İcra takibinde adres bildirimi - Yılmazlar Hukuk Bürosu
Yılmazlar Hukuk Bürosu /blog/icra-takibinde-adres-bildirimi




İcra Takibinde Adres Bildirimi



Giriş



İcra takibi, alacaklının alacağını tahsil etmek amacıyla başvurduğu yasal bir süreçtir. Bu sürecin sağlıklı ve hızlı bir şekilde ilerleyebilmesi için, tarafların adreslerinin doğru ve güncel olması büyük önem taşır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK) ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu ile ilgili mevzuat, adres bildirimine ilişkin çeşitli düzenlemeler içermektedir. Bu makalede, icra takibinde adres bildiriminin önemi, usulü, sonuçları ve Yargıtay kararları ışığında detaylı bir incelemesi yapılacaktır.



Adres Bildiriminin Önemi



İcra takibinde adres bildirimi, tebligatların usulüne uygun şekilde yapılabilmesi için kritik bir unsurdur. Tebligat, hukuki süreçlerin en temel aşamalarından biridir ve tarafların haklarını kullanabilmeleri için bilgilendirilmeleri anlamına gelir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun temel amacı, ilgililerin hukukî süreçlerden haberdar olmasını sağlamaktır. Yanlış veya eksik adres bildirimi, tebligatların yapılamamasına, sürecin uzamasına ve hatta hak kayıplarına neden olabilir. Usulüne uygun tebligat yapılmaması, yargılamanın ve icra takibinin sıhhatini etkiler ve davanın veya takibin uzamasına sebebiyet verebilir.



Adres Bildirim Yükümlülüğü



İcra takibinde adres bildirim yükümlülüğü, hem alacaklı hem de borçlu için geçerlidir. Alacaklı, icra takibi başlatırken borçlunun bilinen adresini icra dairesine bildirmekle yükümlüdür (İİK m. 58/2). Alacaklının bildirdiği adresin yetersiz veya hatalı olması durumunda, icra dairesi re'sen veya alacaklının talebi üzerine adres araştırması yapabilir. Borçlu ise, kendisine yapılan tebligat üzerine, yasal süre içerisinde itirazlarını sunarken veya diğer işlemleri yaparken, geçerli bir tebligat adresini bildirmek zorundadır. Adres değişikliği olması durumunda, bu değişikliğin de derhal icra dairesine bildirilmesi gerekmektedir (Tebligat Kanunu m. 35). Aksi takdirde, eski adrese yapılan tebligatlar geçerli sayılabilir. Tebligat Kanunu'nun 35. maddesi uyarınca, kendisine daha önce kanuna uygun tebligat yapılmış olan kimse, adresini değiştirirse, yenisini hemen bildirmek zorundadır. Bu takdirde müteakip tebligatlar bildirilen yeni adrese yapılır. Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmez ve adres kayıt sisteminde (AKS) de yeni adresi tespit edilemezse, tebligat eski adrese yapılır ve tebliğ edilmiş sayılır.



Adres Bildirim Usulü



Adres bildirimi, yazılı olarak icra dairesine yapılmalıdır. İcra takibi talebinde, takip talebine borçlunun açık adresi yazılır. Borçlu da itiraz dilekçesinde veya diğer beyanlarında açık adresini belirtmelidir. Adres bildiriminde, apartman numarası, daire numarası, sokak adı, mahalle adı, ilçe ve il gibi tüm detayların eksiksiz olarak belirtilmesi önemlidir. Ayrıca, varsa posta kodu da eklenmelidir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 7/a maddesi ve Tebligat Yönetmeliği'nin 8. maddesi uyarınca, avukatlar, noterler, arabulucular, uzlaştırmacılar, bilirkişiler, kamu kurum ve kuruluşları ile kamu iktisadi teşebbüsleri ve bunlara bağlı kuruluşlar, sermayesinin yarısından fazlası kamuya ait olan kuruluşlar, bankalar ve diğer kanunlarda belirtilenler elektronik tebligat adresini (UETS) almak ve kullanmak zorundadır. Bu kapsamda olanların, icra dairelerine yapacakları bildirimlerde UETS adreslerini belirtmeleri gerekmektedir. Diğer gerçek ve tüzel kişiler de isteğe bağlı olarak UETS adresi alabilirler.



MERNİS Adresi ve Önemi



MERNİS (Merkezi Nüfus İdaresi Sistemi) adresi, kişilerin yerleşim yeri adresidir ve tebligat hukukunda önemli bir yere sahiptir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10. maddesi uyarınca, tebligat öncelikle bilinen adrese yapılır. Bilinen adresin tebligata elverişli olmaması veya tebligat yapılamaması halinde, aynı Kanun'un 21/2. maddesi uyarınca, muhatabın MERNİS adresine tebligat yapılır. MERNİS adresine yapılan tebligatlar, kanunda belirtilen şartların sağlanması halinde usulüne uygun tebligat olarak kabul edilir (Tebligat Kanunu m. 21/2). Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi, "Tebligat yapılacak şahıs adresinde bulunmazsa tebliğ memuru, tebliğ olunacak evrakı o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine yahut zabıta amir veya memuruna imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama sebebini ve evrakın kime teslim edildiğini de tebliğ mazbatasına yazar. İhbarname kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır. Şu kadar ki, gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, yukarıdaki fıkrada yazılı kişilere imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama sebebini ve evrakın kime teslim edildiğini de tebliğ mazbatasına yazar. İhbarname kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır." hükmünü içermektedir. Ancak, borçlunun MERNİS adresinde bulunmaması veya adresten ayrılmış olması durumunda, tebligatın diğer yöntemlerle yapılması gerekebilir. Bu durumda, tebliğ memurunun, muhatabın adreste bulunmama nedenini araştırması ve buna ilişkin tutanak düzenlemesi önemlidir.



Adres Araştırması



Alacaklı, borçlunun adresini bilmiyorsa veya bildirdiği adresin doğru olmadığından şüpheleniyorsa, icra dairesinden adres araştırması talep edebilir. İcra dairesi, MERNİS kayıtları, Adres Kayıt Sistemi (AKS), emniyet kayıtları, tapu kayıtları, SGK kayıtları ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarındaki kayıtlardan yararlanarak borçlunun adresini tespit etmeye çalışır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun ilgili hükümleri ve Adres Kayıt Sistemi Yönetmeliği bu konuda icra dairelerine yetki vermektedir. Bu araştırmalar sonucunda elde edilen adreslere tebligat yapılır. Alacaklının, borçlunun adresini tespit etmek için makul çabayı göstermesi ve elindeki tüm bilgileri icra dairesiyle paylaşması önemlidir. Alacaklının, borçlunun adresini tespit etmek amacıyla yapacağı masraflar, icra takibi giderleri kapsamında değerlendirilir.



Adres Bildiriminin Sonuçları



Doğru adres bildirimi, icra takibinin hızlı ve etkin bir şekilde sonuçlanmasını sağlar. Yanlış veya eksik adres bildirimi ise, tebligatların yapılamamasına, sürecin uzamasına ve hatta takibin düşmesine neden olabilir. Borçlunun adresini değiştirmesine rağmen bu durumu icra dairesine bildirmemesi halinde, eski adresine yapılan tebligatlar geçerli kabul edilebilir (Tebligat Kanunu m. 35). Bu durum, borçlunun aleyhine sonuçlar doğurabilir. Alacaklı da yanlış adres bildirimi yaparsa, bu durumdan sorumlu tutulabilir ve takibin uzamasından kaynaklanan zararları tazmin etmekle yükümlü olabilir. Ayrıca, kötü niyetli olarak yanlış adres bildiriminde bulunan taraf hakkında Türk Ceza Kanunu'nun ilgili hükümleri uyarınca cezai yaptırımlar da uygulanabilir. Örneğin, yanıltıcı bilgi vermek suretiyle kamu görevini kötüye kullanma suçu (TCK m. 257) gündeme gelebilir.



Yargıtay Kararları Işığında Adres Bildirimi



Yargıtay, icra takibinde adres bildiriminin önemi ve usulüne ilişkin birçok karar vermiştir. Bu kararlarda, tebligatların usulüne uygun yapılması, adres araştırmasının titizlikle yapılması ve tarafların adres bildirim yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiği vurgulanmaktadır. Örneğin, Yargıtay bir kararında, borçlunun MERNİS adresinde bulunmaması halinde, tebligatın diğer yöntemlerle yapılması gerektiğini belirtmiştir. Başka bir kararında ise, alacaklının borçlunun adresini araştırmadan doğrudan ilan yoluyla tebligat yapmasının usulsüz olduğuna hükmetmiştir. İlan yoluyla tebligat, istisnai bir yöntem olup, diğer tebligat yöntemlerinin sonuçsuz kalması ve adres tespitinin mümkün olmaması halinde başvurulabilir (Tebligat Kanunu m. 28 vd.).



Örnek Yargıtay Kararları:



Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2016/12345 E. 2017/6789 K. sayılı (Örnek) kararında, "Borçlunun bilinen adresine yapılan tebligatın sonuçsuz kalması halinde, alacaklının borçlunun adresini araştırması ve yeni adresini tespit etmesi gerekmektedir. Alacaklının bu araştırmayı yapmadan doğrudan ilan yoluyla tebligat yapması usulsüzdür." şeklinde hüküm kurulmuştur.



Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2014/16778 E. 2014/20723 K. sayılı kararında ise; "Borçlunun adres değişikliğini bildirme yükümlülüğü bulunduğu, bildirilmediği takdirde eski adrese yapılan tebligatın geçerli olacağı" belirtilmiştir.



Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2017/3151 E. 2018/2711 K. sayılı kararında, "7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/1. maddesi uyarınca tebligat, öncelikle muhatabın bilinen adresine yapılır. Bilinen adresin tebligata elverişli olmaması veya bu adreste tebligat yapılamaması halinde, aynı Kanun'un 21/2. maddesi uyarınca muhatabın adres kayıt sistemindeki (MERNİS) adresine tebligat yapılır. Ancak, MERNİS adresine yapılan tebligatın usulüne uygun olabilmesi için, tebliğ memurunun, muhatabın adreste bulunmama nedenini araştırması ve buna ilişkin tutanak düzenlemesi gerekmektedir." şeklinde hüküm kurulmuştur.



Sonuç ve Öneriler



İcra takibinde adres bildirimi, sürecin sağlıklı ve hızlı bir şekilde ilerleyebilmesi için hayati öneme sahiptir. Tarafların adres bildirim yükümlülüklerini titizlikle yerine getirmesi, tebligatların usulüne uygun yapılmasını ve hak kayıplarının önlenmesini sağlar. Alacaklıların, borçlunun adresini araştırmadan icra takibi başlatmaması, borçluların ise adres değişikliklerini derhal icra dairesine bildirmesi gerekmektedir. Ayrıca, icra dairelerinin de adres araştırması konusunda daha titiz davranması ve MERNİS kayıtları başta olmak üzere tüm kaynakları etkin bir şekilde kullanması önemlidir. Hukuki süreçlerde uzman bir avukattan destek almak, adres bildirimi ve tebligat konularında doğru adımlar atılmasını sağlayarak olası sorunların önüne geçilmesine yardımcı olacaktır. Özellikle elektronik tebligat (e-tebligat) konusunda güncel düzenlemeler takip edilmeli ve UETS adresi alınması gereken durumlarda bu yükümlülük yerine getirilmelidir. Adres araştırması yapılırken, sadece resmi kayıtlarla yetinilmemeli, mümkünse borçlu hakkında sosyal medya araştırması gibi ek araştırmalar da yapılmalıdır. Bu sayede, borçlunun güncel adresine ulaşma ihtimali artırılabilir.




Hukuki Danışmanlık