Kısa süreli hapis cezası - Yılmazlar Hukuk Bürosu
Yılmazlar Hukuk Bürosu /blog/kisa-sureli-hapis-cezasi
Kısa süreli hapis cezası, Türk Ceza Hukuku'nda önemli bir yaptırım türüdür. Özellikle hafif suçlar ve adli para cezasının yetersiz kaldığı durumlarda uygulanan bu ceza, hukuki süreçlerde sıkça karşımıza çıkmaktadır. Bu makalede, kısa süreli hapis cezasının tanımı, hukuki dayanakları, uygulama koşulları ve Yargıtay kararları ışığında incelenmesi amaçlanmaktadır.

## Kısa Süreli Hapis Cezasının Tanımı ve Hukuki Dayanağı

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu (TCK) m. 50/1 uyarınca, kısa süreli hapis cezası "bir yıl veya daha az süreli hapis cezası" olarak tanımlanmıştır. Bu ceza türü, özellikle suçun niteliği ve failin kişisel özellikleri göz önünde bulundurularak, adli para cezasının yetersiz kalacağı durumlarda tercih edilmektedir. Kısa süreli hapis cezası, ceza hukukunda yer alan temel amaç olan ıslah ve topluma yeniden kazandırma hedeflerine hizmet etmesi amacıyla uygulanır.

TCK m. 50/3'te düzenlenen kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırımlar kapsamında, mahkeme tarafından belirli koşullar altında bu cezanın adli para cezasına, mağdurun veya kamunun uğradığı zararın giderilmesine, bir kamu kurumunda veya özel bir kuruluşta ücretsiz olarak belli bir süre çalıştırılmasına, belli yerleşim yerlerinde oturmaktan veya belli yerlere gitmekten yasaklanmasına, veya belli hak ve yetkileri kullanmaktan yoksun bırakılmasına çevrilmesine karar verilebilir. Bu seçenek yaptırımlar, suçlunun ıslahı ve topluma yeniden kazandırılması amacıyla, hapis cezasının olumsuz etkilerini azaltmayı hedefler.

TCK m. 51'de düzenlenen "hapis cezasının ertelenmesi" kapsamında ise, mahkeme tarafından iki yıl veya daha az süreli hapis cezası, belirli koşullar altında ertelenebilir. Erteleme kararı, hükümlünün denetim süresine tabi tutulması ve belirli yükümlülükler altına girmesi şartıyla verilir. Bu durum, suçun tekrarını önleme ve hükümlünün topluma uyum sağlamasına yardımcı olma amacıyla sıkı şartlara bağlanmıştır. Hapis cezasının ertelenmesi müessesesi, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un ilgili hükümleri çerçevesinde de detaylı olarak düzenlenmiştir.

## Kısa Süreli Hapis Cezasının Uygulama Koşulları

Kısa süreli hapis cezasının uygulanabilmesi için öncelikle suçun kanuni tanımında bu cezanın öngörülmüş olması gerekmektedir. Ayrıca, TCK m. 51/1 uyarınca, failin daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkûm edilmemiş olması veya cezanın ertelenmesine ilişkin şartları taşıması önem arz etmektedir. Hükmedilen cezanın ertelenmesi halinde, hükümlü hakkında denetim süresi belirlenir ve bu süre içinde belirli yükümlülüklere uyması istenir. Bu yükümlülükler, 5275 sayılı Kanun'un 105/A maddesinde detaylı olarak belirtilmiştir.

Yargıtay, kısa süreli hapis cezasının uygulanmasında suçun işleniş şekli, failin kişisel ve sosyal durumu, suçun mağduru üzerindeki etkileri gibi unsurların dikkate alınması gerektiğine işaret etmektedir. Bu hususlar, cezanın bireyselleştirilmesi ilkesinin bir gereğidir.

## Yargıtay Kararları Işığında Kısa Süreli Hapis Cezası

Yargıtay, kısa süreli hapis cezasının uygulanmasına ilişkin birçok karar vermiştir. Özellikle, kısa süreli hapis cezasına ilişkin seçenek yaptırımların uygulanabilirliği ve hapis cezasının ertelenmesi konularında çeşitli içtihatlar geliştirmiştir.

Örneğin, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 16.05.2017 tarihli, 2015/14-98 E., 2017/251 K. sayılı kararında, kısa süreli hapis cezasına ilişkin seçenek yaptırımların uygulanmasında mahkemenin takdir yetkisinin sınırları değerlendirilmiştir. Kararda, mahkemenin, seçenek yaptırımların uygulanmasının suçlunun kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu, suçun işlenmesindeki özellikler gibi hususlar dikkate alınarak değerlendirilmesi gerektiği vurgulanmıştır.

Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nin 20.02.2023 tarihli, 2022/16824 E., 2023/989 K. sayılı kararında ise, hapis cezasının ertelenmesi şartları detaylı bir şekilde incelenmiştir. Kararda, sanığın pişmanlık duyması, suçun mağduruna yönelik davranışları ve gelecekte suç işlemeyeceğine dair kanaat oluşması gibi hususların, cezanın ertelenmesi kararında etkili olduğu belirtilmiştir.

Bu kararlar, kısa süreli hapis cezasının uygulanmasında yargı organlarının titizlikle değerlendirme yapması gerektiğini ve cezanın bireyselleştirilmesi ilkesine uygun hareket etmesi gerektiğini göstermektedir.

## Kısa Süreli Hapis Cezasının Etkileri ve Eleştiriler

Kısa süreli hapis cezasının en önemli eleştirisi, özellikle genç ve ilk kez suç işleyen bireyler üzerinde olumsuz etkiler yaratabilmesidir. Kısa süreli de olsa hapis cezası, bireyin sosyal ve mesleki hayatında derin izler bırakabilmektedir. Bu nedenle, alternatif yaptırımların uygulanması, bu olumsuz etkileri azaltma potansiyeli taşır. Özellikle denetimli serbestlik uygulamaları, hükümlünün topluma entegrasyonunu destekleyerek suç tekrarını önleme konusunda önemli bir rol oynamaktadır.

Diğer yandan, bu ceza türünün caydırıcılık işlevinin yetersiz olduğu da iddia edilmektedir. Ancak, kısa süreli hapis cezasının caydırıcılığı, suçun niteliği, failin kişiliği ve toplumun genel ceza adaletine olan inancı gibi birçok faktöre bağlıdır. Bu nedenle, ceza politikalarının belirlenmesinde, suçun nedenleri ve sonuçları kapsamlı bir şekilde analiz edilmelidir.

## Sonuç ve Öneriler

Kısa süreli hapis cezası, Türk Ceza Hukuku'nda önemli bir yaptırım olmakla birlikte, uygulamasında dikkatli olunması gereken bir konudur. Özellikle, cezanın birey ve toplum üzerindeki etkileri göz önünde bulundurularak, TCK m. 50'de belirtilen alternatif yaptırımların değerlendirilmesi önerilmektedir.

Yargıtay kararları ışığında, kısa süreli hapis cezasının uygulanmasında failin kişisel özellikleri ve suçun niteliğinin dikkate alınması büyük önem taşımaktadır. Ayrıca, cezanın infaz sürecinde rehabilitasyon programlarının etkin bir şekilde uygulanması, suçun tekrarını önleme açısından kritik bir rol oynayacaktır. Bu bağlamda, ceza infaz sisteminin iyileştirilmesi ve hükümlülerin topluma yeniden kazandırılmasına yönelik çalışmaların desteklenmesi büyük önem arz etmektedir. Ceza infaz kurumlarında uygulanan eğitim ve iyileştirme faaliyetlerinin etkinliğinin artırılması, hükümlülerin topluma uyum sağlamalarına yardımcı olabilir. Ayrıca, denetimli serbestlik uygulamalarının yaygınlaştırılması ve etkinliğinin artırılması, kısa süreli hapis cezalarının olumsuz etkilerini azaltmada önemli bir rol oynayabilir.
Hukuki Danışmanlık