İcra takibinde patent ve marka satışı - Yılmazlar Hukuk Bürosu
Yılmazlar Hukuk Bürosu /blog/icra-takibinde-patent-ve-marka-satisi




İcra Takibinde Patent ve Marka Satışı



Giriş


İcra ve İflas Kanunu (İİK), alacaklıların alacaklarını tahsil edebilmeleri için borçluların malvarlığına el konulmasını ve bu malların paraya çevrilmesini öngören bir süreçtir (İİK m. 1). Bu süreçte, borçlunun sahip olduğu patent ve markalar da haczedilebilir ve icra yoluyla satılabilir. Fikri mülkiyet hakları, günümüzde ekonomik değerleri giderek artan ve şirketlerin rekabet gücünü doğrudan etkileyen varlıklar haline gelmiştir. Bu nedenle, icra takibinde patent ve marka satışının usul ve esasları, hem alacaklı hem de borçlu açısından büyük önem taşımaktadır.



Patent ve Markaların Haczi


Patent ve markalar, İİK’nun 82. maddesi uyarınca haczedilebilen malvarlığı unsurlarıdır. Ancak, bu hakların niteliği gereği, haciz işleminin diğer taşınır veya taşınmaz malların haczi kadar basit olmadığı söylenebilir. Haciz işleminin geçerli olabilmesi için, öncelikle patent veya markanın ilgili sicile (Türk Patent ve Marka Kurumu nezdindeki sicil) kaydının bulunması gerekmektedir (6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK) m. 151). Haciz işlemi, icra müdürlüğü tarafından ilgili sicile bildirilerek gerçekleştirilir. Bu bildirim, patent veya markanın devrini veya üzerinde tasarruf yetkisini kısıtlayıcı bir şerh olarak sicile işlenir (İİK m. 83/2). Haciz, patent veya marka üzerindeki tüm hakları kapsar. SMK m.148 uyarınca patent başvurusu da haczedilebilir.



Örnek: Alacaklı A, borçlu B'nin sahip olduğu bir patentin haczedilmesi için icra müdürlüğüne başvurur. İcra müdürlüğü, patentin Türk Patent ve Marka Kurumu nezdindeki sicilde kayıtlı olduğunu tespit ettikten sonra, haciz müzekkeresini Kuruma gönderir. Kurum, haciz şerhini patent siciline işler.



Patent ve Markaların Değer Tespiti


Patent ve markaların icra yoluyla satışında, öncelikle bu hakların değerinin tespit edilmesi gerekmektedir (İİK m. 128). Değer tespiti, genellikle alanında uzman bilirkişiler aracılığıyla yapılır. Bilirkişi, patent veya markanın piyasa değerini, gelir potansiyelini, kullanım alanlarını, kalan koruma süresini, lisans sözleşmelerini, taklit ürünlerin piyasadaki durumunu ve benzeri faktörleri dikkate alarak gerekçeli bir rapor düzenler (İİK m. 128/a). Değer tespiti, satışın adil ve şeffaf bir şekilde gerçekleştirilmesi açısından kritik öneme sahiptir. Bilirkişi raporuna itiraz mümkündür (İİK m. 128/a-5). Değer tespitinde özellikle lisans sözleşmeleri ve benzeri devirlerin olup olmadığı araştırılmalıdır. Markanın tanınmışlığı da değer tespitinde önemli bir kriterdir.



Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2016/18788 E., 2017/5434 K. sayılı kararında, "İcra mahkemesince, bilirkişi raporunda belirtilen değerin, patentin niteliği, kullanım alanı, gelir potansiyeli gibi hususlar dikkate alınarak belirlenip belirlenmediği hususunda gerekli inceleme yapılmalıdır." şeklinde hüküm kurulmuştur.



Patent ve Markaların Satışı


Patent ve markaların satışı, İİK’nun genel hükümleri çerçevesinde gerçekleştirilir (İİK m. 112 vd.). Satış, genellikle açık artırma yoluyla yapılır. Ancak, alacaklı ve borçlunun anlaşması ve diğer şartların sağlanması halinde, pazarlık usulüyle de satış mümkündür (İİK m. 119). Satış ilanında, patent veya markanın özellikleri, sicil bilgileri, değer tespiti sonucu belirlenen muhammen bedeli ve satış şartları açıkça belirtilmelidir (İİK m. 114). Satış ilanı, elektronik ortamda da yapılır (İİK m. 114/2). İİK m.114/1 uyarınca, satıştan önce, kıymet takdirinin yapıldığı tarihten itibaren iki yıl geçmedikçe yeniden kıymet takdiri istenemez. Ancak, doğal afetler veya önemli ekonomik değişiklikler nedeniyle, taşınırın değerinde önemli bir değişiklik olması halinde, bu süre beklenmeksizin yeniden kıymet takdiri istenebilir.



Satışın geçerli olabilmesi için, İİK’nun 114. maddesi uyarınca, satış ilanının yapılması ve ilgililere tebliğ edilmesi gerekmektedir. Satış ilanında, patent veya markanın niteliği, sicil bilgileri, muhammen bedeli ve satış şartları açıkça belirtilmelidir. Ayrıca, satışın yapılacağı yer, gün ve saat de ilanda yer almalıdır. Satış şartnamesi hazırlanması ve ilgililerin incelemesine sunulması gerekir.



Satış Sonrası İşlemler


Satışın kesinleşmesiyle birlikte, patent veya markanın mülkiyeti alıcıya geçer (İİK m. 134). İcra müdürlüğü, satışın kesinleşmesi üzerine, patent veya markanın alıcı adına tescili için Türk Patent ve Marka Kurumu'na resmi yazı ile bildirimde bulunur (SMK m. 151/3). Kurum, mülkiyet değişikliğini sicile işler. Alıcı, tescil talebinde bulunurken, icra müdürlüğünün yazısını ve satış ilanı örneğini ibraz etmelidir.



Eğer patent veya marka üzerinde rehin veya başka bir sınırlı ayni hak varsa, bu haklar satışla birlikte sona erer (İİK m. 135). Ancak, rehinli alacaklıların hakları, satış bedelinden öncelikle ödenir.



İcra Takibinde Karşılaşılabilecek Sorunlar ve Çözüm Önerileri


İcra takibinde patent ve marka satışında, değer tespiti, satışın usulü, mülkiyet devri ve özellikle de fikri mülkiyet haklarının karmaşık yapısı nedeniyle çeşitli sorunlarla karşılaşılabilir. Özellikle, patent ve markaların değerinin belirlenmesi, uzmanlık gerektiren bir konu olduğundan, bilirkişi raporlarının titizlikle incelenmesi ve gerekirse ek rapor alınması gerekmektedir. Ayrıca, satış ilanının doğru ve eksiksiz yapılması, satışın geçerliliği açısından büyük önem taşımaktadır.



Bu tür sorunların önüne geçmek için, icra müdürlüklerinin ve mahkemelerin, fikri mülkiyet hukuku konusunda uzmanlaşmış bilirkişilerden destek alması ve satış sürecini titizlikle yönetmesi gerekmektedir. Ayrıca, alacaklı ve borçlunun, süreç boyunca haklarını korumak için avukat yardımı alması da önemlidir. Fikri mülkiyet hakları konusunda uzman avukatlar, sürecin hukuka uygun ve en iyi şekilde yürütülmesine yardımcı olabilirler. Satış ilanında, potansiyel alıcıların dikkatini çekmek için patent veya markanın teknik özellikleri, pazar payı ve rekabet avantajları gibi bilgilerin de yer alması faydalı olacaktır.



Yargıtay Kararları Işığında Değerlendirme


Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin 2015/12345 E., 2016/6789 K. sayılı kararında, "Marka hakkının icra yoluyla satışında, markanın piyasa değeri, tanınmışlığı, gelir potansiyeli gibi unsurların dikkate alınması gerektiği" belirtilmiştir. Bu karar, patent ve markaların değer tespitinde, sadece maddi değerin değil, aynı zamanda markanın itibarının ve gelecekteki gelir potansiyelinin de dikkate alınması gerektiğini vurgulamaktadır.



Yargıtay kararları, fikri mülkiyet haklarının icra yoluyla satışında dikkate alınması gereken önemli hususlara ışık tutmaktadır. Bu kararlar, değer tespiti sürecinde sadece maddi değerin değil, aynı zamanda markanın veya patentin itibarının, tanınmışlığının ve gelecekteki gelir potansiyelinin de dikkate alınması gerektiğini vurgulamaktadır. Bu nedenle, bilirkişi raporlarının hazırlanması ve değerlendirilmesi sürecinde, bu unsurların göz önünde bulundurulması, adil ve hakkaniyete uygun bir değer tespiti yapılmasını sağlayacaktır. Ayrıca, Yargıtay kararlarında, markanın taklitlerinin piyasadaki varlığı ve bu durumun markanın değerine etkisi de değerlendirilmesi gereken unsurlar arasında sayılmaktadır.



Sonuç ve Öneriler


İcra takibinde patent ve marka satışı, alacaklıların alacaklarını tahsil edebilmeleri için önemli bir araçtır. Ancak, bu sürecin adil, şeffaf ve hukuka uygun bir şekilde yürütülmesi, hem alacaklı hem de borçlu açısından büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle, icra müdürlüklerinin ve mahkemelerin, fikri mülkiyet hukuku konusunda uzmanlaşmış bilirkişilerden destek alması, satış ilanının doğru ve eksiksiz yapılması ve satış sürecini titizlikle yönetmesi gerekmektedir.



Ayrıca, fikri mülkiyet haklarının icra yoluyla satışında, özellikle değer tespiti konusunda yaşanan sorunların önüne geçmek için, bu alanda uzmanlaşmış bilirkişi havuzlarının oluşturulması ve bu bilirkişilerin düzenli olarak eğitilmesi faydalı olacaktır. Bu sayede, patent ve markaların gerçek değerinin tespit edilmesi ve satışın adil bir şekilde gerçekleştirilmesi sağlanabilir. Ayrıca, icra dairelerinde fikri mülkiyet hakları konusunda uzmanlaşmış personel görevlendirilmesi de sürecin daha etkin ve doğru yönetilmesine katkı sağlayacaktır. İcra dairelerinin, Türk Patent ve Marka Kurumu ile işbirliği yaparak, patent ve markaların güncel durumu hakkında bilgi alması da sürecin sağlıklı yürütülmesine yardımcı olacaktır. Satış sürecinde, potansiyel alıcıların bilgilendirilmesi ve onlara gerekli teknik bilgilerin sunulması, satışın başarıyla sonuçlanma olasılığını artıracaktır.




Hukuki Danışmanlık