İcra takibinde eş payı - Yılmazlar Hukuk Bürosu
Yılmazlar Hukuk Bürosu /blog/icra-takibinde-es-payi

İcra Takibinde Eş Payı



Giriş


İcra ve İflas Hukuku, alacaklıların yasal yollarla alacaklarını tahsil etmelerini sağlayan önemli bir hukuk dalıdır. Özellikle evlilik birliği içinde edinilmiş malların icra takibine konu olması durumunda, eşlerin payları ve hakları büyük önem arz eder. Bu makalede, icra takibinde eş payının ne anlama geldiği, hangi durumlarda gündeme geldiği, yasal dayanakları ve güncel Yargıtay kararları ışığında incelenecektir.


Eş Payı Kavramı ve Yasal Dayanağı


Eş payı, evlilik birliği içerisinde edinilmiş mallar üzerindeki mülkiyet hakkının eşler arasındaki dağılımını ifade eder. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'na (TMK) göre, eşler arasında yasal mal rejimi edinilmiş mallara katılma rejimidir (TMK m. 202). Bu rejimde, eşlerin evlilik birliği içinde edindikleri mallar üzerinde aksi kararlaştırılmadıkça, kural olarak artık değer üzerinde yarı yarıya hakları bulunur (TMK m. 236). İcra takibinde eş payı, borçlu eşin borcundan dolayı diğer eşin malvarlığına haciz konulmasını engellemeyi veya sınırlandırmayı amaçlar. Zira borçlu olmayan eşin malvarlığı, borçtan sorumlu tutulamaz.


Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) ilgili hükümleri (m. 219 vd.) edinilmiş mallara katılma rejimini düzenlerken, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun (İİK) 82. maddesi ve ilgili diğer maddeleri haczedilemeyen malları ve haciz usullerini belirler. Ayrıca, TMK m. 194 aile konutunun korunmasına ilişkin hükümler içerir. Bu yasal düzenlemeler, eşlerin haklarının icra takibinde korunmasının temelini oluşturur. Özellikle İİK m. 82/12, borçlunun haline münasip evinin haczedilemeyeceğini düzenleyerek, aile konutunun korunmasına yönelik önemli bir güvence sağlar. Ancak bu maddenin uygulanabilmesi için, borçlunun başkaca bir meskeninin olmaması veya mevcut meskeninin değerinin, haline münasip bir mesken edinmesine yetecek kadar olmaması gerekmektedir.


Eş Payının İcra Takibinde Gündeme Geldiği Durumlar


Eş payı, genellikle aşağıdaki durumlarda icra takibinde gündeme gelir:

* **Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi:** Eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu durumlarda, borçlu eşin borcundan dolayı diğer eşin edinilmiş mallarına haciz konulması ihtimali ortaya çıkar. Bu durumda, diğer eşin payının korunması gündeme gelir. Alacaklı, borçlu eşin edinilmiş mallarındaki artık değerin yarısı üzerindeki alacağını talep edebilir. Ancak, diğer eşin kişisel malları bu hacizden etkilenmez.
* **Müşterek Mülkiyet:** Eşlerin bir mal üzerinde müşterek mülkiyet (elbirliği veya paylı mülkiyet) hakkına sahip olduğu durumlarda, borçlu eşin payı haczedilebilir. Ancak, diğer eşin payının bu hacizden etkilenmemesi için yasal düzenlemeler ve yargı kararları mevcuttur. Elbirliği mülkiyetinde, ortakların tamamının rızası veya mahkeme kararı olmadıkça haciz işlemi yapılamaz (İİK m. 82/4). Paylı mülkiyette ise, borçlu eşin hissesi haczedilebilir ve icra yoluyla satılabilir. Diğer eşin öncelikle ödeme hakkı (şufa hakkı) saklıdır.
* **Aile Konutu:** Aile konutu, eşlerin ve varsa çocuklarının ortak yaşam alanı olması nedeniyle özel bir öneme sahiptir. İİK'nın 82/12 maddesi uyarınca, "Borçlunun hal ve şanına münasip evvelce ikamet ettiği fakat haline münasip daha ucuz bir ev almaya muktedir olduğu meskeni" haczedilemez. Ancak, bu hükmün uygulanabilmesi için bazı şartların sağlanması gerekir. Ayrıca, TMK m. 194 uyarınca aile konutu üzerindeki tasarruf yetkisi sınırlandırılabilir ve tapuya şerh konulabilir. Bu durum, eşlerin ve çocukların barınma hakkını korumayı amaçlar. Aile konutu şerhi, üçüncü kişilerin iyi niyet iddiasını ortadan kaldırarak, konutun haczedilmesini zorlaştırır. Ancak, borcun aile konutuna ilişkin bir kredi borcu olması durumunda, bu koruma geçerli olmayabilir.


Eş Payının Korunması İçin Yapılması Gerekenler


İcra takibinde eş payının korunması için aşağıdaki adımlar atılabilir:

* **İcra Takibine İtiraz:** İcra takibine karşı yasal süresi (ödeme emrinin tebliğinden itibaren genellikle 7 gün, ilamsız takiplerde) içinde itiraz etmek, eşin haklarını korumak için atılacak ilk ve en önemli adımdır (İİK m. 62). İtiraz dilekçesinde, malın edinilmiş mal olduğu, eşin payının bulunduğu ve haczedilemeyeceği gibi hususlar açıkça belirtilmelidir. İtiraz, takibi durdurur. İtirazın kaldırılması için alacaklının icra mahkemesine veya genel mahkemelere başvurma hakkı saklıdır.
* **İstihkak Davası:** Haczedilen malın kendisine ait olduğunu veya üzerinde sınırlı ayni hak sahibi olduğunu iddia eden eş, istihkak davası açarak mal üzerindeki hakkını ispatlayabilir (İİK m. 96 vd.). Bu dava, icra mahkemesinde açılır ve malın kime ait olduğu veya üzerindeki hak sahipliği tespit edilir. İstihkak davası açılması, icra takibini kendiliğinden durdurmaz; ancak mahkemeden ihtiyati tedbir kararı talep edilebilir. İhtiyati tedbir kararı alınması halinde, malın satışı engellenebilir.
* **Aile Konutu Şerhi:** Tapu siciline aile konutu şerhi konulması (TMK m. 194), aile konutunun haczedilmesini zorlaştıran ve üçüncü kişilerin iyi niyet iddialarını ortadan kaldıran etkili bir yöntemdir. Şerh, konutun aile konutu olduğunu ve eşlerin birlikte rızası olmadan devredilemeyeceğini veya üzerinde hak tesis edilemeyeceğini gösterir. Şerhin konulabilmesi için, eşlerden birinin talebi ve nüfus kayıt örneği gibi belgelerle tapu müdürlüğüne başvurması yeterlidir.
* **Şikayet:** Haciz işleminin usul ve yasaya aykırı olduğu düşünülüyorsa, icra mahkemesine şikayet yoluna başvurulabilir (İİK m. 16 vd.). Örneğin, haczi kabil olmayan bir malın haczedilmesi durumunda şikayet yoluna gidilebilir. Şikayet süresi, işlemin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gündür.
* **Mal Rejimi Davası:** Eşler arasındaki mal rejiminin tasfiyesi henüz yapılmamışsa, diğer eş mal rejiminin tasfiyesi davası açarak, edinilmiş mallar üzerindeki hakkını talep edebilir. Bu dava, icra takibiyle birlikte veya öncesinde açılabilir.


Yargıtay Kararları Işığında Eş Payı


Yargıtay, icra takibinde eş payının korunması konusunda emsal niteliğinde birçok karar vermiştir. Bu kararlar, eşlerin haklarının korunması ve hakkaniyetli bir denge sağlanması açısından önemlidir.

* **Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/12345 E., 2017/6789 K. (Varsayımsal):** Bu tür kararlarda, edinilmiş mallara katılma rejiminde, eşlerden birinin borcundan dolayı diğer eşin edinilmiş malına haciz konulmasının koşulları ve sınırları değerlendirilmektedir. Genellikle, borçlu eşin malvarlığının borcu karşılamaya yeterli olmaması durumunda, diğer eşin edinilmiş malına başvurulabileceği; ancak bu durumda diğer eşin haklarının da gözetilmesi gerektiği vurgulanır. Yargıtay, bu tür durumlarda, öncelikle borçlu eşin kişisel mallarının ve edinilmiş mallarındaki artık değerin haczedilmesi gerektiğini, bunun mümkün olmaması halinde diğer eşin edinilmiş mallarına başvurulabileceğini belirtmektedir.
* **Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2018/345 E., 2019/789 K. (Varsayımsal):** Bu kararlarda, aile konutu şerhinin, konutun haczedilmesini engellediği ve eşlerin barınma hakkının korunması gerektiği vurgulanır. Ancak, aile konutu şerhinin varlığı her zaman haczi engellemez; özellikle borcun aile konutuna ilişkin olması (örneğin, konut kredisi) durumunda haciz mümkün olabilir. Yargıtay, aile konutu şerhinin varlığının, alacaklının iyi niyetini ortadan kaldırdığını ve bu nedenle konutun haczedilemeyeceğini, ancak borcun konutun edinilmesi veya iyileştirilmesi için alınmış bir kredi olması durumunda, bu şerhin hacze engel teşkil etmeyeceğini belirtmektedir.


Bu kararlar, icra takibinde eş payının korunmasının ne kadar önemli olduğunu ve Yargıtay'ın bu konuya ne kadar hassasiyet gösterdiğini ortaya koymaktadır. Güncel Yargıtay kararlarının takip edilmesi, hukuki değerlendirme açısından büyük önem taşır. Yargıtay'ın emsal kararlarına ulaşmak için Yargıtay'ın resmi web sitesi (www.yargitay.gov.tr) ziyaret edilebilir.


Somut Örnek


Ayşe ve Mehmet evlidirler. Mehmet'in bir ticari borcu nedeniyle evlerine icra memurları tarafından haciz işlemi başlatılır. Ev, evlilik birliği içinde edinilmiş ve tapuda her ikisinin de ismi geçmektedir. Ayşe, icra dairesine başvurarak evin edinilmiş mal olduğunu ve kendi payının haczedilemeyeceğini, ayrıca evin aile konutu olduğunu belirterek haczin kaldırılmasını talep eder. Ayşe, aynı zamanda icra mahkemesinde istihkak davası açar. İcra dairesi, Ayşe'nin itirazını ve sunduğu delilleri değerlendirerek, evin sadece Mehmet'in payı oranında haczedilmesine karar verir. Ayşe, ayrıca tapuya aile konutu şerhi koydurarak evin tamamen haczedilmesini engellemeye çalışır. Mahkeme, istihkak davasında Ayşe'nin haklı olduğuna karar verirse, haciz tamamen kalkabilir. Bu durumda, mahkeme evin Ayşe ve Mehmet'in edinilmiş malı olduğuna ve Ayşe'nin artık değer üzerindeki hakkının saklı olduğuna karar verebilir. Ayrıca, evin aile konutu olduğu tespit edilirse, haczin tamamen kaldırılması da mümkündür.


Sonuç ve Öneriler


İcra takibinde eş payı, eşlerin malvarlığı haklarının korunması ve mağduriyetlerinin önlenmesi açısından büyük önem taşır. Eşlerin, evlilik birliği içinde edindikleri mallar üzerindeki haklarını bilmeleri ve bu hakları korumak için gerekli adımları atmaları gerekmektedir. İcra takibine süresinde itiraz etmek, istihkak davası açmak, aile konutu şerhi koydurmak, mal rejiminin tasfiyesi davası açmak ve gerektiğinde şikayet yoluna başvurmak, eşlerin haklarını korumak için kullanabilecekleri önemli hukuki araçlardır. Ayrıca, bu süreçte bir avukattan hukuki yardım almak, hak kayıplarının önüne geçilmesine yardımcı olabilir. Özellikle karmaşık hukuki durumlarda ve yüksek meblağlı alacaklarda avukat yardımı elzemdir. İcra ve İflas Hukuku alanında uzman bir avukat, eşlerin haklarını en iyi şekilde savunabilir ve hukuki süreçleri doğru bir şekilde yönetebilir.


Sonuç olarak, icra takibinde eş payının korunması, adil bir denge sağlanması ve eşlerin mağduriyetinin önlenmesi açısından kritik bir öneme sahiptir. Yasal düzenlemeler ve güncel Yargıtay kararları, bu konuda önemli bir rehber niteliğindedir. Eşlerin haklarını etkin bir şekilde koruyabilmeleri için, hukuki süreçleri dikkatle takip etmeleri ve profesyonel hukuki destek almaları tavsiye edilir. Ayrıca, evlilik birliği içinde edinilen malların tespiti ve mal rejiminin tasfiyesi konularında da uzman bir avukattan destek almak, ileride yaşanabilecek olası sorunların önüne geçilmesine yardımcı olabilir.
Hukuki Danışmanlık