Miras paylaşımı, bir kişinin vefatı sonrasında geride bıraktığı malvarlığının (tereke) kanuni ve/veya atanmış mirasçılar arasında paylaştırılması sürecini ifade eder. Türk Medeni Kanunu (TMK) ve ilgili diğer mevzuat, miras paylaşımının usul ve esaslarını düzenleyerek bu sürecin adil, şeffaf ve hukuka uygun şekilde tamamlanmasını amaçlar. Bu makalede, miras paylaşımının nasıl yapılacağı, yasal ve atanmış mirasçıların hakları, saklı pay kuralları, mirasın reddi, terekenin tespiti ve olası uyuşmazlıkların çözüm yolları detaylı olarak ele alınacaktır.
1. Yasal ve Atanmış Mirasçılar ile Miras Payları
TMK'nın 495. maddesine göre, mirasçılar yasal mirasçılar ve atanmış mirasçılar olmak üzere iki ana gruba ayrılır. Yasal mirasçılar, kanun tarafından belirlenen ve miras bırakan ile arasında kan bağı veya evlilik bağı bulunan kişilerdir (örneğin; çocuklar, eş, anne-baba). Atanmış mirasçılar ise miras bırakanın resmi vasiyetname (TMK m. 532 vd.) (el yazılı vasiyetname, resmi memur önünde düzenlenen vasiyetname, sözlü vasiyetname) veya miras sözleşmesi (TMK m. 545 vd.) ile belirlediği kişilerdir. Yasal miras paylaşımında öncelikle miras bırakanın altsoyu (çocuklar, torunlar) mirasçı olur. Altsoyun bulunmaması halinde miras, üstsoy (anne-baba) ve onların altsoyuna geçer. Eş ise her halükarda mirasçıdır ve payı diğer mirasçılarla birlikte miras bırakanın hangi zümre mirasçılarının hayatta olduğuna göre değişkenlik gösterir. TMK'da zümre sistemi kabul edilmiştir. Buna göre 1. zümre miras bırakanın altsoyu, 2. zümre miras bırakanın anne ve babası ve onların altsoyu, 3. zümre ise büyük anne ve büyük babası ve onların altsoyudur. Bir önceki zümrede mirasçı varsa sonraki zümre mirasçı olmaz.
- Eş + çocuklar varsa: Eş mirasın 1/4'ünü alır, kalan 3/4 çocuklar arasında eşit paylaştırılır (TMK m. 499/1).
- Eş + anne/baba varsa: Eş mirasın 1/2'sini alır, kalan 1/2 anne-baba arasında eşit olarak paylaşılır (TMK m. 499/2).
- Eş + büyük anne/büyük baba varsa: Eş mirasın 3/4'ünü alır, kalan 1/4 büyük anne ve büyük baba arasında eşit olarak paylaşılır (TMK m. 499/3).
- Miras bırakanın altsoyu, anne babası ve onların altsoyu ve büyük anne ve büyük babası yoksa eş tek başına mirasçı olur (TMK m. 499/4).
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 27.11.2019 tarihli, 2019/1256 E. ve 2020/56 K. sayılı kararında, evlilik dışı çocukların da yasal mirasçı olabileceği ve paylarının TMK'ya göre belirleneceği vurgulanmıştır (TMK m. 498). Soybağının tespiti davası (TMK m. 282 vd.) ile evlilik dışı çocuğun mirasçılığı sağlanabilir.
2. Saklı Pay ve Tenkis Davası
TMK'nın 505 vd. maddelerinde düzenlenen saklı pay, kanun koyucunun, bazı yasal mirasçıları, miras bırakanın iradesine karşı koruduğu, miras payının belli bir oranıdır. Miras bırakan, bu oran üzerinde serbestçe tasarruf edemez. Saklı pay oranları şöyledir:
- Altsoy için: Yasal miras payının 1/2'si (TMK m. 506/1).
- Anne-baba için: Yasal miras payının 1/4'ü (TMK m. 506/2).
- Eş için:
- Altsoy ile birlikte mirasçı olursa yasal miras payının tamamı (TMK m. 506/3).
- Altsoy yoksa, anne ve baba veya onların altsoyu ile birlikte mirasçı olursa yasal miras payının 1/2'si (TMK m. 506/3).
- Diğer durumlarda yasal miras payının tamamı (TMK m. 499/4).
Miras bırakan, saklı payları ihlal edecek şekilde sağlar arası veya ölüme bağlı tasarruflarda bulunmuşsa (örneğin, bir mirasçıya aşırı bağış yapmışsa veya vasiyetname ile bir mirasçıya saklı payını aşan bir menfaat sağlamışsa), saklı payı ihlal edilen mirasçılar tenkis davası (TMK m. 560 vd.) açarak bu tasarrufun iptalini talep edebilir. Tenkis davası, saklı paylı mirasçıların, miras bırakanın saklı paylarını ihlal eden tasarruflarının yasal sınırlara çekilmesini sağlayan bir davadır. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin emsal nitelikteki kararlarında, tenkis davasının mirasçıların saklı pay haklarını korumak için önemli bir mekanizma olduğu belirtilmiştir. Tenkis davası açma hakkı, mirasın açılmasından (miras bırakanın ölümünden) itibaren 10 yıl geçmekle zamanaşımına uğrar (TMK m. 575, zamanaşımı süresinin başlangıcı TMK m. 575'te düzenlenmemiş olup, TMK m. 762 yollamasıyla TBK m. 149'a bakılmalıdır).
3. Miras Paylaşım Süreci ve Uyuşmazlıklar
Miras paylaşımı, mirasçıların anlaşması halinde miras taksim sözleşmesi (TMK m. 676) ile gerçekleştirilebilir. Miras taksim sözleşmesi, tüm mirasçıların katılımıyla yapılan ve terekenin nasıl paylaştırılacağını düzenleyen bir sözleşmedir. Anlaşma sağlanamazsa, mirasçılardan herhangi biri sulh hukuk mahkemesinde mirasın taksimi davası (TMK m. 647 vd.) açabilir. Süreç şu adımları içerir:
- Mirasın açılması: Miras bırakanın ölümü ile birlikte miras kendiliğinden mirasçılara geçer (TMK m. 599).
- Terekenin tespiti: Miras bırakanın malvarlığı (taşınmazlar, banka hesapları, araçlar, alacaklar, haklar, kıymetli evrak vb.) ve borçları belirlenir. Terekenin tespiti davası ile tereke unsurları mahkeme kararıyla tespit edilir (TMK m. 589 vd.).
- Mirasçıların belirlenmesi: Mirasçıların kimler olduğu ve miras payları yasal düzenlemelere ve varsa vasiyetnameye göre belirlenir. Gerekirse veraset ilamı (mirasçılık belgesi) alınır (TMK m. 598).
- Paylaştırma: TMK ve varsa vasiyetname hükümlerine göre paylar dağıtılır. Paylaştırma, aynen taksim (tereke mallarının mirasçılar arasında aynen paylaştırılması) veya satış suretiyle taksim (tereke mallarının satılarak bedelinin mirasçılar arasında paylaştırılması) şeklinde olabilir (TMK m. 648).
Örneğin, A'nın vefatı sonrası geride eşi B ve iki çocuğu (C ve D) kalmışsa, terekedeki 1.000.000 TL'nin 250.000 TL'si B'ye, kalan 750.000 TL ise C ve D'ye 375.000 TL şeklinde paylaştırılır (TMK m. 499/1). Bu örnekte eşin saklı payı yasal miras payının tamamı olduğundan 250.000 TL'dir. Çocukların saklı payı ise yasal miras paylarının yarısı olduğundan 375.000 TL'dir. Miras bırakanın tasarruf edebileceği kısım ise 250.000 TL'dir.
4. Yargıtay Kararları ve Önemli İçtihatlar
Yargıtay, miras paylaşımına ilişkin birçok kararında önemli prensipler ortaya koymuştur:
- Mirasın reddi: Mirasçılar, TMK 605 vd. maddelerine göre mirası 3 ay içinde reddedebilir. Mirasın reddi, mirasçıların miras bırakanın borçlarından sorumlu olmamak için başvurduğu bir yoldur (YHGK 17.10.2018 tarihli, 2018/1122 E., 2018/1548 K. sayılı kararı). Ret süresi, yasal mirasçılar için mirasçı olduklarını öğrendikleri tarihten, atanmış mirasçılar için ise miras bırakanın tasarrufunun kendilerine resmen bildirildiği tarihten itibaren başlar (TMK m. 606).
- İştirak halinde mülkiyet (Elbirliği Mülkiyeti): Miras ortaklığı, mirasın açılmasıyla kendiliğinden oluşan ve mirasçıların tereke üzerinde elbirliği halinde malik olduğu bir ortaklıktır. Paylaşım (taksim) sonucu mirasçılar taşınmazlarda elbirliği mülkiyeti yerine paylı mülkiyet (müşterek mülkiyet) kazanır (Yargıtay 3. HD, 15.02.2021 tarihli, 2021/789 E., 2021/524 K. sayılı kararı). Paylı mülkiyette her mirasçının belirli bir payı vardır ve bu pay üzerinde serbestçe tasarruf edebilir. Elbirliği mülkiyetinde ise mirasçılar tereke üzerinde birlikte tasarruf etmek zorundadır.
- Vasiyetnamenin iptali: Şekil şartlarına uymayan veya hukuka aykırı olan vasiyetnameler, iptal davası (TMK m. 557 vd.) açılarak geçersiz hale getirilebilir ve paylaşımda dikkate alınmaz (Yargıtay 4. HD, 08.10.2020 tarihli, 2020/456 E., 2020/3754 K. sayılı kararı). Vasiyetnamenin iptali davası, vasiyetnamenin hukuka aykırı olduğunu iddia eden mirasçılar veya diğer ilgililer tarafından açılabilir.
- Terekenin Tespiti: Terekenin tespiti davası, miras bırakanın malvarlığının ve borçlarının belirlenmesi amacıyla açılan bir davadır. Bu dava, miras paylaşımı sürecinde önemli bir rol oynar ve mirasçıların haklarını korumalarına yardımcı olur.
Sonuç ve Öneriler
Miras paylaşımı, hukuki ve duygusal açıdan hassas bir süreçtir. Mirasçıların, TMK ve Yargıtay içtihatları ışığında haklarını korumaları, süreci doğru yönetmeleri ve olası uyuşmazlıkları çözmeleri büyük önem taşır. Özellikle saklı pay ihlalleri, terekenin eksik bildirilmesi, vasiyetnamenin geçerliliği gibi durumlarda, bir miras hukuku avukatından hukuki danışmanlık ve destek alınması, dava süreçlerinin zamanında ve doğru şekilde başlatılması gereklidir. Ayrıca, miras bırakanların sağlıklarında miras sözleşmesi yaparak veya vasiyetname düzenleyerek olası anlaşmazlıkları önlemeleri ve malvarlıklarının dağılımını önceden belirlemeleri de tavsiye edilen bir uygulamadır. Miras sözleşmesi, miras bırakanın, mirasçıları ile karşılıklı anlaşarak yaptığı ve terekenin paylaşımını düzenleyen bir sözleşmedir. Vasiyetname ise miras bırakanın tek taraflı irade beyanı ile terekenin paylaşımını düzenlediği bir belgedir.
```