Nafaka artırım davası - Yılmazlar Hukuk Bürosu
Yılmazlar Hukuk Bürosu /blog/nafaka-artirim-davasi
```html

Nafaka artırım davası, Türk Aile Hukuku'nun önemli bir alanını oluşturmaktadır. Boşanma veya ayrılık sonrasında mahkeme kararıyla bağlanan nafaka miktarının, zaman içinde değişen ekonomik koşullar, tarafların ihtiyaçlarındaki farklılıklar veya çocuğun gelişimi gibi nedenlerle yetersiz kalması durumunda, nafakanın artırılması talep edilebilir. Bu makalede, nafaka artırım davasının hukuki dayanakları, şartları, dava süreci, emsal Yargıtay kararları ve dikkat edilmesi gereken hususlar ayrıntılı olarak incelenecektir.



Nafaka Artırım Davasının Hukuki Dayanağı



Nafaka artırım davasının temel hukuki dayanağı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 177. maddesi yollamasıyla 176. maddesidir. TMK'nın 177. maddesi, boşanma sebebiyle yoksulluğa düşecek tarafın, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan süresiz olarak nafaka isteyebileceğini düzenler. İrat şeklinde ödenmesine karar verilen nafakanın, tarafların mali durumlarındaki değişiklikler veya hakkaniyet gerektirdiği hallerde artırılması, azaltılması veya kaldırılması TMK 176/4 madde hükmü ile mümkündür. Ayrıca, TMK'nın 182. maddesinin 3. fıkrası da müşterek çocukların menfaatleri gerektirdiği takdirde iştirak nafakasının artırılması veya azaltılmasına hükmedilebileceğini belirtir. Bu hükümler uyarınca, nafaka alacaklısı veya nafaka yükümlüsü, nafaka miktarının yeniden belirlenmesini talep edebilir. Nafaka artırım davalarında, TMK'nın 4. maddesi uyarınca dürüstlük kuralı ve hakkaniyet ilkesi de göz önünde bulundurulur. Dürüstlük kuralı (TMK m.2) uyarınca herkes haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüst davranmak zorundadır.



Nafaka Artırımının Şartları



Nafaka artırım talebinin mahkeme tarafından kabul edilebilmesi için aşağıdaki şartların birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir:




  1. Nafaka Bağlanmış Olması: Öncelikle, kesinleşmiş bir mahkeme kararıyla hükmedilmiş bir nafaka yükümlülüğünün bulunması şarttır. Nafaka, iştirak nafakası, yoksulluk nafakası veya yardım nafakası olabilir. Yardım nafakası TMK 364. maddede düzenlenmiştir.

  2. Mali Durumda Değişiklik: Nafaka miktarının belirlendiği tarihten sonra tarafların mali durumlarında (gelir, gider, malvarlığı vb.) önemli ve sürekli bir değişiklik meydana gelmiş olmalıdır. Bu değişiklik, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarının artması veya nafaka yükümlüsünün gelirinin artması şeklinde olabilir. Bu değişikliklerin somut delillerle ispatlanması gerekmektedir.

  3. Haklı Sebep: Değişen mali durumun, nafaka miktarının artırılmasını haklı kılacak nitelikte olması gerekmektedir. Örneğin, enflasyon oranlarındaki artış (TÜFE'deki artış genel olarak dikkate alınır), nafaka alacaklısının sağlık sorunları nedeniyle artan ve sürekli hale gelen giderleri, nafaka yükümlüsünün terfi etmesi veya yeni ve daha iyi gelirli bir işe girmesi gibi durumlar haklı sebep olarak kabul edilebilir. Çocuğun büyümesiyle artan eğitim giderleri de iştirak nafakasının artırılması için haklı bir sebeptir.

  4. İhtiyaç ve İmkân Dengesi: Mahkeme, nafaka artırım talebini değerlendirirken, nafaka alacaklısının güncel ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsünün güncel mali imkanları arasında bir denge kurmaya çalışır. Nafaka, alacaklının yaşamını sürdürebilmesi için gerekli olmalı, aynı zamanda yükümlünün de ödeme gücünü aşmamalıdır. Bu denge, TMK m.4 uyarınca hakkaniyet ilkesi gereğince kurulur.

  5. Süreklilik: Değişikliğin sürekli veya uzun vadeli olması nafaka artırımı için önemli bir unsurdur. Geçici bir durum, genellikle nafaka artırımını gerektirmez. Ancak, nafaka alacaklısının uzun süreli ve yüksek maliyetli bir tedavi gerektiren bir hastalığa yakalanması gibi istisnai durumlarda, geçici bir durum da nafaka artırımını haklı kılabilir. Bu durumda, geçici nafaka artırımı da talep edilebilir.



Nafaka Artırım Davası Süreci



Nafaka artırım davası, nafaka alacaklısının veya nafaka yükümlüsünün yerleşim yerindeki Aile Mahkemesi'nde açılır (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) m. 6 ve m. 7). Dava dilekçesinde, nafaka artırım talebinin gerekçeleri ve dayanakları açıkça belirtilmelidir. Dilekçeye, değişen mali durumu gösteren belgeler (maaş bordroları, banka hesap dökümleri, faturalar, sağlık raporları, okul kayıtları, eğitim giderlerini gösteren belgeler vb.) eklenmelidir. Dava süreci genel olarak aşağıdaki aşamalardan oluşur:




  1. Dava Dilekçesinin Sunulması: Davacı, nafaka artırım talebini içeren dava dilekçesini yetkili Aile Mahkemesi'ne sunar.

  2. Dilekçenin Tebliği ve Cevap Süresi: Mahkeme, dava dilekçesini davalıya tebliğ eder ve HMK'da belirtilen süre içinde cevap vermesi için süre tanır.

  3. Cevap Dilekçesi ve İkinci Dilekçeler Aşaması: Davalı, süresi içinde cevap dilekçesini sunar. Cevap dilekçesinde, davacının iddialarına karşı savunmalarını ve delillerini belirtir. Gerekli görülmesi halinde, taraflar karşılıklı olarak ikinci dilekçelerini (cevap dilekçesine cevap ve ikinci cevap dilekçesi) de sunabilirler.

  4. Ön İnceleme Duruşması: Mahkeme, HMK'nın ilgili hükümleri uyarınca ön inceleme duruşması yaparak, tarafların iddia ve savunmalarını dinler, delillerini toplar, dava şartlarını ve ilk itirazları inceler. Bu aşamada, uyuşmazlık konuları belirlenir ve tahkikat aşamasına geçilir.

  5. Tahkikat Aşaması: Mahkeme, tarafların sunduğu delilleri değerlendirir, tanık dinleyebilir, keşif yapabilir veya bilirkişi incelemesi yaptırabilir. Özellikle tarafların ekonomik durumlarının tespiti için bilirkişi incelemesi sıkça başvurulan bir yöntemdir. Bilirkişi, tarafların gelirlerini, giderlerini, malvarlıklarını ve yaşam standartlarını değerlendirerek bir rapor sunar.

  6. Sözlü Yargılama ve Karar: Tahkikat aşamasının tamamlanmasından sonra, mahkeme sözlü yargılama yaparak tarafların son beyanlarını alır ve kararını verir. Kararda, nafaka miktarının artırılıp artırılmayacağına, artırılmasına karar verilirse, artırılacak miktara hükmedilir.

  7. Kanun Yolları: Mahkeme kararına karşı, HMK'da öngörülen kanun yollarına (istinaf ve temyiz) başvurulabilir. İstinaf başvurusu, Bölge Adliye Mahkemesi'ne yapılır. Temyiz başvurusu ise Yargıtay'a yapılır.



Yargıtay Kararları Işığında Nafaka Artırımı



Yargıtay, nafaka artırımı konusunda birçok emsal karar vermiştir. Bu kararlar, nafaka artırım davalarında dikkate alınması gereken önemli ilkeleri ortaya koymaktadır. Örneğin:




  • Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin yakın tarihli kararlarında, "TÜFE oranındaki artışın tek başına nafaka artırım sebebi sayılamayacağı, ancak nafaka alacaklısının ihtiyaçları ve nafaka yükümlüsünün mali durumu da dikkate alınarak hakkaniyete uygun bir karar verilmesi gerektiği" belirtilmiştir. Yargıtay, TÜFE'deki artışın, nafaka miktarının güncellenmesinde bir ölçüt olarak kullanılabileceğini, ancak tek başına yeterli olmadığını vurgulamaktadır.

  • Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin kararlarında, "nafaka yükümlüsünün gelirinde önemli ve sürekli bir artış olması durumunda, nafaka alacaklısının da yaşam standardının yükselmesi gerektiği" vurgulanmıştır. Ancak bu artışın, nafaka yükümlüsünün ödeme gücünü aşmaması gerektiği de belirtilmektedir.

  • Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun kararlarında, "iştirak nafakasının, çocuğun ihtiyaçları (eğitim, sağlık, giyim, barınma vb.) ve ana babanın mali durumları dikkate alınarak belirlenmesi gerektiği, çocuğun yaşı ilerledikçe ihtiyaçlarının da artacağı" belirtilmiştir. Çocuğun gelişimi, okul değişikliği, özel dersler gibi faktörler de iştirak nafakasının artırılması için gerekçe oluşturabilir.



Bu kararlar, nafaka artırım davalarında somut olayın özelliklerinin (tarafların mali durumu, ihtiyaçları, enflasyon, çocuğun gelişimi vb.) dikkate alınması ve hakkaniyet ilkesine uygun bir karar verilmesi gerektiğini göstermektedir. Yargıtay kararları, emsal teşkil etmesi açısından önemlidir ve mahkemeler tarafından dikkate alınır.



Nafaka Artırımında Dikkat Edilmesi Gerekenler



Nafaka artırım davası açarken veya bu davaya karşı savunma yaparken dikkat edilmesi gereken bazı önemli hususlar bulunmaktadır:




  • Delillerin Toplanması ve Sunulması: Nafaka artırım talebinin gerekçelerini destekleyen somut ve inandırıcı delillerin toplanması ve mahkemeye sunulması önemlidir. Bu deliller, tarafların mali durumlarını (maaş bordroları, banka hesap dökümleri, vergi beyannameleri, tapu kayıtları vb.), ihtiyaçlarını (sağlık raporları, faturalar, okul kayıtları, eğitim giderlerini gösteren belgeler vb.) ve değişen koşulları (enflasyon oranları, yaşam standardındaki değişiklikler vb.) gösteren belgeler olabilir.

  • Hukuki Yardım Alınması: Nafaka artırım davaları, hukuki bilgi ve deneyim gerektiren karmaşık davalardır. Bu nedenle, bir aile hukuku avukatından hukuki yardım almak, davanın doğru şekilde yürütülmesini, hakların korunmasını ve hak kayıplarının önlenmesini sağlayabilir. Avukat, delillerin toplanması, dava dilekçesinin hazırlanması, duruşmalarda temsil, kanun yollarına başvuru gibi konularda yardımcı olabilir.

  • Dürüstlük İlkesi: Tarafların, mahkemeye doğru, eksiksiz ve yanıltıcı olmayan bilgi vermesi, dürüstlük ilkesine uygun davranması önemlidir. Yanıltıcı veya eksik bilgi verilmesi, davanın sonucunu olumsuz etkileyebilir ve hatta cezai sorumluluğa yol açabilir.

  • Zamanaşımı: Yoksulluk nafakasının artırılması talebi, nafaka kararının kesinleşmesinden itibaren 10 yıllık zamanaşımına tabidir (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK) m. 146). Bu süre geçtikten sonra, nafaka artırım talebinde bulunulamaz. İştirak nafakasında ise, çocuğun ergin olmasıyla nafaka kendiliğinden sona erer. Ancak, ergin olmasına rağmen eğitimine devam eden çocuk için, TMK m. 328 uyarınca yardım nafakası talep edilebilir.

  • Rayiç Araştırması: Özellikle iştirak nafakasında, çocuğun yaşadığı bölgedeki yaşam koşulları ve giderleri hakkında rayiç araştırması yapılması faydalı olabilir. Bu araştırma, çocuğun ihtiyaçlarının belirlenmesinde ve nafaka miktarının tespitinde mahkemeye yardımcı olabilir.



Sonuç



Nafaka artırım davası, değişen ekonomik ve sosyal koşullar, tarafların ihtiyaçlarındaki farklılıklar veya çocuğun gelişimi gibi nedenlerle nafaka miktarının yetersiz kalması durumunda başvurulan önemli bir hukuki yoldur. Davanın başarılı olabilmesi için, değişen şartların somut delillerle ispatlanması, hukuki sürecin doğru şekilde takip edilmesi ve hakkaniyet ilkesinin gözetilmesi gerekmektedir. Bu nedenle, nafaka artırımı talebinde bulunacak veya bu talebe karşı savunma yapacak kişilerin, bir aile hukuku avukatından profesyonel destek almaları, güncel Yargıtay kararlarını dikkate almaları ve delillerini eksiksiz olarak sunmaları önerilir.


```
Hukuki Danışmanlık