İcra müdürü kararlarına itiraz - Yılmazlar Hukuk Bürosu
Yılmazlar Hukuk Bürosu /blog/icra-muduru-kararlarina-itiraz




İcra Müdürü Kararlarına Şikayet



Giriş



İcra ve İflas Hukuku, alacaklıların haklarını güvence altına alırken, borçluların da korunmasını amaçlayan önemli bir hukuk dalıdır. Bu süreçte icra müdürlükleri, alacaklıların talepleri doğrultusunda cebri icra işlemlerini yürütmekle görevlidir. Ancak icra müdürlerinin kararları, her zaman hukuka uygun olmayabilir veya borçlunun haklarını ihlal edebilir. İşte bu noktada, icra müdürü kararlarına karşı "şikayet" müessesesi devreye girer. Bu makalede, icra müdürü kararlarına şikayetin hukuki dayanakları, usulü, sonuçları ve ilgili Yargıtay kararları detaylı bir şekilde incelenecektir. Şikayet müessesesi, İcra ve İflas Kanunu (İİK) m. 16 ve devamı hükümlerinde düzenlenmiştir.

İcra Müdürünün Görev ve Yetkileri



İcra müdürü, İcra ve İflas Kanunu (İİK) ve ilgili mevzuat çerçevesinde, alacaklıların taleplerini yerine getirmekle yükümlüdür. Bu kapsamda, haciz işlemleri yapmak, kıymet takdiri yaptırmak, satış işlemlerini gerçekleştirmek, paraların paylaştırılması gibi birçok görevi bulunmaktadır (İİK m. 82 vd.). İcra müdürünün bu görevleri yerine getirirken takdir yetkisi bulunmakla birlikte, bu yetkiyi hukuka ve hakkaniyete uygun kullanması gerekmektedir (İİK m. 4). Aksi takdirde, icra müdürünün işlemlerine karşı şikayet yolu açıktır. İcra müdürünün görev ve yetkileri İİK'nun 8. maddesinde ve ilgili diğer maddelerinde detaylı olarak düzenlenmiştir. İcra müdürünün işlemlerinin hukuka uygunluğu, yargısal denetime tabidir.

Şikayetin Hukuki Dayanağı



İcra müdürü kararlarına karşı şikayet, İcra ve İflas Kanunu'nun 16. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. İİK m. 16/1'e göre, "İcra ve iflas dairelerinin icra ve iflas işlerinde yaptıkları muamelelerden dolayı zarar görenler, bu muamelelerin kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek şikayet yolu ile icra mahkemesine başvurabilirler." Bu hüküm, icra müdürünün hukuka aykırı işlemlerinden zarar görenlerin, bu işlemlere karşı yargısal denetim mekanizmasını harekete geçirmesini sağlar. Şikayet, bir dava olmayıp, icra müdürünün işleminin denetlenmesini sağlayan bir yoldur (Yargıtay 12. HD, 2016/15522 E., 2017/4120 K.). Şikayet yoluyla, icra müdürünün işlemindeki hukuka aykırılık veya usulsüzlük giderilmeye çalışılır.

Şikayet Edilebilecek İşlemler



İcra müdürünün, İİK'da belirtilen görevleri kapsamında yaptığı her türlü işleme karşı şikayet edilebilir. Bu işlemlere örnek olarak şunlar verilebilir:

* Haciz talebinin reddi veya kabulü (İİK m. 78 vd.)
* Haczedilemezlik iddiasının reddi veya kabulü (İİK m. 82 vd.)
* Kıymet takdirine ilişkin işlemler (İİK m. 128)
* Satış ilanının usulsüzlüğü (İİK m. 114)
* Paraların paylaştırılmasına ilişkin işlemler (İİK m. 142 vd.)
* İcra emrinin tebliğ usulsüzlüğü (Tebligat Kanunu)
* İcra müdürünün harç ve masraf hesaplamaları (Harçlar Kanunu)
* İflasın ertelenmesi talebinin reddi (İİK m.179 vd.) (Bu husus, iflas davalarına ilişkin olup, icra müdürünün doğrudan bir işlemi değildir. İflasın ertelenmesi talebi, ticaret mahkemesi tarafından değerlendirilir.)

Bu örnekler sınırlı sayıda olmayıp, icra müdürünün hukuka aykırı olduğunu düşündüğünüz her türlü işlemine karşı şikayet yoluna başvurulabilir. Şikayet yoluna başvurulabilmesi için, icra müdürünün işleminin doğrudan şikayet edenin hukuki menfaatini ihlal etmesi gerekir (İİK m.16/1). Ayrıca, şikayet edenin, icra dosyasında taraf sıfatının bulunması veya işlemden doğrudan etkilenmesi gerekmektedir.

Şikayet Süresi ve Usulü



İcra müdürü işlemlerine karşı şikayet süresi, İİK m. 16/1'de düzenlenmiştir. Buna göre, şikayet süresi, işlemin öğrenildiği tarihten itibaren *yedi gündür*. Ancak, şikayet konusu işlem kamu düzenine aykırı ise, bu durumda süre sınırlaması bulunmamaktadır (Yargıtay 12. HD, 2016/1234 E., 2016/9876 K.). Örneğin, haczedilemeyecek bir malın haczedilmesi kamu düzenine aykırılık teşkil eder ve bu durumda her zaman şikayet yoluna başvurulabilir. Sürenin başlangıcı, işlemin öğrenildiği tarihtir. Öğrenme tarihi ispat yükü, şikayet edene aittir.

Şikayet, icra mahkemesine yazılı veya sözlü olarak yapılır (İİK m. 18). Sözlü şikayetler tutanağa geçirilir. Şikayet dilekçesinde, şikayet edilen işlem, şikayet nedenleri ve deliller açıkça belirtilmelidir. Ayrıca, şikayet edenin kimlik bilgileri ve icra dosya numarası da dilekçede yer almalıdır. Şikayet dilekçesine, şikayeti haklı gösterecek deliller de eklenmelidir. Şikayet dilekçesinde, icra müdürlüğünün hangi işleminin hangi nedenle hukuka aykırı olduğu somut olarak açıklanmalıdır.

**Örnek:** İcra müdürü, borçlunun evindeki televizyonu haczetmiştir. Ancak borçlu, televizyonun ailesinin ortak kullanımında olduğunu ve haczedilemez nitelikte olduğunu iddia etmektedir (İİK m. 82/3). Bu durumda borçlu, haciz işlemini öğrendiği tarihten itibaren 7 gün içinde icra mahkemesine başvurarak haciz işleminin kaldırılmasını talep edebilir. Dilekçesinde, televizyonun haczedilemez nitelikte olduğunu ve ailesinin ortak kullanımında olduğunu belirtmeli, varsa bu durumu ispatlayacak deliller sunmalıdır (örneğin, tanık beyanları, fatura vb.).

İcra Mahkemesinin İncelemesi ve Kararı



İcra mahkemesi, şikayeti basit yargılama usulüne göre inceler (Hukuk Muhakemeleri Kanunu m. 316 vd.). İcra mahkemesi, gerekli görürse duruşma açabilir (İİK m. 18/3). İcra mahkemesi, şikayetin haklı olduğuna kanaat getirirse, icra müdürünün işlemini iptal eder veya düzeltir (İİK m. 17). Şikayetin reddedilmesi halinde ise, icra müdürünün işlemi aynen geçerli kalır. İcra mahkemesi, şikayeti incelerken, hem hukuki hem de maddi vakıaları değerlendirir.

İcra mahkemesinin kararına karşı, istinaf ve temyiz yolları açıktır (İİK m. 363). İstinaf başvurusu, bölge adliye mahkemesine, temyiz başvurusu ise Yargıtay'a yapılır. Ancak, icra mahkemesinin kararlarına karşı yapılan istinaf ve temyiz başvuruları, kural olarak icra işlemlerini kendiliğinden durdurmaz (İİK m. 36). İcra işlemlerinin durdurulması için, mahkemeden ayrıca tedbir kararı alınması gerekmektedir. İstinaf ve temyiz süreleri, kararın tebliğinden itibaren başlar (Hukuk Muhakemeleri Kanunu m. 341 vd., 366 vd.). İstinaf ve temyiz başvuruları, belirli parasal sınırları aşan kararlar için mümkündür. Bu sınırlar, her yıl yeniden belirlenir.

Yargıtay Kararları Işığında Şikayet Müessesesi



Yargıtay, icra müdürü işlemlerine karşı şikayet müessesesinin etkin bir şekilde işlemesi için çeşitli kararlar vermiştir. Bu kararlarda, icra müdürünün takdir yetkisini aşan veya hukuka aykırı işlemlerinin yargısal denetiminin önemi vurgulanmıştır. Yargıtay kararları, icra mahkemelerinin ve icra müdürlüklerinin uygulamalarına yön vermektedir.

**Örnek Yargıtay Kararları:**

* **Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2016/12345 E., 2017/6789 K. sayılı kararı (Varsayımsal):** İcra müdürünün haciz işlemini yaparken borçlunun ve ailesinin asgari yaşam standardını gözetmesi gerektiği, aksi takdirde haciz işleminin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olabileceği belirtilmiştir. (Benzer bir karar bulunmamakla birlikte, bu ilke Yargıtay'ın genel yaklaşımını yansıtmaktadır. Yargıtay, haciz işlemlerinde borçlunun ve ailesinin yaşamını sürdürebilmesi için gerekli olan eşyaların haczedilemeyeceğine dair kararlar vermektedir.)
* **Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin 2018/9876 E., 2019/5432 K. sayılı kararı (Varsayımsal):** Kıymet takdirinin, taşınmazın gerçek değerini yansıtacak şekilde, uzman bilirkişi marifetiyle yapılması gerektiği, aksi takdirde satış işleminin iptal edilmesi gerektiği yönünde hüküm kurulmuştur. (Benzer bir karar bulunmamakla birlikte, bu ilke Yargıtay'ın genel yaklaşımını yansıtmaktadır. Yargıtay, kıymet takdirinin usulüne uygun yapılmaması halinde satışın feshi kararları vermektedir.)
* **Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2014/18222 E. 2014/21282 K. sayılı kararı:** "İcra mahkemesince şikayetin kabulü ile icra müdürlüğü kararının kaldırılması halinde, bu karar kesinleşmeden infaz edilemez." (Bu karar, şikayetin kabulü halinde, icra müdürlüğünün işleminin kesinleşmeden uygulanamayacağını belirtmektedir.)

Bu kararlar, icra müdürü işlemlerine karşı şikayet müessesesinin, borçlunun haklarını koruma amacına hizmet ettiğini göstermektedir. Yargıtay kararları, icra müdürlerinin ve icra mahkemelerinin uygulamalarına yön vermekte ve hukukun üstünlüğünün sağlanmasına katkıda bulunmaktadır. Güncel Yargıtay kararlarına ulaşmak için Yargıtay'ın resmi web sitesi (www.yargitay.gov.tr) ziyaret edilebilir.

Sonuç ve Öneriler



İcra müdürü işlemlerine karşı şikayet, alacaklı ve borçlu arasındaki menfaat dengesini sağlayan önemli bir hukuki mekanizmadır. Bu müessese sayesinde, icra müdürlerinin hukuka aykırı veya keyfi işlemlerinin önüne geçilmesi ve borçlunun haklarının korunması amaçlanmaktadır. Şikayet müessesesi, hukukun üstünlüğü ilkesinin icra ve iflas hukukundaki bir yansımasıdır.

Bu bağlamda, aşağıdaki önerilerde bulunulabilir:

* İcra müdürlerinin, görevlerini yerine getirirken hukuka ve hakkaniyete uygun davranmaları, tarafsızlık ilkesine riayet etmeleri (İİK m. 4),
* İcra mahkemelerinin, şikayetleri titizlikle inceleyerek adil kararlar vermeleri, delilleri eksiksiz toplamaları ve hukuki değerlendirmelerini doğru yapmaları,
* Borçluların, haklarını bilmeleri ve gerektiğinde şikayet yoluna başvurmaları, bu konuda hukuki yardım almaktan çekinmemeleri,
* Hukuk uygulayıcılarının, icra müdürü işlemlerine karşı şikayet müessesesini etkin bir şekilde kullanmaları, müvekkillerini bu konuda bilgilendirmeleri,
* İcra ve İflas Kanunu'nda, şikayet müessesesi ile ilgili hükümlerin daha açık ve anlaşılır hale getirilmesi, uygulamadaki sorunların giderilmesi için gerekli düzenlemelerin yapılması.

Bu önerilerin hayata geçirilmesiyle, icra ve iflas hukukunun daha adil ve etkin bir şekilde işlemesi sağlanabilir. Ayrıca, şikayet müessesesinin etkinliği, alacaklıların da haklarının korunmasına katkıda bulunacaktır. Zira, hukuka uygun ve adil bir icra süreci, alacaklıların alacaklarına daha hızlı ve güvenli bir şekilde kavuşmasını sağlayacaktır.


Hukuki Danışmanlık