklı bir ilişki sürdürmesini desteklemek amacıyla tanınmıştır. Kişisel ilişki sadece görüşmeyi değil, çocuğun yaşı, gelişimi ve ihtiyaçları dikkate alınarak tatil yapmayı da kapsayabilir. Nitekim, Yargıtay da kararlarında kişisel ilişkinin kapsamının geniş yorumlanması gerektiğine işaret etmektedir. [1]

TMK'nın 182/2. maddesi, "Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisi düzenlenir." hükmünü amirdir. Bu düzenleme, velayet hakkı kendisine verilmeyen ebeveynin çocukla olan bağının korunmasını ve güçlendirilmesini amaçlar.

### Yargıtay Kararları Işığında Tatil Hakkının Kapsamı

Yargıtay, çocukla tatil yapma hakkına ilişkin birçok kararında, çocuğun üstün yararını ön planda tutmuştur. Yargıtay kararlarında, kişisel ilişkinin düzenlenmesinde çocuğun yaşı, okul durumu, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve özellikle çocuğun menfaatleri göz önünde bulundurulması gerektiği vurgulanmaktadır. Örneğin, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin kararlarında, velayet hakkı olmayan ebeveynin yaz tatili döneminde çocukla belirli bir süre tatil yapabileceği belirtilmiştir. Tatil süresinin çocuğun yaşına, okul durumuna ve ebeveynlerin yaşadığı mesafeye göre değişebileceği de Yargıtay tarafından kabul edilmektedir. [2] Yargıtay, kişisel ilişki düzenlemesinin amacının, çocuk ile velayet hakkı kendisine verilmeyen ebeveyn arasındaki bağın kopmasını engellemek ve çocuğun gelişimine katkı sağlamak olduğunu belirtmektedir.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2017/2-951 Esas, 2020/626 Karar sayılı ve 17.06.2020 tarihli kararında, "Kişisel ilişki düzenlemesi yapılırken, çocuğun üstün yararı ilkesi gözetilerek, çocuğun fiziksel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişimini destekleyecek şekilde bir düzenleme yapılması gerekmektedir." şeklinde hüküm kurulmuştur. Bu karar, tatil hakkının kapsamının belirlenmesinde çocuğun gelişimini destekleyici unsurların dikkate alınması gerektiğini vurgulamaktadır.

### Tatil Hakkının Kullanımında Dikkat Edilmesi Gerekenler

Çocukla tatil yapma hakkının kullanımında, ebeveynlerin çocuğun günlük rutinini mümkün olduğunca bozmamaya özen göstermesi gerekir. Özellikle okul döneminde yapılacak tatillerin, çocuğun eğitim hayatını aksatmaması önemlidir. Ayrıca, tatil süresince çocuğun güvenliği ve sağlığı için gerekli önlemlerin alınması, velayet hakkına sahip ebeveynin tatil planları hakkında bilgilendirilmesi de önemlidir. Velayet hakkı sahibi ebeveynin, çocuğun menfaatine aykırı olmayan makul taleplerine uyulması beklenir.

Ebeveynler, tatil planlarını yaparken çocuğun yaşına uygun aktiviteler seçmeli ve çocuğun dinlenme ihtiyacını da göz önünde bulundurmalıdır. Ayrıca, çocuğun varsa özel ihtiyaçları (sağlık sorunları, alerjiler vb.) hakkında diğer ebeveyni bilgilendirmeli ve gerekli önlemleri almalıdır.

### Uyuşmazlık Durumunda Başvurulacak Yollar

Ebeveynler arasında tatil hakkının kullanımı konusunda anlaşmazlık çıkması halinde, Aile Mahkemeleri devreye girer. Mahkeme, çocuğun menfaatlerini gözeterek tatil süresini ve koşullarını belirler. Velayet hakkı kendisine verilmeyen ebeveynin yurt dışı tatil planları yapması durumunda, velayet hakkı sahibi ebeveynin muvafakati gereklidir. Muvafakat verilmemesi halinde, mahkemeye başvurularak çocuğun menfaatine uygun olup olmadığı değerlendirilir. [3] Mahkeme, çocuğun üstün yararını gözeterek karar verirken, çocuğun yaşı ve olgunluk düzeyine göre görüşünü de alabilir.

Yurt dışı seyahatlerde, çocuğun pasaportunda velayet hakkı sahibi ebeveynin izni olduğuna dair bir şerh bulunması gerekebilir. Bu nedenle, yurt dışı seyahat planları yapmadan önce ilgili konsolosluk veya emniyet müdürlüklerinden bilgi alınması önemlidir. Ayrıca, 2016 tarihli ve 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun 156. maddesi uyarınca, velayet hakkı sahibi ebeveynin izni olmadan çocuğun yurt dışına çıkarılması durumunda, diğer ebeveyn hakkında hukuki ve cezai işlem başlatılabilir.

### Arabuluculuk ve Uzlaşma

Uyuşmazlıkların çözümü için Aile Mahkemesi'ne başvurmadan önce, arabuluculuk veya uzlaşma gibi alternatif çözüm yolları da denenebilir. 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu, aile hukuku uyuşmazlıklarında arabuluculuğu teşvik etmektedir. Arabuluculuk, tarafların bir araya gelerek, bağımsız bir arabulucunun yardımıyla, kendi çözümlerini bulmalarını sağlar. Bu yöntem, mahkeme sürecine göre daha hızlı, daha az maliyetli ve daha az yıpratıcı olabilir. [4]

### Sonuç ve Öneriler

Çocukla tatil yapma hakkı, boşanma sonrası ebeveyn-çocuk ilişkisinin sağlıklı sürdürülmesi açısından kritik öneme sahiptir. Bu hakkın kullanımında çocuğun fiziksel ve duygusal ihtiyaçları ön planda tutulmalı, ebeveynler arasında işbirliği sağlanmalıdır. Uyuşmazlık durumunda hukuki yollara başvurmadan önce, aile arabuluculuğu gibi alternatif çözüm yöntemleri değerlendirilmelidir. Unutulmamalıdır ki, çocuğun her iki ebeveyniyle de kaliteli zaman geçirmesi, onun gelişimi için vazgeçilmez bir unsurdur. Kişisel ilişki düzenlenirken, çocuğun menfaatleri doğrultusunda esnek ve uygulanabilir çözümler üretilmeye çalışılmalıdır. Ebeveynlerin, çocuklarının mutluluğunu ve sağlıklı gelişimini her zaman ön planda tutarak, bu süreci en iyi şekilde yönetmeleri gerekmektedir.

**Kaynaklar:**

[1] 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu, m. 323.
[2] Yargıtay 2. Hukuk Dairesi kararları (Örnek kararlar için bkz. Yargıtay Karar Arama Sistemi).
[3] 5682 sayılı Pasaport Kanunu.
[4] 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu.
Hukuki Danışmanlık