İş sağlığı ve güvenliği (İSG) önlemleri, çalışanların fiziksel, ruhsal ve sosyal iyilik halini korumak amacıyla işverenlerin almakla yükümlü olduğu tedbirleri ifade eder. İş hukukunun ve sosyal güvenlik hukukunun temel unsurlarından biri olan bu konu, hem ulusal mevzuatta hem de uluslararası sözleşmelerde ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir. Bu makalede, İSG önlemlerinin hukuki dayanakları, mevzuattaki yeri, işverenin ve çalışanın hak ve yükümlülükleri, ilgili personelin rolleri, ihlallerin yaptırımları ve Yargıtay kararları ışığında incelenecektir.
İş Sağlığı ve Güvenliği Önlemlerinin Hukuki Dayanakları
İş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin temel dayanağı, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'dur. Kanun, işverenlere çalışanların iş kazalarına ve meslek hastalıklarına karşı korunması için gerekli tüm önlemleri alma yükümlülüğü getirmiştir. Bu yükümlülük, Anayasa'nın 17. maddesinde düzenlenen yaşam hakkının ve 56. maddesinde düzenlenen sağlıklı bir çevrede yaşama hakkının bir uzantısı olarak da değerlendirilebilir. Anayasa'nın 17. maddesi, "Herkes, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir." hükmünü içerirken, 56. maddesi ise "Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir." hükmünü amirdir. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 77. maddesi, 6331 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesiyle mülga olmuştur. 6331 sayılı Kanun, işverenin genel sorumluluğunu daha detaylı ve kapsamlı bir şekilde ele almıştır.
Uluslararası alanda ise ILO'nun 155 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Sözleşmesi, Türkiye tarafından 12.12.1988 tarihinde onaylanarak (3518 sayılı Kanun) iç hukukun bir parçası haline gelmiştir. Bu sözleşme, işverenlerin risk değerlendirmesi yapma, önleyici tedbirler alma ve çalışanların katılımını sağlama zorunluluğunu vurgular. Ayrıca, Avrupa Birliği mevzuatı da İSG konusunda önemli düzenlemeler içermektedir. Özellikle 89/391/EEC sayılı Direktif (Çerçeve Direktif) ve bu direktife dayalı diğer direktifler, İSG alanında asgari gereklilikleri belirlemektedir. Türkiye'nin AB uyum süreci kapsamında bu düzenlemeler de dikkate alınmaktadır. Bu direktif, işverenlerin çalışanların sağlığını ve güvenliğini korumak için gerekli önlemleri almasını, riskleri değerlendirmesini ve çalışanları bilgilendirmesini öngörmektedir.
İşverenin Yükümlülükleri
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'na göre işverenin İSG önlemleri kapsamındaki temel yükümlülükleri şunlardır:
- Risk Değerlendirmesi Yapmak: İşyerinde var olan ya da dışarıdan gelebilecek tehlikeleri belirlemek, riskleri analiz etmek ve değerlendirmek. Risk değerlendirmesi, işyerindeki özel koşullar dikkate alınarak yapılmalı ve düzenli olarak güncellenmelidir. (6331 sayılı Kanun, md. 4, 5, 10; İş Sağlığı ve Güvenliği Risk Değerlendirmesi Yönetmeliği) Risk değerlendirmesi, işyerindeki tehlikelerin ve risklerin belirlenmesi, analiz edilmesi ve değerlendirilmesi sürecidir. Bu süreç, işyerindeki risklerin önlenmesi veya azaltılması için alınacak önlemlerin belirlenmesine yardımcı olur.
- Önlemleri Almak: Risk değerlendirmesi sonuçlarına göre tehlikeleri ortadan kaldırmak veya riskleri kabul edilebilir seviyeye indirmek için gerekli her türlü teknik (mühendislik önlemleri), organizasyonel (idari önlemler) ve kişisel koruyucu önlemleri almak. Öncelik, toplu korunma önlemlerine verilmelidir. (6331 sayılı Kanun, md. 4, 5) Teknik önlemler, makinelerin güvenli hale getirilmesi, havalandırma sistemlerinin kurulması gibi uygulamaları içerir. Organizasyonel önlemler, çalışma saatlerinin düzenlenmesi, iş rotasyonu gibi uygulamaları içerir. Kişisel koruyucu önlemler ise, çalışanların baret, eldiven, gözlük gibi kişisel koruyucu ekipmanları kullanmasını içerir.
- Çalışanları Bilgilendirmek ve Eğitmek: Çalışanları işyerindeki riskler, alınan önlemler ve güvenli çalışma yöntemleri hakkında bilgilendirmek ve gerekli eğitimleri vermek. Eğitimler, işe başlama, görev değişikliği, yeni teknoloji kullanımı gibi durumlarda tekrarlanmalıdır. (6331 sayılı Kanun, md. 16, 17; Çalışanların İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimlerinin Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik) Bilgilendirme ve eğitim, çalışanların riskleri anlamasına ve güvenli çalışma yöntemlerini öğrenmesine yardımcı olur. Eğitimler, teorik bilgilerin yanı sıra pratik uygulamaları da içermelidir.
- Kişisel Koruyucu Donanım (KKD) Sağlamak: Risklerin toplu koruma yöntemleriyle önlenemediği durumlarda, çalışanlara uygun KKD'leri sağlamak ve bunların doğru kullanımını sağlamak. KKD'ler, çalışanın vücut yapısına ve yaptığı işe uygun olmalıdır. (6331 sayılı Kanun, md. 5; Kişisel Koruyucu Donanımların İşyerlerinde Kullanılması Hakkında Yönetmelik) KKD'ler, son çare olarak kullanılmalı ve toplu koruma önlemlerinin yetersiz kaldığı durumlarda devreye girmelidir. KKD'lerin seçimi, kullanımı ve bakımı konusunda çalışanlara eğitim verilmelidir.
- Acil Durum Planları Hazırlamak: İşyerinde meydana gelebilecek acil durumlar (yangın, deprem, sel, patlama, tehlikeli kimyasal madde yayılımı vb.) için acil durum planları hazırlamak, ekipler oluşturmak ve tatbikatlar yapmak. Acil durum planları, işyerinin büyüklüğüne, tehlike sınıfına ve çalışan sayısına göre farklılık gösterebilir. (6331 sayılı Kanun, md. 11; İşyerlerinde Acil Durumlar Hakkında Yönetmelik) Acil durum planları, çalışanların acil durumlarda nasıl hareket edeceğini bilmesini sağlar ve can kayıplarını en aza indirmeye yardımcı olur. Tatbikatlar, planların etkinliğini test etmek ve çalışanların hazırlıklı olmasını sağlamak için düzenli olarak yapılmalıdır.
- Sağlık Gözetimi Yapmak: Çalışanların işe giriş ve periyodik sağlık muayenelerini yaptırmak, meslek hastalıkları ve iş kazaları risklerine karşı sağlık gözetimi yapmak. Sağlık muayeneleri, işyeri hekimi tarafından yapılmalı ve sonuçları kayıt altında tutulmalıdır. (6331 sayılı Kanun, md. 15; İşyeri Hekimi ve Diğer Sağlık Personelinin Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelik) Sağlık gözetimi, çalışanların sağlığının korunması ve meslek hastalıklarının erken teşhisi için önemlidir. Muayeneler, çalışanın yaptığı işin risklerine uygun olarak belirlenmelidir.
- İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri Almak: İşyerinin tehlike sınıfına göre iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi görevlendirmek veya ortak sağlık güvenlik birimlerinden (OSGB) hizmet almak. İş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi, işverene İSG konularında rehberlik ve danışmanlık yaparlar. (6331 sayılı Kanun, md. 6, 7, 8; İş Güvenliği Uzmanlarının Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelik; İşyeri Hekimi ve Diğer Sağlık Personelinin Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelik) İş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi, işyerindeki risklerin belirlenmesi, önlenmesi ve azaltılması konusunda işverene yardımcı olurlar. Ayrıca, çalışanların sağlık ve güvenliğini korumak için gerekli önlemlerin alınmasını sağlarlar.
- Çalışanların Katılımını Sağlamak: Çalışanların veya temsilcilerinin İSG konularında görüşlerini almak, önerilerini değerlendirmek ve katılımını sağlamak. Çalışan temsilcisi, işyerinde İSG konularında çalışanları temsil eder. (6331 sayılı Kanun, md. 18; İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulları Hakkında Yönetmelik) Çalışanların katılımı, işyerindeki İSG uygulamalarının etkinliğini artırır ve çalışanların sahiplenmesini sağlar. Çalışan temsilcileri, işyerindeki İSG sorunlarını işverene iletir ve çözüm önerilerinde bulunurlar.
Yargıtay, işverenin İSG yükümlülüklerini yerine getirmemesi halinde, meydana gelen iş kazası veya meslek hastalığı sonucunda çalışanın veya yakınlarının maddi ve manevi tazminat taleplerini haklı bulmaktadır. Örneğin, Yargıtay 21. Hukuk Dairesi'nin 2017/1567 Esas, 2019/5432 Karar sayılı ilamında, işverenin gerekli İSG önlemlerini almaması nedeniyle meydana gelen iş kazası sonucu oluşan zarardan sorumlu olduğuna hükmedilmiştir. Bu tür kararlarda, işverenin kusur oranı, alınması gereken önlemlerin neler olduğu ve kazanın meydana gelmesindeki illiyet bağı gibi hususlar değerlendirilmektedir. Yargıtay kararlarında, işverenin İSG yükümlülüklerini yerine getirmemesi durumunda, iş kazasının meydana gelmesinde illiyet bağı bulunması halinde, işverenin tazminat sorumluluğu doğacağına hükmedilmektedir.
Çalışanların Hakları ve Yükümlülükleri
Çalışanların İSG kapsamındaki temel hakları ve yükümlülükleri şunlardır:
- Bilgilendirilme Hakkı: İşyerindeki riskler, alınan önlemler ve güvenli çalışma yöntemleri hakkında bilgi alma hakkı. Bilgilendirme, anlaşılır bir şekilde yapılmalı ve çalışanın anlayabileceği bir dilde olmalıdır. (6331 sayılı Kanun, md. 16) Bilgilendirme, çalışanların riskleri anlamasına ve kendilerini korumasına yardımcı olur. Bilgilendirme, yazılı veya sözlü olarak yapılabilir ve görsel materyallerle desteklenebilir.
- Eğitim Alma Hakkı: İSG konularında eğitim alma hakkı. Eğitimler, teorik ve pratik bilgileri içermeli ve çalışanın yaptığı işe uygun olmalıdır. (6331 sayılı Kanun, md. 17; Çalışanların İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimlerinin Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik) Eğitimler, çalışanların güvenli çalışma yöntemlerini öğrenmesine ve riskleri önlemesine yardımcı olur. Eğitimler, işe başlama, görev değişikliği ve yeni teknoloji kullanımı gibi durumlarda tekrarlanmalıdır.
- Güvenli Çalışma Ortamı Talep Etme Hakkı: Sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamında çalışma hakkı. Bu hak, Anayasa'nın 17. maddesi ile güvence altına alınmıştır. (Anayasa, md. 17; 6331 sayılı Kanun, md. 4) Çalışanlar, işyerindeki risklerin önlenmesi ve güvenli bir çalışma ortamının sağlanması için işverenden gerekli önlemleri almasını talep edebilirler.
- Çalışmaktan Kaçınma Hakkı: Ciddi ve yakın bir tehlike durumunda çalışmaktan kaçınma ve durumu işverene veya çalışan temsilcisine bildirme hakkı. Çalışmaktan kaçınma hakkı, çalışanın hayatını veya sağlığını tehdit eden durumlarda kullanılabilir. (6331 sayılı Kanun, md. 13) Çalışmaktan kaçınma hakkı, çalışanların kendilerini korumasına ve iş kazalarının önlenmesine yardımcı olur. Çalışanlar, tehlikeli durumu bildirdikten sonra, işveren veya çalışan temsilcisi tarafından gerekli önlemler alınana kadar çalışmaktan kaçınabilirler.
- Öneri ve Katılım Hakkı: İSG konularında önerilerde bulunma ve karar alma süreçlerine katılma hakkı. Çalışanlar, işyerindeki İSG uygulamalarının iyileştirilmesi için önerilerde bulunabilirler. (6331 sayılı Kanun, md. 18) Çalışanların önerileri, işyerindeki İSG uygulamalarının etkinliğini artırır ve çalışanların sahiplenmesini sağlar.
- Kişisel Koruyucu Donanımları Kullanma Yükümlülüğü: İşveren tarafından sağlanan KKD'leri doğru ve eksiksiz kullanma yükümlülüğü. KKD'lerin kullanımı konusunda eğitim almış olmak, çalışanın sorumluluğunu artırır. (6331 sayılı Kanun, md. 19) Çalışanlar, KKD'leri kullanırken dikkatli olmalı ve talimatlara uygun hareket etmelidirler. KKD'lerin hasarlı veya kullanılamaz durumda olması halinde, işverene bildirilmelidir.
- İşbirliği Yapma Yükümlülüğü: İSG önlemlerinin uygulanmasında işveren ve diğer çalışanlarla işbirliği yapma yükümlülüğü. İşbirliği, işyerindeki İSG kültürünün geliştirilmesine katkı sağlar. (6331 sayılı Kanun, md. 19) Çalışanlar, işyerindeki İSG uygulamalarının iyileştirilmesi için işveren ve diğer çalışanlarla birlikte çalışmalıdırlar.
- Tehlikeleri Bildirme Yükümlülüğü: İşyerindeki tehlikeleri ve riskleri işverene veya yetkili kişilere bildirme yükümlülüğü. Tehlikelerin bildirilmesi, iş kazalarının ve meslek hastalıklarının önlenmesine yardımcı olur. (6331 sayılı Kanun, md. 19) Çalışanlar, işyerindeki tehlikeleri ve riskleri derhal işverene veya yetkili kişilere bildirmelidirler.
Yargıtay, çalışanın İSG kurallarına aykırı davranışları nedeniyle meydana gelen iş kazalarında, çalışanın kusur oranına göre tazminat miktarının indirilebileceğine hükmetmektedir. Örneğin, Yargıtay 21. Hukuk Dairesi'nin 2016/3456 Esas, 2018/7890 Karar sayılı ilamında, emniyet kemeri kullanma zorunluluğu olduğu halde kullanmayan çalışanın kusurlu olduğu ve tazminatının buna göre belirlenmesi gerektiği belirtilmiştir. Ancak, işverenin İSG yükümlülüklerini yerine getirmemesi durumunda, çalışanın kusuru olsa dahi, işverenin sorumluluğu devam edebilir. Yargıtay kararlarında, işverenin İSG yükümlülüklerini yerine getirmemesi ve çalışanın da İSG kurallarına aykırı davranması durumunda, kusur oranları belirlenerek tazminat miktarının buna göre belirlenmesine hükmedilmektedir.
İş Güvenliği Uzmanı ve İşyeri Hekiminin Rolü
İş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi, işyerinde İSG hizmetlerini yürütmekle görevli profesyonellerdir. Görev, yetki ve sorumlulukları 6331 sayılı Kanun ve ilgili yönetmeliklerle belirlenmiştir. Bu kişiler, işverene İSG konularında rehberlik ve danışmanlık yaparlar ve işyerindeki risklerin azaltılmasına katkıda bulunurlar.
İş Güvenliği Uzmanının Görevleri: (İş Güvenliği Uzmanlarının Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelik)
- Risk değerlendirmesi yapmak.
- İSG eğitimleri vermek.
- Çalışma ortamının gözetimini yapmak.
- İSG konularında rehberlik ve danışmanlık yapmak.
- İş kazası ve meslek hastalığı araştırması yapmak.
- İşverene İSG konusunda tavsiyelerde bulunmak.
- İş sağlığı ve güvenliği kuruluna katılmak (kurulun olduğu işyerlerinde).
- Yıllık çalışma planı hazırlamak.
- İşyerinde yangın, patlama, tehlikeli kimyasal madde yayılımı gibi acil durumlar için acil durum planlarını hazırlamak ve tatbikatların yapılmasını sağlamak.
İşyeri Hekiminin Görevleri: (İşyeri Hekimi ve Diğer Sağlık Personelinin Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelik)
- Çalışanların sağlık gözetimini yapmak.
- İşe giriş ve periyodik sağlık muayenelerini yapmak.
- Meslek hastalıkları tanısı koymak ve tedavi önermek.
- İSG eğitimlerine katılmak.
- İşverene İSG konusunda tavsiyelerde bulunmak.
- İş sağlığı ve güvenliği kuruluna katılmak (kurulun olduğu işyerlerinde).
- Yıllık çalışma planı hazırlamak.
- İşyerindeki hij