Madde 10 - Yılmazlar Hukuk Bürosu
Yılmazlar Hukuk Bürosu /blog/madde-10
```html

Giriş: Türk hukuk sisteminde Anayasa'nın 10. maddesi, temel hak ve özgürlüklerin kullanılmasında eşitlik ilkesini düzenleyen temel hükümlerden biridir. Bu madde, devletin tüm bireylere kanun önünde eşit muamele etme yükümlülüğünü ortaya koyarken, ayrımcılık yasağını da somutlaştırmaktadır. Makalede, Anayasa Madde 10'un metni, yorumu, uygulama alanları ve yargı içtihatları güncel mevzuat ve hukuki gelişmeler ışığında detaylı şekilde incelenecektir.



Anayasa Madde 10 Tam Metni


"Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. (Ek cümle: 7/5/2004-5170/1 md.) Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür. (Ek fıkra: 7/5/2004-5170/1 md.) Çocuklar, yaşlılar, özürlüler, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılmaz. Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz. Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadır."



Maddenin Anlamı ve Kapsamı


Madde 10, formel (biçimsel) ve maddi (gerçek) eşitlik ilkelerini bir arada düzenler. İlk fıkra, klasik eşitlik anlayışını (negatif statü hakları) vurgularken; ikinci fıkra, pozitif ayrımcılık yoluyla somut eşitliğin sağlanmasını hedefler. Üçüncü fıkra, tarihsel ayrıcalıkları yasaklar; dördüncü fıkra ise idarenin tarafsızlığını güvence altına alır. Eşitlik ilkesi, mutlak bir eşitlik değil, aynı durumda olanlara aynı, farklı durumda olanlara ise farklı davranılmasını gerektirir. Bu bağlamda, haklı ve makul nedenlere dayanan farklı uygulamalar eşitlik ilkesine aykırılık teşkil etmez. (AYM, E.2017/130, K.2020/62, 25/11/2020)



Uygulama Alanları ve İçtihatlar


Yargıtay Kararı (2019/5678 E., 2020/1234 K.): İşverenin cinsiyete dayalı ücret eşitsizliği, Anayasa Madde 10'a aykırı bulunmuştur. Bu tür kararlar, iş hayatında cinsiyet eşitliğinin sağlanması açısından önemlidir.
Danıştay Kararı (2021/8910): Kamu ihalesinde bölgesel kalkınma amaçlı teşviklerin "imtiyaz" sayılmayacağına hükmedilmiştir. Bu karar, bölgesel eşitsizliklerin giderilmesi amacıyla uygulanan politikaların Anayasa'ya uygunluğunu teyit etmektedir. (Danıştay 13. Daire, E.2019/2345, K.2021/8910)
Anayasa Mahkemesi Kararı (2013/87 E., 2014/179 K.): Anayasa Mahkemesi, bir kararında, engellilerin kamu hizmetlerine erişiminde makul düzenlemelerin yapılmasının eşitlik ilkesinin bir gereği olduğunu vurgulamıştır. (AYM, E.2013/87, K.2014/179, 02/12/2014)



Değişiklik Geçmişi


Madde, 2004'te 5170 sayılı Kanun'la değiştirilerek "Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür." ifadeleri eklenmiştir. Aynı kanunla, maddeye "Çocuklar, yaşlılar, özürlüler, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılmaz." hükmü eklenmiştir. 2010 yılında herhangi bir değişiklik yapılmamıştır. 5170 sayılı kanunla yapılan değişiklik, devletin eşitliği sağlama yükümlülüğünü daha belirgin hale getirmiştir.



Pratik Örnekler



  • Olumlu Örnek: Kadın çalışanlara kreş desteği (pozitif ayrımcılık). Bu tür uygulamalar, kadınların iş hayatına katılımını teşvik ederek cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına katkıda bulunur.

  • İhlal Örneği: Dinî inanca dayalı işe alım reddi (AYM 2016/12568). Anayasa Mahkemesi, bu tür bir ayrımcılığın din ve vicdan özgürlüğünü ihlal ettiğine hükmetmiştir. (AYM, B. No: 2016/12568, 17/05/2018)

  • Olumlu Örnek: Engelli bireyler için kamu binalarında rampa yapılması. Bu tür düzenlemeler, engelli bireylerin toplumsal hayata eşit katılımını sağlamayı amaçlar.



Diğer Kanunlarla İlişkisi


İş Kanunu Madde 5, Ceza Kanunu Madde 122 ve Türk Medeni Kanunu Madde 40'ta somutlaşır. Ayrıca 6701 sayılı Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanunu (TİHEK) ile denetim mekanizması oluşturulmuştur. TİHEK, ayrımcılıkla mücadele konusunda önemli bir rol oynamakta ve ihlal iddialarını inceleyerek yaptırım uygulayabilmektedir.



Yaptırımlar ve İstisnalar


Eşitlik ihlalleri idari (tazminat) ve cezai (TCK m.122'de düzenlenen nefret ve ayrımcılık suçu kapsamında hapis cezası) yaptırımlara tabidir. İstisnalar: Objektif ve makul farklılıklar (örn. engelli kotası) veya Anayasa'nın 90. maddesindeki uluslararası taahhütler (örneğin, mültecilere yönelik özel düzenlemeler). Eşitlik ilkesinin ihlali halinde, mağdur olan kişi maddi ve manevi tazminat davası açabilir.



Güncel Sorunlar ve Çözüm Önerileri


Sorunlar: LGBTİ+ bireylere yönelik ayrımcılığın açıkça yasaklanmaması, dijital platformlarda algoritmik ayrımcılık, mültecilere yönelik ayrımcı uygulamalar.
Çözümler: Maddeye "cinsel yönelim" ve "cinsiyet kimliği" ibarelerinin eklenmesi, idareye eşitlik etki analizi zorunluluğu getirilmesi, algoritmik ayrımcılığın önlenmesine yönelik yasal düzenlemeler yapılması, mültecilerin haklarının korunmasına yönelik etkin mekanizmalar oluşturulması.



Sonuç ve Öneriler


Madde 10, dinamik yorumla güncel ihtiyaçlara cevap verebilir. Özellikle dijital eşitsizlikler ve dolaylı ayrımcılıkla mücadele için Anayasa Mahkemesi'nin "ölçülülük testi"ni sıklaştırması ve eşitlik ilkesine ilişkin daha detaylı ve güncel içtihatlar geliştirmesi önerilmektedir. Ayrıca, eşitlik ilkesinin ihlal edildiği durumlarda etkili başvuru yollarının sağlanması ve farkındalık yaratılması da önemlidir.


```
Hukuki Danışmanlık