Giriş
Hafta tatili ücreti, iş hukukunun temel haklarından biridir ve çalışanların dinlenme ihtiyacını karşılamak amacıyla düzenlenmiştir. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 46. maddesi uyarınca, Kanun kapsamına giren işyerlerinde çalışan işçilere, haftalık çalışma süresi ne olursa olsun, haftada en az bir gün (24 saat) dinlenme hakkı tanınmıştır. Bu makalede, hafta tatili ücretinin hukuki niteliği, hak kazanma koşulları, hesaplanması, ödenme zamanı, zamanaşımı ve uyuşmazlıklara ilişkin Yargıtay kararları detaylı olarak incelenecektir.
1. Hafta Tatili Ücretinin Hukuki Dayanağı ve Niteliği
Hafta tatili ücreti, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 46, 47 ve 48. maddelerinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemeler uyarınca:
- İşçinin haftada en az bir gün (24 saat) kesintisiz dinlenme hakkı vardır. Bu hak, Anayasa'nın 50. maddesi ile de güvence altına alınmıştır. Anayasa'nın 50. maddesi, "Dinlenmek, çalışanların hakkıdır. Ücretli hafta ve bayram tatili ile ücretli yıllık izin hakları kanunla düzenlenir." hükmünü amirdir.
- Hafta tatili günü için işveren tarafından işçiye ücret ödenir. Bu ücret, çalışılmayan günün karşılığıdır ve işçinin normal ücretine ek olarak ödenir. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 46. maddesi, "Bu Kanun kapsamına giren işyerlerinde, işçilere tatil gününden önce 48 inci maddeye göre belirlenen iş günlerinde çalışmış olmaları koşulu ile yedi günlük bir zaman dilimi içinde kesintisiz en az yirmidört saat dinlenme (hafta tatili) verilir. Çalışılmayan hafta tatili günü için işveren tarafından bir iş karşılığı olmaksızın o günün ücreti tam olarak ödenir." hükmünü içerir.
- Hafta tatili ücretinin ödenmemesi, işveren için yasal sorumluluklar doğurur. İşçi, bu durumda 4857 sayılı İş Kanunu'nun 24/II-e maddesi uyarınca iş akdini haklı nedenle feshedebilir ve hafta tatili ücreti alacaklarını talep edebilir. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 24/II-e maddesi, işçinin ücretinin kanun hükümleri veya sözleşme şartlarına uygun olarak hesap edilmemesi veya ödenmemesi halini işçi açısından haklı fesih nedeni olarak saymaktadır.
- Yargıtay, hafta tatili ücretinin sosyal bir hak olduğunu ve işçinin dinlenme hakkının bir parçası olduğunu çeşitli kararlarında vurgulamıştır.
2. Hafta Tatili Ücretine Hak Kazanma Koşulları
İşçinin hafta tatili ücretine hak kazanabilmesi için bazı şartların sağlanması gerekmektedir:
- İşçinin 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında çalışıyor olması gerekmektedir. İş Kanunu'nun 4. maddesinde istisnalar belirtilmiştir. Bu istisnalar haricindeki işçiler İş Kanunu kapsamındadır. Ancak belirtmek gerekir ki, 4. maddedeki istisnalar mutlak olmayıp, işin niteliği ve sürekli olup olmaması gibi kriterler de dikkate alınır.
- 4857 sayılı İş Kanunu'nun 46. maddesi uyarınca, işçinin hafta içinde çalışması gereken günlerde çalışmış olması gerekmektedir. Ancak, zorlayıcı sebeplerle (örneğin, doğal afetler, salgın hastalıklar, yakının vefatı gibi işçinin iradesi dışında gelişen ve işe gelmesini engelleyen olaylar) işe gelinmeyen günler bu şartı etkilemez ve işçi hafta tatili ücretine hak kazanır. Ayrıca, işveren tarafından izinli sayılan veya raporlu olunan günler de çalışılmış gibi kabul edilir.
- Deniz İş Kanunu veya Basın İş Kanunu gibi özel kanunlara tabi olan işçilerin hafta tatili hakları, kendi kanunlarındaki düzenlemelere tabidir. 854 sayılı Deniz İş Kanunu ve 5953 sayılı Basın İş Kanunu, kendi özel hükümlerini içermektedir. Bu kanunlarda da hafta tatili hakkı düzenlenmiştir.
3. Hafta Tatili Ücretinin Hesaplanması
Hafta tatili ücretinin hesaplanmasında dikkate alınması gereken hususlar şunlardır:
- Hafta tatili ücreti, işçinin brüt ücreti üzerinden hesaplanır.
- İşçinin ücretine ek olarak ödenen ve süreklilik arz eden prim, ikramiye, yol, yemek gibi ek ödemeler, hafta tatili ücretinin hesabında dikkate alınır. Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına göre, süreklilik arz eden ve düzenli olarak ödenen bu tür ödemeler, ücretin bir parçası olarak kabul edilir ve hafta tatili ücreti hesabına dahil edilir. Ancak, bireysel veya toplu iş sözleşmesinde bu ödemelerin hafta tatili ücretine dahil edilmeyeceğine dair açık bir hüküm varsa, bu durum değişebilir.
- Kıdem tazminatı hesabında, hafta tatili ücreti giydirilmiş ücrete dahil edilir. Kıdem tazminatı, işçinin son brüt ücreti ve süreklilik arz eden ödemeler dikkate alınarak hesaplanır. Hafta tatili ücreti de bu kapsamda değerlendirilir.
Örnek: Aylık brüt ücreti 15.000 TL olan ve aylık 1.000 TL yol ücreti alan bir işçinin bir günlük hafta tatili ücreti: (15.000 TL + 1.000 TL) / 30 gün = 533,33 TL'dir.
4. Ücretin Ödenme Zamanı ve İhlaller
4857 sayılı İş Kanunu'nun 47. maddesine göre:
- Hafta tatili ücretinin, ücret ödeme döneminde ödenmesi gerekmektedir. Genellikle bu, aylık ücret ödeme dönemidir.
- Hafta tatili ücretinin ödenmemesi durumunda, işçi 4857 sayılı İş Kanunu'nun 24/II-e maddesi uyarınca iş akdini haklı nedenle feshedebilir. Bu durumda işçi, kıdem tazminatı ve diğer yasal haklarını talep edebilir.
- Hafta tatili izninin kullandırılmaması veya ücretinin ödenmemesi halinde, işveren hakkında 4857 sayılı İş Kanunu'nun 102. maddesi uyarınca idari para cezası uygulanabilir. İşçi alacağını dava yoluyla talep edebilir ve yasal faiz uygulanır. %50 zamlı ödeme gibi bir düzenleme İş Kanunu'nda yer almamaktadır.
5. Yargıtay Kararları Işığında Uyuşmazlıklar ve Zamanaşımı
Hafta tatili ücreti ile ilgili uyuşmazlıklarda Yargıtay'ın çeşitli içtihatları bulunmaktadır:
- İşçinin hafta tatilinde çalıştırılması durumunda, çalıştığı sürelerin karşılığı olan ücretin %100 zamlı olarak ödenmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu, fazla çalışma ücreti hükümlerine göre değerlendirilir. Hafta tatilinde çalışma, fazla çalışma olarak kabul edilir ve 4857 sayılı İş Kanunu'nun 41. maddesi uyarınca fazla çalışma ücreti ödenir. Yargıtay, hafta tatilinde yapılan çalışmaların karşılığının %100 zamlı olarak ödenmesi gerektiği yönünde istikrarlı kararlar vermektedir (Örn: Yargıtay 9. HD, 2015/17210 E., 2017/11785 K.).
- Hafta tatili ücreti alacaklarında zamanaşımı süresi 5 yıldır. Bu süre, alacağın doğduğu tarihten itibaren başlar. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 147. maddesi uyarınca ücret alacaklarında zamanaşımı süresi 5 yıldır.
Sonuç ve Öneriler
Hafta tatili ücreti, Anayasa ile güvence altına alınmış önemli bir işçi hakkıdır. İşverenlerin bu konuda dikkat etmesi gereken hususlar şunlardır:
- İşçilerin hafta tatili ücretlerini zamanında ve eksiksiz olarak ödemek.
- Çalışma ve tatil günlerini İş Kanunu'na uygun olarak planlamak.
- Hafta tatili çalışması yaptırılması durumunda, işçinin onayını almak ve ücretini fazla çalışma ücreti olarak zamlı ödemek.
- Uyuşmazlıkların çözümü için öncelikle arabuluculuğa başvurmak, sonuç alınamaması halinde iş mahkemelerine başvurmak.
Son olarak, 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu uyarınca, iş uyuşmazlıklarında dava açmadan önce arabulucuya başvurmak zorunludur. İş Kanunu'na aykırı davranışlar genel olarak idari para cezası gerektirebilir. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 102. maddesi ve ilgili diğer hükümler uyarınca, işverenlerin yasal düzenlemelere uygun hareket etmesi önemlidir.