Madde 66 Velayet Hakkı: TMK Hükümleri ve Çocuk Hakları - Yılmazlar Hukuk Bürosu
Yılmazlar Hukuk Bürosu /blog/madde-66-velayet-hakki-tmk-hukumleri-ve-cocuk-haklari



Madde 66



Madde 66: Türk Medeni Kanunu Kapsamında Velayet Hükümleri



Türk Medeni Kanunu, aile hukukunun temel taşlarından biri olarak, özellikle çocukların korunması ve menfaatlerinin gözetilmesi amacıyla velayet kurumunu düzenlemektedir. Velayet, reşit olmayan veya kısıtlı olan bireylerin haklarının korunması ve temsil edilmesi için hayati öneme sahiptir. Madde 66, velayet hakkının kullanılmasına ilişkin önemli düzenlemeler içermektedir.



Madde 66: Velayet Hakkının Kullanılması



Madde 66 (Türk Medeni Kanunu):


"Ana ve baba evli değilse velayet anaya aittir.


Ana ölmüş veya velayet hakkı kendisinden alınmışsa hakim, çocuğun menfaatine göre velayeti babaya verir veya bir vasi atar.


Çocuk ile ana arasında soybağı kurulmamışsa velayet babaya aittir."



Madde 66'nın Anlamı ve Kapsamı



Madde 66, velayet hakkının kime ait olacağını belirleyen temel hükümleri içermektedir. Bu madde, özellikle ana ve babanın evli olmadığı durumlarda velayetin kime ait olacağını, annenin ölümü veya velayet hakkının kendisinden alınması durumunda ne yapılacağını ve çocuk ile anne arasında soybağı kurulmamışsa velayetin kime ait olacağını düzenlemektedir.



Uygulama Alanları



Madde 66'nın uygulama alanları şunlardır:



  • Ana ve babanın evli olmadığı durumlar

  • Annenin ölümü veya velayet hakkının kendisinden alınması durumları

  • Çocuk ile anne arasında soybağı kurulmamış durumlar



Maddenin Detaylı Açıklaması



1. Ana ve Baba Evli Değilse Velayet Anaya Aittir:



Bu hüküm, evlilik dışı doğan çocukların velayetinin kime ait olacağını açıkça belirtmektedir. Türk Medeni Kanunu, evlilik birliği dışında doğan çocukların velayetini, çocuğun üstün yararını gözeterek öncelikle anneye vermektedir. Bu, annenin çocuğun bakımını üstlenmesi ve onunla daha yakın bir ilişki kurması gerçeğinden kaynaklanmaktadır. Ancak, annenin velayet görevini yerine getirememesi veya çocuğun üstün yararının gerektirmesi halinde, mahkeme velayeti babaya verebilir veya bir vasi atayabilir. Bu husus, Türk Medeni Kanunu'nun 339. maddesinde de düzenlenmiştir. (TMK m. 339)



2. Ana Ölmüş veya Velayet Hakkı Kendisinden Alınmışsa Hakim, Çocuğun Menfaatine Göre Velayeti Babaya Verir veya Bir Vasi Atar:



Bu hüküm, annenin ölümü veya velayet hakkının mahkeme kararıyla kendisinden alınması durumunda, çocuğun velayetinin kime verileceğini düzenlemektedir. Bu durumda, hakim öncelikle çocuğun üstün yararını gözeterek velayeti babaya verebilir. Ancak, babanın da velayet görevini yerine getirememesi veya çocuğun üstün yararının gerektirmesi halinde, mahkeme bir vasi atayabilir. Vasi, çocuğun yasal temsilcisi olarak hareket eder ve onun menfaatlerini korur. Velayetin kaldırılması sebepleri TMK m. 348'de sayılmıştır.



3. Çocuk ile Ana Arasında Soybağı Kurulmamışsa Velayet Babaya Aittir:



Bu hüküm, çocuk ile anne arasında soybağı kurulmamışsa, yani annelik davası açılmamış veya tanıma yoluyla soybağı kurulmamışsa, velayetin babaya ait olacağını belirtmektedir. Bu durumda, baba çocuğun yasal temsilcisi olarak hareket eder ve onun menfaatlerini korur. Ancak, babanın da velayet görevini yerine getirememesi veya çocuğun üstün yararının gerektirmesi halinde, mahkeme bir vasi atayabilir. Soybağının kurulması TMK m. 282 vd. hükümlerinde düzenlenmiştir.



Yargıtay Kararlarından Örnekler



Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 2016/15875 E., 2017/4583 K., 21.03.2017: "Evlilik dışı doğan çocuğun velayeti, aksi kanıtlanmadıkça anneye aittir. Ancak, annenin velayet görevini yerine getirememesi halinde, çocuğun menfaati gözetilerek velayet babaya verilebilir."



Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 2018/2154 E., 2018/12456 K., 08.11.2018: "Annenin ölümü halinde, çocuğun menfaati dikkate alınarak velayet babaya verilebilir. Ancak, babanın da velayet görevini yerine getirememesi halinde, çocuğa vasi atanması gerekir."



Maddenin Değişiklik Geçmişi



Madde 66'da günümüze kadar önemli bir değişiklik yapılmamıştır. Ancak, Türk Medeni Kanunu'nda yapılan diğer değişiklikler ve yargı kararları, bu maddenin yorumlanmasında ve uygulanmasında etkili olmuştur.



Pratik Uygulama Örnekleri




  • Örnek 1: Ayşe ve Mehmet evli değildir. Ayşe'den bir çocukları olmuştur. Bu durumda, çocuğun velayeti Ayşe'ye aittir.

  • Örnek 2: Zeynep ve Ali evli değildir. Zeynep vefat etmiştir. Bu durumda, çocuğun üstün yararı gözetilerek velayet Ali'ye verilebilir veya bir vasi atanabilir.

  • Örnek 3: Fatma ve Hasan evli değildir. Fatma, çocuğunu tanımamıştır. Bu durumda, çocuğun velayeti Hasan'a aittir.



Maddenin Diğer Kanunlarla İlişkisi



Madde 66, Türk Medeni Kanunu'nun diğer hükümleriyle ve özellikle de velayetle ilgili diğer maddeleriyle yakından ilişkilidir. Ayrıca, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu ve diğer ilgili mevzuat da bu maddenin uygulanmasında dikkate alınması gereken önemli yasal düzenlemelerdir.



Maddenin Ceza ve Yaptırımları



Madde 66'nın doğrudan bir ceza veya yaptırımı bulunmamaktadır. Ancak, velayet görevini kötüye kullanan veya çocuğun üstün yararına aykırı davranan veliler hakkında, Türk Medeni Kanunu'nun ilgili hükümleri uyarınca velayet hakkının kaldırılması veya değiştirilmesi gibi yaptırımlar uygulanabilir (TMK m. 348 vd.). Ayrıca, fiilin niteliğine göre Türk Ceza Kanunu hükümleri uyarınca cezai sorumluluk da doğabilir.



Maddenin İstisnaları ve Sınırları



Madde 66'nın istisnaları ve sınırları, çocuğun üstün yararının korunması ilkesiyle yakından ilgilidir. Mahkeme, her somut olayın özelliklerini dikkate alarak, çocuğun üstün yararını en iyi şekilde sağlayacak kararı vermekle yükümlüdür. Bu nedenle, velayet hakkının kime verileceği veya bir vasi atanıp atanmayacağı, her zaman çocuğun özel durumuna göre değerlendirilmelidir.



Güncel Uygulamadaki Sorunlar ve Çözüm Önerileri



Madde 66'nın güncel uygulamadaki sorunlarından biri, velayet davalarının uzun sürmesi ve bu süreçte çocuğun üstün yararlarının yeterince korunmamasıdır. Bu sorunun çözümü için, velayet davalarının daha hızlı sonuçlanması ve çocukların bu süreçte psikolojik destek alması sağlanmalıdır. Ayrıca, velayet hakkının kötüye kullanılması durumunda, daha etkili yaptırımlar uygulanması ve çocuğun korunması için gerekli önlemlerin alınması gerekmektedir. Bu kapsamda, Aile Mahkemeleri'nin uzman psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacılardan oluşan bir heyet bulundurması ve bu heyetin çocuğun menfaatine ilişkin raporlar düzenlemesi faydalı olacaktır.



Sonuç ve Öneriler



Madde 66, velayet hakkının kime ait olacağını belirleyen temel bir hükümdür. Bu maddenin uygulanmasında, çocuğun üstün yararının korunması ilkesi her zaman öncelikli olarak dikkate alınmalıdır. Velayet davalarının daha hızlı sonuçlanması, çocukların psikolojik destek alması ve velayet hakkının kötüye kullanılması durumunda daha etkili yaptırımlar uygulanması, bu maddenin daha etkin bir şekilde uygulanmasına katkı sağlayacaktır.




Hukuki Danışmanlık