Denetimli serbestlik, ceza hukuku sisteminde önemli bir yere sahip olan ve hükümlülerin topluma yeniden kazandırılmasını amaçlayan bir infaz yöntemidir. Bu makalede, denetimli serbestliğin tanımı, hukuki dayanakları, uygulama şekilleri, şartları ve Türk hukukundaki yeri güncel mevzuat ve Yargıtay kararları ışığında detaylı bir şekilde ele alınacaktır.
Denetimli Serbestliğin Tanımı ve Amacı
Denetimli serbestlik, mahkeme tarafından belirlenen yükümlülüklere uyulması şartıyla, hükümlünün cezasını cezaevi dışında, toplum içinde infaz etmesini sağlayan bir uygulamadır. 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunu'nun (CGTİHK) 105/A maddesi ve devamında düzenlenmiştir. Denetimli serbestliğin temel amacı, hükümlünün yeniden suç işlemesini önlemek, topluma uyumunu sağlamak ve rehabilitasyonunu desteklemektir. Bu sayede, ceza infaz sisteminin temel ilkelerinden olan "iyileştirme" ve "topluma yeniden kazandırma" amaçlarına hizmet etmektedir. Denetimli serbestlik, aynı zamanda ceza adalet sisteminin etkinliğini artırmayı ve cezaevlerindeki yoğunluğu azaltmayı hedeflemektedir.
Denetimli Serbestliğin Hukuki Dayanakları
Denetimli serbestliğin hukuki dayanakları şunlardır:
- Anayasa: Anayasa'nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti ilkesi, 13. maddesinde düzenlenen temel hak ve özgürlüklerin sınırlanması ölçütleri (özellikle ölçülülük ilkesi) ve 19. maddesinde düzenlenen kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı ile ilgilidir. Ayrıca, 17. maddede düzenlenen kişinin maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkı da denetimli serbestliğin dayanakları arasında sayılabilir.
- 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunu (CGTİHK): Bu kanunun 105/A ve devamı maddelerinde denetimli serbestlik detaylı olarak düzenlenmiştir. Özellikle 105/A maddesi, denetimli serbestliğe ayrılma koşullarını ve usulünü belirlemektedir. Ayrıca, aynı Kanunun 107. maddesi koşullu salıverilme sonrası denetimli serbestlik tedbirini düzenlemektedir.
- 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu (ÇKK): Bu kanun, suça sürüklenen çocuklar için denetimli serbestlik tedbirine ilişkin özel düzenlemeler içermektedir. Bu kanun kapsamında verilen danışmanlık, eğitim, bakım ve sağlık tedbirleri denetimli serbestlik hizmetleri kapsamında uygulanabilir. Özellikle ÇKK'nın 20. maddesi denetim ve destek hizmetlerini düzenlemektedir.
- 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun: Bu kanun kapsamında verilen tedbir kararları (örneğin, uzaklaştırma kararı, şiddet uygulayanın rehabilitasyon programına katılması) da denetimli serbestlik hizmetleri kapsamında uygulanabilmektedir.
- 7242 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun: Bu kanunla 5275 sayılı Kanunda yapılan değişiklikler, denetimli serbestlik uygulamalarında önemli yenilikler getirmiştir. Özellikle denetimli serbestlik sürelerinin belirlenmesinde ve infazında etkili olmuştur. Bu kanunla getirilen değişiklikler arasında, denetimli serbestlik tedbirinin süresinin uzatılması imkanı da bulunmaktadır.
Yargıtay, birçok kararında denetimli serbestliğin "cezada bireyselleştirme" ilkesinin bir gereği olduğunu vurgulamıştır (Örn: Yargıtay 1. Ceza Dairesi, 2023/1234 E., 2023/5678 K. - *Bu örnek karar, temsili olup güncel bir karar numarası ile değiştirilmesi gerekmektedir. Lütfen güncel bir Yargıtay kararı ile değiştiriniz.*). Bu ilke, her hükümlünün kişisel özelliklerine, suçun niteliğine ve topluma yeniden kazandırılma potansiyeline göre farklı infaz yöntemlerinin uygulanmasını ifade eder. Ceza infazında bireyselleştirme, hükümlünün suç işlemesine neden olan faktörleri ortadan kaldırmaya yönelik çalışmaları da içerir.
Denetimli Serbestlik Türleri ve Uygulama Şekilleri
Denetimli serbestlik, farklı kriterlere göre çeşitli türlere ayrılabilir:
- Koşullu Salıverilme Sonrası Denetimli Serbestlik: Hükümlünün koşullu salıverilme şartlarını taşıması halinde uygulanan denetimli serbestliktir. Koşullu salıverilme sonrası denetimli serbestlik, hükümlünün kalan cezasını toplum içinde geçirmesini sağlar ve bu süreçte belirli yükümlülüklere uyması beklenir. CGTİHK'nın 107. maddesi bu durumu düzenler.
- Hapis Cezası Yerine Uygulanan Denetimli Serbestlik: Bazı suçlarda, mahkeme hapis cezası yerine doğrudan denetimli serbestlik tedbirine hükmedebilir. (5275 sayılı Kanun m.105/A). Bu tür denetimli serbestlik, genellikle daha az ağırlıktaki suçlar için ve hükümlünün kişisel özellikleri dikkate alınarak uygulanır. Özellikle kısa süreli hapis cezalarına alternatif olarak sıklıkla uygulanır.
- Tedbir Olarak Uygulanan Denetimli Serbestlik: Özellikle çocuklar hakkında, ıslah ve topluma kazandırma amacıyla uygulanan denetimli serbestliktir. (5395 sayılı Kanun). Bu kapsamda, çocuğun gelişimini destekleyici ve suç işlemesini önleyici tedbirler alınır.
- Denetimli Serbestlik Büroklukları Arası Nakil: Hükümlünün ikametgahının değişmesi durumunda, denetimli serbestlik dosyasının ilgili büroya nakledilmesi işlemidir. Bu nakil işlemi, hükümlünün takibinin ve denetiminin kesintisiz devam etmesini sağlamak amacıyla yapılır.
Denetimli serbestlik uygulamaları da çeşitlilik göstermektedir. Bunlardan bazıları şunlardır:
- Yükümlülük Yüklenmesi: Hükümlüye belirli bir eğitim programına katılma, belirli yerlere gitmeme, belirli kişilerle görüşmeme gibi yükümlülükler yüklenebilir. Yükümlülükler, hükümlünün suç işlemesine neden olan risk faktörlerini azaltmaya yöneliktir. CGTİHK'nın 106. maddesi bu yükümlülüklerin belirlenmesine ilişkin esasları düzenler.
- Gözetim Altına Alma: Hükümlü, denetimli serbestlik görevlileri tarafından düzenli olarak takip edilir ve gözetim altında tutulur. Gözetim, hükümlünün yükümlülüklerine uyup uymadığının kontrol edilmesini ve gerektiğinde müdahale edilmesini sağlar.
- Elektronik Kelepçe ile Takip: Hükümlünün belirli bir bölgeye girmesini engellemek veya hareketlerini takip etmek amacıyla elektronik kelepçe kullanılabilir. (5275 sayılı Kanun m.18/A). Elektronik kelepçe, özellikle konutundan uzaklaşmaması gereken veya belirli bölgelere girmesi yasak olan hükümlüler için etkili bir denetim yöntemidir. Bu uygulama, teknolojinin ceza infaz sistemine entegre edilmesinin bir örneğidir.
- Rehabilitasyon Programlarına Katılma: Hükümlünün suç işlemesine neden olan sorunlarla başa çıkabilmesi için psikolojik danışmanlık, madde bağımlılığı tedavisi gibi rehabilitasyon programlarına katılması sağlanır. Rehabilitasyon programları, hükümlünün kişisel gelişimini desteklemeyi ve topluma uyumunu kolaylaştırmayı amaçlar.
- Kamu Hizmeti Yükümlülüğü: Hükümlünün, toplum yararına olacak şekilde ücretsiz olarak belirli bir süre çalışmasıdır. Bu yükümlülük, hükümlünün topluma karşı sorumluluk duygusunu geliştirmesine ve yeniden suç işlemesini önlemeye yardımcı olur.
Yargıtay, özellikle uyuşturucu suçlarında denetimli serbestliğin etkin bir şekilde uygulanması gerektiğini ve bu tür suçlarda tedavi ve rehabilitasyon programlarının önemini vurgulamıştır (Örn: Yargıtay 10. Ceza Dairesi, 2022/456 E., 2022/789 K. - *Bu örnek karar, temsili olup güncel bir karar numarası ile değiştirilmesi gerekmektedir. Lütfen güncel bir Yargıtay kararı ile değiştiriniz.*). Uyuşturucu bağımlılığı ile mücadele, denetimli serbestlik sürecinin önemli bir parçasıdır ve bu konuda uzmanlaşmış personel ve programlar gereklidir.
Denetimli Serbestlik Şartları ve Yükümlülükler
Denetimli serbestlik kararı verilirken mahkeme, hükümlünün aşağıdaki gibi faktörlerini değerlendirir:
- Suçun niteliği ve işleniş biçimi
- Hükümlünün kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu
- Önceki sabıka kaydı (tekrar suç işleme riski)
- Pişmanlık durumu ve suçtan sonraki davranışları
- Mağdur veya toplum için taşıdığı risk
- Toplumsal yaşama uyum sağlama potansiyeli
- Hükümlünün denetimli serbestlik tedbirine uyum sağlayacağına dair kanaat
Hükümlünün denetimli serbestlik süresince uyması gereken yükümlülükler de mahkeme tarafından belirlenir. Bu yükümlülükler, hükümlünün durumuna ve suçun niteliğine göre farklılık gösterebilir. Bu yükümlülükler şunları içerebilir:
- Denetimli serbestlik görevlisi ile düzenli olarak görüşmek
- Belirli bir adreste ikamet etmek ve adres değişikliğini bildirmek
- Belirli bir eğitim veya çalışma programına katılmak
- Belirli yerlere gitmemek veya belirli kişilerle görüşmemek (örneğin, suç ortakları)
- Alkol veya uyuşturucu madde kullanmamak ve bu konuda düzenli olarak testlere tabi tutulmak
- Trafik kurallarına uymak (trafik suçlarında)
- Mağdura zararını gidermek (mümkünse) veya mağdurla iletişim kurmamak (mağdurun korunması amacıyla)
- Belirli bir süreyle kamu hizmetinde çalışmak
- Psikolojik danışmanlık veya tedavi programlarına katılmak
Bu yükümlülüklerin ihlali durumunda, denetimli serbestlik kararı iptal edilebilir ve hükümlü cezaevine gönderilebilir (5275 sayılı Kanun m.107). Yükümlülük ihlali, denetimli serbestlik sürecinin başarısızlıkla sonuçlanmasına ve hükümlünün cezasının tamamını cezaevinde çekmesine neden olabilir. Yükümlülük ihlali halinde, denetimli serbestlik müdürlüğü tarafından hazırlanan rapor mahkemeye sunulur ve mahkeme tarafından karar verilir.
Denetimli Serbestliğin Avantajları ve Eleştiriler
Denetimli serbestliğin başlıca avantajları şunlardır:
- Hükümlünün toplumdan izole edilmeden cezasını çekmesini sağlar, bu da sosyal bağlarının korunmasına ve yeniden suç işlemesini önlemeye yardımcı olur.
- Cezaevlerinin aşırı kalabalıklaşmasını önler ve ceza infaz sisteminin mali yükünü azaltır.
- Maliyet etkin bir infaz yöntemidir, çünkü cezaevi masraflarına kıyasla denetimli serbestlik uygulamaları daha ekonomiktir.
- Hükümlünün ailesi ve sosyal çevresi ile bağlarını sürdürmesine yardımcı olur, bu da topluma yeniden entegrasyonunu kolaylaştırır.
- Hükümlünün yeniden suç işlemesini önlemeye yönelik rehabilitasyon imkanları sunar ve kişisel gelişimini destekler.
- Mağdur odaklı yaklaşımların geliştirilmesine olanak tanır (örneğin, uzlaştırma süreçleri). Bu süreçler, mağdurun zararının giderilmesine ve fail ile mağdur arasında bir uzlaşma sağlanmasına yardımcı olabilir.
Ancak, denetimli serbestliğe yönelik bazı eleştiriler de bulunmaktadır:
- Denetim mekanizmalarının yetersizliği ve etkinliğinin sorgulanması (özellikle personel yetersizliği ve teknolojik altyapı eksikliği)
- Toplum güvenliği endişeleri (özellikle şiddet suçlarında ve cinsel suçlarda). Bu tür suçlarda denetimli serbestlik uygulanırken, toplumun güvenliği ön planda tutulmalıdır.
- Uygulamada standart eksikliği ve farklılıklar (farklı bölgelerde farklı uygulamalar). Bu durum, adaletin sağlanması ilkesine aykırılık oluşturabilir.
- Denetimli serbestlik görevlilerinin yetersiz sayısı ve iş yükü (bu durum, etkin denetim ve rehberlik hizmetlerinin sunulmasını zorlaştırır)
- Risk değerlendirme araçlarının etkinliği ve doğruluğu konusundaki tartışmalar. Risk değerlendirme araçlarının sürekli olarak güncellenmesi ve geliştirilmesi gerekmektedir.
Yargıtay, bu eleştiriler ışığında denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi, risk değerlendirme süreçlerinin iyileştirilmesi, denetimli serbestlik görevlilerinin eğitiminin artırılması ve teknolojik altyapının geliştirilmesi gerektiğini vurgulamıştır (Örn: Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 2021/123 E., 2022/456 K. - *Bu örnek karar, temsili olup güncel bir karar numarası ile değiştirilmesi gerekmektedir. Lütfen güncel bir Yargıtay kararı ile değiştiriniz.*). Ayrıca, denetimli serbestlik uygulamalarının etkinliğinin düzenli olarak değerlendirilmesi ve iyileştirme çalışmalarının yapılması da önemlidir.
Sonuç ve Öneriler
Denetimli serbestlik, modern ceza hukukunun önemli bir parçasıdır ve hükümlülerin topluma yeniden kazandırılmasında önemli bir rol oynamaktadır. Ancak, denetimli serbestlik sisteminin etkinliğini artırmak için aşağıdaki öneriler dikkate alınmalıdır:
- Denetim mekanizmaları güçlendirilmeli ve teknolojik imkanlardan (örneğin, elektronik izleme sistemleri, yapay zeka destekli risk değerlendirme araçları) daha fazla yararlanılmalıdır. Bu sayede, hükümlülerin takibi daha etkin bir şekilde yapılabilir ve yükümlülük ihlalleri daha hızlı tespit edilebilir.
- Denetimli serbestlik görevlilerinin sayısı artırılmalı, iş yükleri azaltılmalı ve sürekli eğitimlerle donatılmalıdır. Eğitimler, risk değerlendirme, vaka yönetimi, iletişim becerileri ve özel suç türlerine (örneğin, cinsel suçlar, şiddet suçları) yönelik yaklaşımları içermelidir. Ayrıca, denetimli serbestlik görevlilerinin motivasyonunu artırmaya yönelik çalışmalar da yapılmalıdır.
- Risk değerlendirme araçları geliştirilmeli, güncellenmeli ve hükümlülerin risk düzeyine göre farklılaştırılmış denetim programları uygulanmalıdır. Risk değerlendirme, hükümlünün tekrar suç işleme olasılığını belirlemeye yönelik bilimsel yöntemler kullanılarak yapılmalıdır.
- Toplumun denetimli serbestlik konusunda bilinçlendirilmesi ve hükümlülere yönelik olumlu bir tutum geliştirilmesi sağlanmalıdır. Bu, denetimli serbestlik sisteminin başarısı için önemlidir, çünkü toplumun desteği hükümlülerin yeniden entegrasyonunu kolaylaştırır. Kamu spotları, bilgilendirme toplantıları ve medya aracılığıyla toplumun bilinçlendirilmesi sağlanabilir.
- Denetimli serbestlik uygulamalarının etkinliği düzenli olarak değerlendirilmeli ve iyileştirme çalışmaları yapılmalıdır. Değerlendirme, hükümlülerin tekrar suç işleme oranları, topluma uyum sağlama düzeyleri ve mağdur memnuniyeti gibi faktörleri içermelidir. Değerlendirme sonuçlarına göre, denetimli serbestlik programları ve uygulamaları güncellenmelidir.
- Denetimli serbestlik sürecinde mağdur hakları korunmalı ve mağdurlara destek sağlanmalıdır. Mağdurların bilgilendirilmesi, danışmanlık hizmetleri ve uzlaştırma süreçlerine katılımı sağlanmalıdır. Mağdurların, denetimli serbestlik süreci hakkında bilgilendirilmesi ve desteklenmesi, adaletin sağlanması açısından önemlidir.
- Denetimli serbestlik uygulamalarında sivil toplum kuruluşları (STK'lar) ile işbirliği artırılmalıdır. STK'lar, hükümlülere yönelik eğitim, rehabilitasyon ve sosyal destek programları sunabilirler. STK'ların gönüllüleri