Saklı pay, Türk Medeni Kanunu'nun miras hukukuna ilişkin düzenlemelerinde önemli bir yer tutan ve miras bırakanın tasarruf özgürlüğünü sınırlayan bir kavramdır. Bu makalede, saklı payın ne olduğu, kimlerde bulunduğu ve hukuki sonuçları detaylı bir şekilde ele alınacaktır. Ayrıca, Yargıtay kararları ve güncel mevzuat ışığında saklı pay ihlallerinin yaptırımlarına değinilecektir.
Saklı Pay Nedir?
Saklı pay, miras bırakanın ölüme bağlı tasarruflarla (vasiyetname veya miras sözleşmesi) üzerinde serbestçe tasarruf edemeyeceği, kanunen belirli mirasçılara ayrılmış olan miras payıdır. Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 505. maddesinde düzenlenen bu kavram, miras bırakanın tasarruf özgürlüğünü sınırlandırarak yakın mirasçıların korunmasını amaçlar. Miras bırakan, saklı payları ihlal etmemek kaydıyla malvarlığı üzerinde dilediği gibi tasarruf edebilir (TMK m. 505). Saklı pay, miras bırakanın tasarruf edebileceği kısmı sınırlar (TMK m.505).
Saklı pay, miras bırakanın malvarlığı üzerindeki mutlak hakimiyetini kısıtlar. Örneğin, bir kişi vasiyetnamesinde tüm malvarlığını üçüncü bir kişiye bırakmak istese dahi, saklı pay sahibi mirasçılar bu durumu ihlal sebebiyle dava edebilir. Ancak, saklı pay sahibi mirasçılar, miras bırakanın tasarruflarına her durumda itiraz edemezler; itiraz edebilmek için saklı paylarının ihlal edilmiş olması gerekir. Saklı payın ihlali, miras bırakanın yaptığı ölüme bağlı veya sağlar arası bazı kazandırmalarla (örneğin bağışlar) saklı paylı mirasçıların kanunen alması gereken miras payına ulaşamaması durumunda söz konusu olur.
Saklı Pay Kimlerde Vardır?
TMK'nın 506. maddesine göre, saklı pay sahibi mirasçılar şunlardır:
1. Altsoy (Çocuklar ve Torunlar): Saklı payları, yasal miras paylarının yarısıdır (TMK m. 506/1). Örneğin, miras bırakanın tek çocuğu varsa ve yasal miras payı tamamıysa, saklı payı 1/2'dir. Altsoyun saklı payı, her bir mirasçı için ayrı ayrı değil, zümre (kök) esasına göre belirlenir. Yani, bir kökten gelen mirasçıların toplam saklı payı, o kökün yasal miras payının yarısıdır.
2. Anne ve Baba: Miras bırakanın altsoyu bulunmaması halinde anne ve babanın her birinin saklı payı, yasal miras paylarının 1/4'üdür (TMK m. 506/2). Miras bırakanın çocuğu varsa, anne ve babanın saklı payı bulunmaz.
3. Eş: Eşin saklı payı, mirasçı olduğu zümreye göre değişir (TMK m. 500). Şöyle ki:
- Miras bırakanın altsoyu ile birlikte mirasçı olursa, yasal miras payının tamamı saklı payıdır (TMK m. 506/3).
- Miras bırakanın anne ve babası veya onların altsoyları ile birlikte mirasçı olursa, yasal miras payının 3/4'ü saklı payıdır (TMK m. 506/3).
- Miras bırakanın diğer zümrede yasal mirasçısı bulunmaması halinde mirasın tamamı eşe kalır ve bu durumda da tamamı saklı paydır.
Miras bırakanın kardeşleri veya diğer yasal mirasçıları saklı pay sahibi değildir (TMK m. 501).
Saklı Pay İhlalinin Sonuçları
Saklı pay ihlali durumunda, saklı pay sahibi mirasçılar tenkis davası açabilir. Tenkis davası, saklı payın ihlal edildiği kısmın geri alınmasını sağlayan bir hukuki yoldur. TMK'nın 560-575. maddeleri, tenkis davasının şartlarını ve süreçlerini düzenler.
Tenkis davası açma hakkı, mirasın açılmasından (miras bırakanın ölümünden) itibaren 10 yıl geçmekle zamanaşımına uğrar (TMK m. 575). Bu 10 yıllık süre hak düşürücü süredir. Tenkis davasında davacı, saklı payı ihlal edilen mirasçıdır; davalı ise, saklı payı aşan kazandırmadan faydalanan kişidir. Tenkis davasında ispat yükü davacıdadır; yani, saklı payının ihlal edildiğini ispatlamakla yükümlüdür.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2017/22-656 E., 2018/1259 K. sayılı kararında, saklı pay ihlali nedeniyle açılan tenkis davasında, miras bırakanın ölüme bağlı tasarruflarının sadece ihlal edilen kısmının tenkise tabi tutulacağı belirtilmiştir. Bu karar, tenkis davasının amacının, saklı payı aşan tasarrufların iptaliyle saklı payın tamamlanması olduğunu vurgulamaktadır. Tenkis davasında öncelikle ölüme bağlı tasarruflar, ardından sağlar arası kazandırmalar tenkise tabi tutulur (TMK m. 565).
Saklı Pay ve Örnekler
Örnek 1: Miras bırakan A'nın tek mirasçısı olan çocuğu B'dir. A, tüm malvarlığını arkadaşı C'ye vasiyet etmiştir. B, saklı payı olan yasal miras payının 1/2'si oranındaki miras hakkını tenkis davası ile talep edebilir.
Örnek 2: Miras bırakan X'in eşi Y ve iki çocuğu vardır. X, malvarlığının 3/4'ünü vakfa bağışlamıştır. Y ve çocuklar, saklı paylarının ihlal edildiğini iddia ederek tenkis davası açabilir. Bu durumda eşin saklı payı yasal miras payının tamamı, çocukların saklı payı ise yasal miras paylarının 1/2'sidir. Bu oranlar dikkate alınarak tenkis davası açılabilir. Eşin miras payı, altsoy ile birlikte mirasçı olması durumunda 1/4'tür (TMK m. 499/1). Dolayısıyla eşin saklı payı 1/4'tür ve çocukların her birinin saklı payı ise 3/8'dir (yasal miras payları 3/8, saklı payları bunun yarısı).
Saklı Paydan Feragat
Saklı pay sahibi mirasçılar, miras bırakanın sağlığında veya ölümünden sonra saklı paylarından feragat edebilirler. Saklı paydan feragat sözleşmesi, miras bırakan ve saklı pay sahibi mirasçı arasında yapılan ve resmi şekilde düzenlenen bir sözleşmedir (TMK m. 514). Feragat eden mirasçı, miras bırakanın ölümüyle birlikte mirastan herhangi bir hak talep edemez. Feragat, karşılıklı (ivazlı) veya karşılıksız (ivazsız) olabilir. Karşılıklı feragatte, feragat eden mirasçı bir bedel alır; karşılıksız feragatte ise herhangi bir bedel almaz.
Sonuç ve Öneriler
Saklı pay, miras hukukunda miras bırakanın yakınlarını korumak amacıyla öngörülmüş önemli bir müessesedir. Saklı pay ihlali durumunda, mirasçılar tenkis davası açarak haklarını koruyabilir. Ancak, bu süreç karmaşık hukuki prosedürler içerdiğinden, mirasçıların bir avukattan destek almaları önerilir.
Miras planlaması yaparken, saklı pay oranlarını dikkate almak ve hukuka uygun tasarruflarda bulunmak, ileride çıkabilecek uyuşmazlıkların önüne geçecektir. Yargıtay'ın güncel kararları ve TMK hükümleri, saklı pay konusunda yol gösterici niteliktedir.