Kooperatif, ortak ekonomik, sosyal ve kültürel ihtiyaçlarını ve amaçlarını karşılamak üzere, kişilerin veya kuruluşların gönüllü olarak bir araya gelerek oluşturdukları, tüzel kişiliğe sahip bir ortaklıktır. Türk hukuk sisteminde kooperatifler, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu ("KoopK") ve ilgili mevzuat ile düzenlenmektedir. Bu makalede, kooperatif kavramının hukuki boyutları, türleri, kuruluş süreci, ortakların hak ve yükümlülükleri ile güncel yargı kararları ışığında incelenmesi amaçlanmaktadır.



Kooperatifin Hukuki Tanımı ve Temel Özellikleri


1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 1. maddesine göre kooperatif, "tüzel kişiliği haiz olmak üzere ortaklarının belirli ekonomik menfaatlerini ve özellikle meslek veya geçimlerine ait ihtiyaçlarını karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle sağlayıp korumak amacıyla gerçek ve tüzel kişiler tarafından kurulan değişir ortaklı ve değişir sermayeli ortaklıklardır." Bu tanım, kooperatifin temel amacını ve yapısını ortaya koymaktadır. Kooperatiflerin en temel özellikleri arasında şunlar sayılabilir:




  • Gönüllülük: Kooperatife giriş ve çıkış serbesttir. Bu ilke, kooperatifin ortaklık ilişkisinin zorlamaya dayanmadığını, bireylerin özgür iradeleriyle kooperatife katıldıklarını ve ayrılabildiklerini ifade eder.

  • Ortakların Eşitliği (Demokratik Yönetim): Her ortağın genel kurulda eşit oy hakkı vardır (KoopK m. 45). KoopK m. 46 uyarınca, ana sözleşme ile ortak sayısına göre artan oy hakkı tanınamaz. Bu ilke, kooperatifin yönetiminde her ortağın eşit söz sahibi olmasını ve kararların demokratik bir şekilde alınmasını sağlar. Ancak, KoopK'nın 46. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, bir ortağın sahip olabileceği oy sayısı, toplam ortak sayısının onda birini geçemez.

  • Risturn (Kâr Payı) Uygulaması: Kooperatifin faaliyetleri sonucu elde ettiği kâr, ortakların kooperatifle yaptıkları iş hacmi oranında dağıtılır (KoopK m. 38). Risturn, kooperatifin kârının ortaklara sermaye payları oranında değil, kooperatifle olan ticari ilişkileri oranında dağıtılmasıdır. Bu, kooperatifin temel amaçlarından biri olan ortakların ekonomik menfaatlerini koruma amacına hizmet eder.

  • Sınırlı Sorumluluk İlkesi: Ortakların sorumluluğu, taahhüt ettikleri sermaye payı ile sınırlıdır. Ancak, ana sözleşmede farklı bir hüküm öngörülerek ortakların ek sorumlulukları da belirlenebilir (KoopK m. 92). Ek sorumluluk, kooperatifin borçlarından dolayı ortakların taahhüt ettikleri sermaye payının ötesinde de sorumlu tutulabilmelerini ifade eder. Bu durum, alacaklıların kooperatiften alacaklarını tahsil etmelerini kolaylaştırabilir.

  • Değişir Ortaklık ve Değişir Sermaye: Ortak sayısı ve sermaye miktarı sürekli değişebilir. Bu özellik, kooperatifin dinamik yapısını ve değişen ihtiyaçlara uyum sağlama yeteneğini gösterir.

  • Devletin Denetimi: Kooperatifler, Ticaret Bakanlığı tarafından denetlenir (KoopK m. 90). Bu denetim, kooperatiflerin mevzuata uygun faaliyet göstermesini ve ortakların haklarının korunmasını amaçlar. Denetim, aynı zamanda kooperatifin iç denetim organları (denetim kurulu) ve bağımsız denetçiler tarafından da gerçekleştirilir.



Kooperatif Türleri


Türk hukukunda kooperatifler, faaliyet alanlarına, ortaklık yapılarına ve amaçlarına göre çeşitli türlere ayrılır. Başlıca kooperatif türleri şunlardır:




  • Üretim Kooperatifleri: Ortakların ürettikleri mal veya hizmetleri değerlendirmek, işlemek ve pazarlamak amacıyla kurulur (KoopK m. 13). Örneğin, tarım üreticileri kooperatifleri, el sanatları kooperatifleri.

  • Tüketim Kooperatifleri: Ortakların tüketim ihtiyaçlarını uygun fiyatlarla karşılamak için oluşturulur. Örneğin, gıda tüketim kooperatifleri, giyim tüketim kooperatifleri.

  • Yapı Kooperatifleri: Ortakların konut veya işyeri edinmelerini sağlamak amacıyla kurulan kooperatiflerdir. Türkiye'de en yaygın kooperatif türlerinden biridir. Yargıtay'ın birçok kararında, özellikle bu tür kooperatiflerin tapu devir süreçleri ve ortaklık ilişkileri incelenmiştir. Bu kooperatiflerin faaliyetleri, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu hükümleriyle de yakından ilişkilidir. Özellikle, konut yapı kooperatiflerinin kuruluşunda ve faaliyetlerinde 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun hükümleri de dikkate alınmalıdır.

  • Kredi Kooperatifleri: Ortakların finansal ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulan ve kredi sağlayan kooperatiflerdir. Esnaf ve sanatkarlar kredi kooperatifleri bu türdendir. Bu kooperatifler, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu ve ilgili mevzuat çerçevesinde faaliyet gösterirler.

  • Tarım Kredi Kooperatifleri: Çiftçilerin tarımsal faaliyetlerini desteklemek amacıyla kredi, girdi temini ve pazarlama gibi hizmetler sunan kooperatiflerdir. 2985 sayılı Tarım Kredi Kooperatifleri ve Birlikleri Kanunu ile düzenlenirler.

  • Pazarlama Kooperatifleri: Ortakların ürettikleri ürünleri pazarlamak ve daha iyi fiyatlarla satmalarını sağlamak amacıyla kurulur.

  • Konut Yapı Kooperatifleri: Amaçları ortaklarına konut sağlamak olan kooperatiflerdir. Bu kooperatiflerin faaliyetleri, özellikle arsa temini, inşaat sözleşmeleri ve tapu devirleri gibi konularda hukuki sorunlara yol açabilmektedir. Bu tür kooperatiflerin faaliyetlerinde, 775 sayılı Gecekondu Kanunu ve İmar Kanunu hükümleri de önem taşır.



Kooperatif Kuruluş Süreci ve Hukuki Şartlar


Bir kooperatifin kurulabilmesi için aşağıdaki şartların yerine getirilmesi gerekmektedir:




  • Kurucu Ortak Sayısı: KoopK m. 6'ya göre, kooperatifin kurulabilmesi için en az 7 gerçek veya tüzel kişinin bir araya gelmesi gerekir. Bu sayı, kooperatifin sürdürülebilirliği ve demokratik yönetimi için önemlidir.

  • Ana Sözleşme Hazırlanması: Kooperatifin ana sözleşmesi, KoopK'da belirtilen zorunlu unsurları içermelidir (KoopK m. 4). Ana sözleşme, kurucular tarafından imzalanmalı ve noter tarafından onaylanmalıdır. Ana sözleşmede, kooperatifin adı, amacı, faaliyet alanı, ortaklık şartları, sermaye miktarı, yönetim ve denetim organlarının görevleri gibi hususlar açıkça belirtilmelidir. Ana sözleşme, kooperatifin temel belgesi olup, ortakların hak ve yükümlülüklerini belirler.

  • Ticaret Siciline Tescil: Kooperatif, kurulduğu yerdeki ticaret siciline tescil edilmelidir. Tescil ile birlikte kooperatif tüzel kişilik kazanır (KoopK m. 7). Tescil başvurusu, ana sözleşme ve diğer gerekli belgelerle birlikte ilgili ticaret sicili müdürlüğüne yapılır. Tescil, kooperatifin hukuki varlığını ve faaliyetlerini yasal zemine oturtur.

  • Gerekli İzinlerin Alınması: Kooperatifin faaliyet alanına göre ilgili kamu kurumlarından izin alınması gerekebilir. Örneğin, kredi kooperatifleri için Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'ndan (BDDK) izin alınması gerekebilir. Ayrıca, bazı kooperatif türleri için Ticaret Bakanlığı'ndan da izin alınması gerekebilir. İzinler, kooperatifin faaliyetlerinin yasal düzenlemelere uygunluğunu sağlar.


Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 18.03.2020 tarihli, 2019/1256 E., 2020/1025 K. sayılı kararında, kooperatif ana sözleşmesinde yer almayan bir hükmün sonradan eklenemeyeceği ve bu tür değişikliklerin geçersiz sayılacağı vurgulanmıştır. Bu karar, ana sözleşmenin kooperatifin temelini oluşturduğunu ve değişikliklerin usulüne uygun olarak (genel kurul kararı ve tescil) yapılması gerektiğini göstermektedir. Bu karar, kooperatiflerin ana sözleşmelerine bağlılıklarını ve değişikliklerin sıkı bir prosedüre tabi olduğunu vurgular.



Kooperatiflerde Ortak Hak ve Yükümlülükleri


Kooperatif ortaklarının hak ve yükümlülükleri, KoopK ve ana sözleşme ile belirlenir. Başlıca hakları şunlardır:




  • Genel Kurula Katılma ve Oy Kullanma Hakkı: Her ortak, genel kurula katılma ve oy kullanma hakkına sahiptir (KoopK m. 45). Bu hak, kooperatifin yönetimine katılma ve kararlarda söz sahibi olma imkanı sağlar.

  • Risturn Alma Hakkı: Ortaklar, kooperatifin kârından, kooperatifle yaptıkları iş hacmi oranında pay alma hakkına sahiptir (KoopK m. 38). Risturn, ortakların kooperatifle olan ticari ilişkilerinin bir karşılığıdır.

  • Kooperatif Yönetimine Katılma Hakkı: Ortaklar, yönetim kuruluna veya denetim kuruluna seçilme hakkına sahiptir. Bu hak, kooperatifin yönetimine doğrudan katkıda bulunma imkanı sağlar.

  • Bilgi Edinme Hakkı: Ortaklar, kooperatifin faaliyetleri hakkında bilgi edinme hakkına sahiptir (KoopK m. 54). Bu hak, kooperatifin şeffaf bir şekilde yönetilmesini ve ortakların kooperatifin durumu hakkında bilgi sahibi olmasını sağlar. Ortakların bilgi edinme hakkı, yazılı olarak talep edilmesi halinde yönetim kurulu tarafından yerine getirilmelidir. Bilgi edinme hakkı, kooperatifin mali tabloları, yönetim kurulu kararları ve denetim raporları gibi belgelere erişimi kapsar.

  • Kooperatifin Hizmetlerinden Yararlanma Hakkı: Ortaklar, kooperatifin sunduğu hizmetlerden eşit şekilde yararlanma hakkına sahiptir. Bu hak, kooperatifin kuruluş amacına uygun olarak ortakların ihtiyaçlarının karşılanmasını sağlar.


Ortakların başlıca yükümlülükleri ise şunlardır:




  • Sermaye Payını Ödeme Yükümlülüğü: Ortaklar, taahhüt ettikleri sermaye payını zamanında ödemekle yükümlüdür (KoopK m. 25). Sermaye payının ödenmemesi, ortaklıktan çıkarılma sebebi olabilir. Sermaye payının ödenmemesi durumunda, yönetim kurulu tarafından ortaklara ihtar çekilmesi ve belirli bir süre tanınması gerekir.

  • Kooperatifin Amaçlarına Uygun Davranma Yükümlülüğü: Ortaklar, kooperatifin amaçlarına uygun davranmak ve kooperatifin faaliyetlerine katkıda bulunmakla yükümlüdür. Bu yükümlülük, kooperatifin başarısı için önemlidir.

  • Kooperatif Disiplin Kurallarına Uyma Yükümlülüğü: Ortaklar, kooperatifin disiplin kurallarına uymakla yükümlüdür. Disiplin kuralları, kooperatifin düzenli ve verimli bir şekilde çalışmasını sağlamak amacıyla konulur. Disiplin cezaları, genel kurul veya yönetim kurulu kararıyla verilebilir.

  • Ödenmiş Sermayeyi Koruma Yükümlülüğü: Ortaklar, kooperatifin mali durumunu zayıflatacak davranışlardan kaçınmakla yükümlüdür. Bu yükümlülük, kooperatifin mali istikrarını korumak için önemlidir.


Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin 14.05.2019 tarihli, 2018/5673 E., 2019/2105 K. sayılı kararında, kooperatif ortağının ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediği durumlarda ortaklıktan çıkarılabileceği belirtilmiştir. Bu karar, ortakların sermaye payını ödeme yükümlülüğünün önemini vurgulamaktadır. Ayrıca, bu kararda, ortaklıktan çıkarma kararının genel kurul tarafından alınması gerektiği de belirtilmiştir. Ortaklıktan çıkarma kararı, KoopK'da belirtilen usullere uygun olarak alınmalı ve ilgili ortağa tebliğ edilmelidir.



Sonuç ve Öneriler


Kooperatifler, ekonomik dayanışma modeli olarak özellikle KOBİ'ler ve bireysel üreticiler için önemli bir hukuki araçtır. Ancak uygulamada, ana sözleşme hükümlerine riayet edilmemesi, ortaklar arası anlaşmazlıklar, yönetimsel sorunlar ve denetim eksiklikleri gibi problemlerle karşılaşılmaktadır. Kooperatif kurmayı düşünenlerin ve mevcut kooperatiflerin daha başarılı olabilmesi için aşağıdaki öneriler dikkate alınmalıdır:




  • Ana Sözleşme Hazırlığı: Ana sözleşme, kooperatifin hukuki temelini oluşturur. Bu nedenle, ana sözleşmenin hazırlanması sürecinde hukuki danışmanlık alınması ve KoopK hükümlerine uygun bir sözleşme hazırlanması önemlidir. Ana sözleşme, kooperatifin özel ihtiyaçlarına ve hedeflerine uygun olarak hazırlanmalıdır. Ana sözleşme, kooperatifin faaliyet alanını, ortaklık koşullarını ve yönetim yapısını detaylı bir şekilde düzenlemelidir.

  • Mevzuat Takibi: Kooperatif mevzuatında sürekli değişiklikler olmaktadır. Bu nedenle, kooperatif yöneticilerinin ve ortaklarının mevzuattaki değişiklikleri takip etmesi ve kooperatifin faaliyetlerini güncel mevzuata uygun hale getirmesi gerekmektedir. Özellikle, Ticaret Bakanlığı'nın kooperatiflerle ilgili yayınladığı genelgeler ve tebliğler düzenli olarak takip edilmelidir. Mevzuat takibi, kooperatifin yasal uyumluluğunu sağlamak için kritik öneme sahiptir.

  • Yargıtay İçtihatları: Yargıtay'ın kooperatiflerle ilgili kararları, hukuki uygulamaya yön vermektedir. Kooperatif yöneticilerinin ve ortaklarının Yargıtay içtihatlarını dikkate alması, hukuki sorunların önlenmesine yardımcı olacaktır. Özellikle, benzer konularda verilmiş emsal kararlar incelenmelidir. Yargıtay kararları, kooperatiflerin yönetiminde karşılaşılabilecek hukuki sorunlara çözüm sunar ve yol gösterir.

  • Şeffaf Yönetim Anlayışı: Kooperatiflerde şeffaf ve katılımcı bir yönetim anlayışının benimsenmesi, ortaklar arasındaki güveni artırır ve kooperatifin başarısına katkıda bulunur. Yönetim kurulu toplantılarının düzenli olarak yapılması, kararların ortaklarla paylaşılması ve ortakların görüşlerinin alınması önemlidir. Şeffaflık, kooperatifin itibarını güçlendirir ve ortakların kooperatife olan bağlılığını artırır.

  • Denetim Mekanizmalarının Güçlendirilmesi: Kooperatiflerin düzenli olarak denetlenmesi, usulsüzlüklerin ve hataların önlenmesine yardımcı olur. Denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi, kooperatiflerin daha sağlıklı bir şekilde faaliyet göstermesini sağlar. Denetim, hem iç denetim (denetim kurulu) hem de dış denetim (bağımsız denetçi) yoluyla yapılabilir. Denetim raporları, ortaklara sunulmalı ve genel kurulda değerlendirilmelidir.

  • Eğitim ve Bilgilendirme: Kooperatif ortaklarının ve yöneticilerinin kooperatifçilik ilkeleri, mevzuat ve yönetim konularında eğitilmesi, kooperatiflerin daha etkin bir şekilde yönetilmesine katkıda bulunur. Kooperatifçilik eğitimleri, Ticaret Bakanlığı veya kooperatif birlikleri tarafından düzenlenebilir. Eğitimler, kooperatiflerin sürdürülebilirliği için önemlidir.


Kooperatifçilik sisteminin etkinliğinin artırılması için mevzuatın güncel ihtiyaçlara göre revize edilmesi, denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi, kooperatiflerin teşvik edilmesi ve kooperatifçilik bilincinin yaygınlaştırılması gerekmektedir. Ayrıca, kooperatiflerin finansmana erişiminin kolaylaştırılması ve kooperatifler arası işbirliğinin teşvik edilmesi de önemlidir.