İlamsız icra takibi şartları ve süreci - Yılmazlar Hukuk Bürosu
Yılmazlar Hukuk Bürosu /blog/ilamsiz-icra-takibi-sartlari-ve-sureci




İlamsız İcra Takibi Şartları ve Süreci



İcra ve İflas Hukuku, alacaklıların alacaklarını cebri icra yoluyla tahsil etmelerini sağlayan önemli bir hukuk dalıdır. İlamsız icra takibi, alacaklının elinde mahkeme kararı (ilam) olmaksızın, borçlunun borcunu ödememesi durumunda başvurduğu bir icra yoludur. Bu makalede, ilamsız icra takibinin şartları, süreci ve dikkat edilmesi gereken hususlar detaylı bir şekilde incelenecektir.



İlamsız İcra Takibinin Şartları



İlamsız icra takibi başlatabilmek için belirli şartların sağlanması gerekmektedir. Bu şartlar şunlardır:



1. Alacaklı ve Borçlu Arasında Bir Alacak İlişkisinin Bulunması



İlamsız icra takibi başlatabilmek için öncelikle alacaklı ve borçlu arasında hukuki bir alacak ilişkisinin bulunması gerekmektedir. Bu alacak ilişkisi, sözleşme (satış, kira, hizmet vb.), haksız fiil, sebepsiz zenginleşme, vekaletsiz iş görme, kanundan doğan nafaka yükümlülüğü gibi farklı hukuki nedenlerden kaynaklanabilir. Alacak, belirli bir miktar para veya misli eşya olmalıdır. Alacağın varlığı ve miktarı, alacaklı tarafından ispatlanmalıdır. Alacağın Türk Borçlar Kanunu hükümlerine göre hukuken geçerli bir sebebe dayanması gerekmektedir. (TBK m. 27 vd.)



2. Alacağın Muaccel Olması



Alacağın muaccel olması, alacaklının alacağını talep edebileceği vadenin gelmiş olması anlamına gelir. Vadesi gelmemiş veya şarta bağlı bir alacak için ilamsız icra takibi başlatılamaz (İİK m. 42). Örneğin, bir sözleşmede ödeme tarihi belirtilmişse, o tarihin geçmesiyle alacak muaccel hale gelir. Alacağın muacceliyet tarihi, alacaklının alacağını talep etme hakkının doğduğu tarihtir. Alacağın muaccel olup olmadığı, alacaklı tarafından takip talebinde belirtilmelidir.



3. Yetkili İcra Dairesi



İcra takibinin hangi icra dairesinde başlatılacağı da önemlidir. İcra ve İflas Kanunu'nda (İİK) yetki kuralları düzenlenmiştir. Genel yetkili icra dairesi, borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesidir (İİK m. 50). Tüzel kişilerde yerleşim yeri, kuruluş merkezinin bulunduğu yerdir (TMK m. 51). Ancak, alacak bir sözleşmeden doğmuşsa, sözleşmenin ifa edileceği yer icra dairesi de yetkili olabilir (İİK m. 10). Sözleşmenin ifa yeri belirlenmemişse, borcun doğum yeri ifa yeri olarak kabul edilir (TBK m. 89). Ayrıca, taraflar sözleşmede özel bir yetki şartı kararlaştırmışlarsa, o yer icra dairesi de yetkili olabilir. Yetkisiz icra dairesinde başlatılan takip, borçlunun itirazı üzerine düşebilir. Borçlu, yetki itirazını ödeme emrine itiraz süresi içinde (7 gün) bildirmelidir (İİK m. 50/2). Yetki itirazı, icra mahkemesi tarafından incelenir ve karara bağlanır (İİK m. 50/3).



İlamsız İcra Takibi Süreci



İlamsız icra takibi süreci aşağıdaki adımlardan oluşur:



1. Takip Talebi



Alacaklı veya vekili, yetkili icra dairesine bir takip talebi sunar. Takip talebinde, alacaklı ve borçlunun kimlik bilgileri (adı, soyadı, adresi, T.C. kimlik numarası veya vergi numarası), alacağın miktarı, faiz oranı ve işlemeye başladığı tarih, alacağın dayanağı (örneğin, sözleşme tarihi ve numarası, fatura tarihi ve numarası), takip yolu (ilamsız icra takibi) ve talep edilen diğer hususlar (örneğin, takip masrafları, avukatlık ücreti) belirtilir. Takip talebi, İcra ve İflas Kanunu'nun (İİK) 58. maddesinde belirtilen unsurları eksiksiz olarak içermelidir. Takip talebinde alacağın dayanağının belirtilmesi zorunludur. Alacaklı, takip talebinde ayrıca alacağın tamamına veya bir kısmına ilişkin ihtiyati haciz talebinde de bulunabilir (İİK m. 257 vd.).



2. Ödeme Emri



İcra dairesi, takip talebini şekli olarak inceledikten sonra, borçluya bir ödeme emri gönderir. Ödeme emrinde, borcun miktarı, faiz miktarı ve işlemeye başladığı tarih, ödeme süresi (genellikle 7 gün), itiraz hakkı, mal beyanında bulunma yükümlülüğü ve icra takibinin kesinleşmesi halinde uygulanacak haciz işlemleri gibi bilgiler yer alır (İİK m. 60). Ödeme emri, borçluya Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebliğ edilmelidir (TebK m. 1 vd.). Ödeme emrinde, borçluya borcu ödemesi veya itiraz etmesi için tanınan süre açıkça belirtilmelidir. Ödeme emrinde, borçluya mal beyanında bulunmaması halinde hapisle tazyik olunabileceği de ihtar edilir (İİK m. 74).



3. İtiraz



Borçlu, ödeme emrine itiraz etmek isterse, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde icra dairesine yazılı veya sözlü olarak itirazda bulunmalıdır (İİK m. 62). Süresinde yapılan itiraz, takibi kendiliğinden durdurur (İİK m. 66). Borçlu, itirazında alacağın tamamına veya bir kısmına yönelik itiraz edebilir. İtiraz, alacağın esasına (örneğin, borcun hiç doğmadığı, ödendiği, takas edildiği veya zamanaşımına uğradığı) veya icra dairesinin yetkisine itiraz edilebilir. Borçlu, aynı sürede hem borca hem de yetkiye itiraz edebilir. İtiraz dilekçesinde, itirazın nedenleri açıkça belirtilmelidir. Borçlu, itirazında ayrıca alacaklıya karşı bir alacağı olduğunu (takas def'i) da ileri sürebilir.



Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2016/16544 E., 2017/2442 K. sayılı kararında, "Borçlunun süresinde yaptığı itiraz, takibi kendiliğinden durdurur. Bu durumda alacaklı, itirazın kaldırılması veya itirazın iptali davası açarak takibin devamını sağlayabilir." şeklinde hüküm kurulmuştur.



4. İtirazın Kaldırılması veya İptali Davası



Borçlunun itirazı üzerine takip durursa, alacaklı takibin devamını sağlamak için iki seçeneğe sahiptir:




  • İtirazın Kaldırılması: Alacaklı, elinde borcun varlığını ispatlayan ve İcra İflas Kanunu'nda sayılan nitelikte bir belge (örneğin, noter onaylı senet, borç ikrarını içeren düzenleme veya onaylama şeklinde düzenlenmiş bir belge, resmi dairelerin veya yetkili makamların verdikleri belgeler) varsa, icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını talep edebilir (İİK m. 68). İtirazın kaldırılması, daha hızlı bir yoldur. İtirazın kaldırılması davasında, alacaklı alacağının varlığını kesin delillerle ispatlamak zorundadır. İtirazın kaldırılması talebi, itirazın alacaklıya tebliğinden itibaren 6 ay içinde yapılmalıdır (İİK m. 68/4).

  • İtirazın İptali Davası: Alacaklı, elinde kesin bir belge yoksa veya borçlu alacağın esasına ilişkin bir itirazda bulunmuşsa, genel mahkemelerde (Asliye Hukuk Mahkemesi) itirazın iptali davası açarak alacağını ispatlamaya çalışır (İİK m. 67). Bu dava, daha uzun sürebilir. İtirazın iptali davasında, alacaklı alacağının varlığını her türlü delille ispatlayabilir. İtirazın iptali davası, itirazın alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıl içinde açılmalıdır (İİK m. 67/2). İtirazın iptali davasında alacaklı, alacağının %20'sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilebilir (İİK m. 67/2).



5. Haciz ve Satış



Borçlu itiraz etmezse veya itirazı kaldırılır ya da iptal edilirse, takip kesinleşir. Bu durumda alacaklı, borçlunun malvarlığına haciz koydurabilir (İİK m. 78 vd.) ve haczedilen malların satışı yoluyla alacağını tahsil edebilir (İİK m. 106 vd.). Haciz, borçlunun menkul, gayrimenkul, maaş, banka hesapları, üçüncü kişilerdeki alacakları gibi malvarlığı değerlerine uygulanabilir. Haciz talebi, takibin kesinleşmesinden itibaren 1 yıl içinde yapılmalıdır (İİK m. 78). Haczedilen mallar, icra dairesi tarafından açık artırma yoluyla satılır ve satış bedelinden alacaklının alacağı, takip masrafları ve diğer alacaklar ödenir. Haciz ve satış işlemleri, İcra ve İflas Kanunu'nda belirtilen usul ve esaslara göre yapılmalıdır.



Örnek Olay



Ahmet, Mehmet'e 10.000 TL borç vermiştir. Aralarında yazılı bir sözleşme bulunmaktadır ve ödeme tarihi geçmiştir. Mehmet borcunu ödemeyince, Ahmet, Mehmet'in yerleşim yerindeki icra dairesinde ilamsız icra takibi başlatır. İcra dairesi, Mehmet'e ödeme emri gönderir. Mehmet, ödeme emrine süresi içinde itiraz etmez. Bu durumda takip kesinleşir ve Ahmet, Mehmet'in malvarlığına haciz koydurarak alacağını tahsil edebilir. Eğer Mehmet itiraz etseydi, Ahmet itirazın kaldırılması veya itirazın iptali davası açmak zorunda kalacaktı.



Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar




  • Takip talebinin eksiksiz ve doğru bir şekilde hazırlanması önemlidir (İİK m. 58).

  • Ödeme emrinin borçluya usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi gerekmektedir (Tebligat Kanunu). Tebligatın usulsüz olması halinde, borçlu tebliğ tarihini öğrendiği tarihten itibaren 7 gün içinde icra mahkemesine başvurarak tebligatın usulsüzlüğünü ileri sürebilir (TebK m. 32).

  • Borçlunun itiraz süresini (7 gün) kaçırmaması önemlidir (İİK m. 62). Süresinden sonra yapılan itirazlar dikkate alınmaz.

  • Alacaklının, itiraz üzerine takibin devamını sağlamak için gerekli hukuki yollara (itirazın kaldırılması veya itirazın iptali davası) başvurması gerekmektedir (İİK m. 67, 68). Bu davalar için öngörülen sürelerin kaçırılmaması önemlidir.

  • Haciz işlemlerinde, borçlunun ve ailesinin geçimi için zorunlu olan malların haczedilmemesine dikkat edilmelidir (İİK m. 82). Bu mallar arasında ev eşyası, giyim eşyası, mesleki araç gereçler ve belirli miktardaki para sayılabilir.

  • Takip sürecinde zamanaşımı sürelerine dikkat edilmelidir. Alacak zamanaşımına uğramışsa, borçlu zamanaşımı def'inde bulunarak takibi durdurabilir. Zamanaşımı süreleri, alacağın niteliğine göre değişir (TBK m. 146 vd.).

  • İcra takibi sürecinde, alacaklı ve borçlu arasındaki iletişim ve uzlaşma çabaları, sürecin daha hızlı ve sorunsuz bir şekilde sonuçlanmasına yardımcı olabilir.

  • İcra ve İflas Kanunu ve ilgili mevzuat hükümlerine titizlikle uyulmalıdır.



Sonuç ve Öneriler



İlamsız icra takibi, alacaklıların alacaklarını tahsil etmeleri için önemli bir araçtır. Ancak, sürecin doğru ve etkin bir şekilde yönetilmesi, hak kayıplarının önlenmesi açısından büyük önem taşır. İcra takibi başlatmadan önce, alacağın dayanağının sağlam olduğundan, borcun muaccel olduğundan ve yetkili icra dairesinde takip başlatıldığından emin olunmalıdır. Takip talebinin hazırlanması, ödeme emrinin tebliği, itirazların değerlendirilmesi, itirazın kaldırılması veya iptali davası açılması ve haciz işlemlerinin yapılması gibi aşamalarda hukuki bilgi ve deneyim gereklidir. Bu nedenle, icra takibi sürecinde bir avukattan hukuki yardım almak faydalı olabilir. Alacaklıların, alacaklarını zamanında ve eksiksiz bir şekilde tahsil edebilmeleri için, ilamsız icra takibi sürecini iyi bilmeleri ve gerekli hukuki adımları atmaları gerekmektedir.




Hukuki Danışmanlık