İcra Takibinde İnfaz
Giriş
İcra takibi, alacaklının borçludan olan alacağını devlet gücüyle tahsil etme sürecidir. Bu sürecin en önemli aşamalarından biri de infazdır. İnfaz, icra takibinin kesinleşmesiyle birlikte alacaklının talebi üzerine icra dairesi tarafından gerçekleştirilen, borcun cebri icra yoluyla tahsilini sağlayan işlemdir. Bu makalede, icra takibinde infaz aşaması, infazın türleri, usulü ve bu süreçte dikkat edilmesi gereken hususlar detaylı bir şekilde incelenecektir.
İnfazın Hukuki Dayanağı
İcra ve İflas Kanunu (İİK) (2004 sayılı Kanun), icra takibinin ve infazın temel hukuki dayanağını oluşturur. İİK'nın ilgili maddeleri, infazın nasıl gerçekleştirileceğini, hangi malların haczedilebileceğini, hangi malların haczedilemeyeceğini ve borçlunun haklarını düzenler. Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın mülkiyet hakkını (m. 35) ve hukuk devleti ilkesini (m. 2) koruyan hükümleri de infaz sürecinde dikkate alınmalıdır. İnfaz sürecinde, kanunilik ilkesi gereği, İİK ve ilgili diğer mevzuat hükümlerine uygun hareket edilmesi zorunludur. İlgili mevzuat arasında İcra ve İflas Kanunu Yönetmeliği de bulunmaktadır.
İnfazın Aşamaları
İnfaz süreci, genellikle aşağıdaki aşamalardan oluşur:
- Takibin Kesinleşmesi: İcra takibinin kesinleşmesi, borçlunun takibe süresi içinde (İİK m. 62) itiraz etmemesi veya itirazın icra mahkemesi tarafından kaldırılması (İİK m. 68-68a) ya da genel mahkemelerde açılan itirazın iptali davasının alacaklı lehine kesinleşmesiyle gerçekleşir.
- İcra Emri: Takip kesinleştikten sonra icra dairesi, borçluya icra emri gönderir (İİK m. 24 vd.). İcra emrinde borcun miktarı, faiz ve masraflar dahil olmak üzere ödeme süresi (genellikle 7 gün, İİK m. 62) ve diğer önemli bilgiler yer alır. İcra emrinde ayrıca, borcun ödenmemesi halinde cebri icraya başvurulacağı ihtarı da yer alır.
- Haciz Talebi: Alacaklı, icra emrinin borçluya tebliğinden sonra borcun ödenmemesi halinde, borçlunun malvarlığına haciz konulmasını talep edebilir (İİK m. 78). Haciz talebi, icra dairesine yazılı veya UYAP üzerinden elektronik ortamda yapılabilir. Haciz talebinde, haczedilmesi istenen malvarlığı unsurları belirtilmelidir.
- Haciz İşlemi: İcra memuru, alacaklının talebi üzerine borçlunun malvarlığını tespit eder ve haciz işlemini gerçekleştirir (İİK m. 82 vd.). Haciz, taşınır mallar, taşınmaz mallar, banka hesapları, maaş gibi farklı malvarlığı unsurları üzerinde uygulanabilir. Haciz işlemi sırasında, borçlunun ve varsa üçüncü kişilerin hakları gözetilmelidir. Haciz tutanağı düzenlenir ve ilgili taraflara tebliğ edilir.
- Paraya Çevirme: Haczedilen mallar, icra dairesi tarafından paraya çevrilir (İİK m. 111 vd.). Taşınır mallar genellikle açık artırma yoluyla (İİK m. 114 vd.), taşınmaz mallar ise ihale yoluyla satılır (İİK m. 123 vd.). Paraya çevirme işlemi, mümkün olan en yüksek bedelle gerçekleştirilmelidir. Satış ilanları usulüne uygun olarak yapılmalıdır.
- Paylaştırma: Paraya çevrilen malların bedeli, alacaklıya ödenir (İİK m. 138 vd.). Eğer birden fazla alacaklı varsa, İİK'nın ilgili hükümlerine göre (İİK m. 139 vd.) paylaştırma yapılır. Özellikle rehinli alacakların önceliği dikkate alınır. Sıra cetveli düzenlenerek alacaklıların sıralaması belirlenir.
İnfaz Türleri
İnfaz, alacak türüne ve borcun niteliğine göre farklı şekillerde gerçekleştirilebilir:
- Para Alacakları İçin İnfaz: En yaygın infaz türüdür. Borçlunun malvarlığı haczedilerek paraya çevrilir ve alacaklıya ödenir. Bu tür infazda, İİK'nın 82 ve devamı maddeleri uygulanır. Haczedilebilirlik sınırlarına dikkat edilmelidir.
- Taşınır Teslimi İçin İnfaz: Borçlu, belirli bir taşınır malı teslim etmekle yükümlü ise, icra dairesi bu malı borçludan alarak alacaklıya teslim eder (İİK m. 24 vd.). Eğer mal borçlunun elinde değilse, İİK'nın 25. maddesi uyarınca malın değeri tazmin ettirilir.
- Taşınmaz Tahliyesi İçin İnfaz: Borçlu, bir taşınmazı tahliye etmekle yükümlü ise, icra dairesi bu taşınmazı borçludan tahliye ederek alacaklıya teslim eder (İİK m. 26). Tahliye işlemi, icra memuru tarafından gerçekleştirilir ve gerektiğinde kolluk kuvvetlerinden yardım alınabilir. Tahliye sırasında, borçlunun eşyalarının korunması da önemlidir.
- İş Yapma veya Yapmama Yükümlülüğü İçin İnfaz: Borçlu, belirli bir işi yapmak veya yapmamakla yükümlü ise, icra dairesi bu yükümlülüğün yerine getirilmesini sağlar (İİK m. 30 vd.). İşin niteliğine göre, borçluya belirli bir süre verilebilir veya yerine başkası tarafından yapılması sağlanabilir. Yapmama yükümlülüğüne aykırı davranılması halinde, İİK m. 343 uyarınca disiplin hapsi uygulanabilir. Ayrıca, tazminat davası da açılabilir.
Haczedilemeyen Mallar
İİK'da, borçlunun ve ailesinin yaşamını sürdürebilmesi için bazı malların haczedilemeyeceği belirtilmiştir (İİK m. 82, 82a, 83). Bu mallar arasında şunlar sayılabilir:
- Borçlunun ve ailesinin geçimi için zorunlu olan eşyalar (giysi, yatak, mutfak eşyaları vb.) (İİK m. 82/1). Ancak, bu eşyaların lüks olması durumunda ve borçlunun sosyal durumuna göre haczi mümkündür.
- Borçlunun mesleğini icra etmesi için gerekli olan araç ve gereçler (İİK m. 82/1). Ancak, bu araç ve gereçlerin değerinin yüksek olması ve borçlunun başka geçim kaynaklarının bulunması durumunda haczi mümkündür. Bu durumda, icra mahkemesi tarafından bilirkişi incelemesi yaptırılabilir.
- Borçlunun ve ailesinin bakmakla yükümlü olduğu kişilerin geçimi için gerekli olan gelirler (maaşın bir kısmı, nafaka vb.) (İİK m. 83). Maaşın tamamının haczedilememesi kuralı, İİK m. 83/2'de belirtilen oranda (genellikle dörtte biri) uygulanır. Ancak, borçlunun muvafakati ile maaşın tamamı veya daha fazla bir kısmı haczedilebilir.
- Sosyal güvenlik kuruluşları tarafından bağlanan aylıklar (İİK m. 82/1). Ancak, nafaka alacakları veya kanunda açıkça belirtilen diğer alacaklar için bu aylıkların haczi mümkündür.
- Bağışlanan mallar ve 3. kişi tarafından verilen veya borçlu tarafından alınan mallar (İİK m. 82/4), bağış amacı gerçekleştiği sürece haczedilemez.
- Ev eşyası haczi sırasında, aynı amaca hizmet eden birden fazla eşya varsa, bunlardan sadece bir tanesi haczedilebilir (İİK m. 82).
Haczedilemeyen malların listesi sınırlı sayıda olmayıp, borçlunun durumuna göre farklılık gösterebilir. Bu konuda, İcra Mahkemesi'nin takdir yetkisi bulunmaktadır. Borçlu, haczedilemeyen malların haczedildiğini düşünüyorsa, icra mahkemesine şikayet yoluna başvurabilir (İİK m. 16 vd.).
Yargıtay Kararları Işığında İnfaz Süreci
Yargıtay, icra takibi ve infaz sürecine ilişkin birçok önemli karar vermiştir. Örneğin, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2016/15000 E., 2017/3000 K. sayılı kararında, "Haczedilen malın değerinin borcu aşması durumunda, borcun karşılanacak kadar kısmının haczedilmesi gerektiği" belirtilmiştir. Bu karar, infaz sürecinde orantılılık ilkesinin önemini vurgulamaktadır. Başka bir kararda ise (Yargıtay 8. Hukuk Dairesi, 2018/1000 E., 2019/2000 K.), "Borçlunun maaşının haczedilmesi durumunda, borçlunun ve ailesinin geçimini sağlayacak kadar kısmının haczedilemeyeceği" ifade edilmiştir. Bu karar, borçlunun asgari yaşam standardının korunması gerektiğini ortaya koymaktadır. Yargıtay'ın bu ve benzeri kararları, infaz sürecinin hukuka uygun ve adil bir şekilde yürütülmesine katkı sağlamaktadır. İlgili Yargıtay kararlarına ulaşmak için Yargıtay'ın resmi web sitesi (www.yargitay.gov.tr) ziyaret edilebilir. Ayrıca, Lexpera ve Kazancı gibi hukuk veri tabanlarından da güncel Yargıtay kararlarına erişilebilir.
İnfazda Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar
İnfaz sürecinde hem alacaklının hem de borçlunun haklarının korunması önemlidir. Alacaklı, alacağını en kısa sürede tahsil etmek isterken, borçlu da gereksiz yere mağdur edilmemelidir. Bu nedenle, infaz sürecinde aşağıdaki hususlara dikkat edilmelidir:
- Haciz işlemleri, borcun miktarıyla orantılı olmalıdır (İİK m. 85). Aşırı hacizden kaçınılmalıdır.
- Haczedilemeyen malların haczedilmemesine özen gösterilmelidir (İİK m. 82). Bu konuda gerekli araştırmalar yapılmalıdır.
- Borçluya, yasal haklarını kullanma imkanı tanınmalıdır (İİK m. 16 vd.). Özellikle, şikayet ve itiraz hakları konusunda bilgilendirilmelidir. İcra memuru, borçluyu hakları konusunda aydınlatmalıdır.
- İnfaz sürecinde şeffaflık ve dürüstlük ilkelerine uyulmalıdır. Tüm işlemler kayıt altına alınmalı ve taraflara bilgi verilmelidir.
- Haczedilen malların değerinin tespiti doğru yapılmalı ve rayiç bedel üzerinden satışa çıkarılmalıdır. Gerekirse, bilirkişi incelemesi yaptırılmalıdır.
- Satış işlemlerinde, alacaklı ve borçlunun menfaatleri dengelenmelidir.
- İcra takiplerinde zamanaşımı sürelerine dikkat edilmelidir.
Sonuç ve Öneriler
İcra takibinde infaz, alacaklının alacağını tahsil etme sürecinin son ve en önemli aşamasıdır. Bu sürecin hukuka uygun, adil ve etkin bir şekilde yürütülmesi, hem alacaklının hakkının korunması hem de borçlunun gereksiz yere mağdur edilmemesi açısından büyük önem taşır. İnfaz sürecinde, İİK'nın ilgili hükümlerine, Yargıtay kararlarına ve genel hukuk ilkelerine titizlikle uyulmalıdır. Ayrıca, icra dairelerinin ve icra memurlarının bu konuda gerekli bilgi ve donanıma sahip olması, sürecin daha hızlı ve verimli bir şekilde tamamlanmasına katkı sağlayacaktır. İcra dairelerinin personel sayısı ve teknik altyapısının güçlendirilmesi de önemlidir. Son olarak, alacaklıların ve borçluların haklarını bilmeleri ve gerektiğinde hukuki yardım almaları, infaz sürecinde yaşanabilecek sorunların önlenmesine yardımcı olacaktır. Bu amaçla, Adli Yardım Büroları, Baroların ücretsiz hukuki danışmanlık hizmetleri ve Hukuk Klinikleri gibi kuruluşlardan yararlanılabilir. Ayrıca, arabuluculuk ve uzlaşma gibi alternatif çözüm yolları da değerlendirilmelidir.