Taşınır Mallara Haciz
İcra ve İflas Hukuku, alacaklının alacağını tahsil etmesini sağlamak amacıyla borçlunun malvarlığına el konulmasını ve bu malvarlığının paraya çevrilerek alacaklının tatmin edilmesini amaçlar. Bu süreçte haciz, borçlunun malvarlığı üzerindeki tasarruf yetkisini kısıtlayan ve cebri icra yoluyla alacağın tahsilini mümkün kılan en önemli araçlardan biridir. Bu makalede, taşınır mallara haciz müessesesi, yasal dayanakları, uygulanma usulleri ve dikkat edilmesi gereken hususlar güncel mevzuat ve Yargıtay kararları ışığında incelenecektir.
Haciz Kavramı ve Taşınır Mal Haczi
Haciz, alacaklının talebi üzerine icra dairesi tarafından borçlunun malvarlığına el konulması işlemidir. Bu el koyma, borçlunun malvarlığı üzerindeki tasarruf yetkisini kısıtlar ve alacaklının alacağını tahsil etmesini güvence altına alır. Haciz, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK) m. 78 vd. hükümlerinde düzenlenmiştir. Taşınır mal haczi ise, borçlunun zilyetliğinde bulunan veya üçüncü kişilerde bulunan taşınır mallarına yönelik olarak uygulanan bir haciz türüdür. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 686. maddesi uyarınca, taşınır mal, niteliği itibarıyla bir yerden diğer bir yere nakledilebilen eşyalardır. Taşınır mallar üzerindeki haciz, alacaklının talebi ve icra müdürünün kararıyla icra memuru tarafından gerçekleştirilir (İİK m.85).
Taşınır Mal Haczi Süreci
Taşınır mal haczi süreci, alacaklının icra dairesine başvurusu ile başlar. Alacaklı, icra takibi başlatarak borçluya ödeme emri gönderilmesini sağlar (İİK m. 48 vd.). Borçlu, ödeme emrine itiraz etmez veya itirazı kaldırılırsa, alacaklı haciz talebinde bulunabilir (İİK m. 78). Haciz talebi üzerine icra memuru, borçlunun adresine giderek haczedilebilecek taşınır malları tespit eder. Haciz işlemi sırasında, borçlunun veya temsilcisinin hazır bulunması sağlanır. Hazır bulunmaması halinde, İİK m. 102 uyarınca, haciz işlemi gıyabında da yapılabilir. Haciz sırasında borçlunun menfaatleri de gözetilir ve mümkün olduğunca borçlunun geçimini zorlaştırmayacak malların haczedilmesine özen gösterilir (İİK m.85/2).
Örnek: Alacaklı, borçlunun borcunu ödememesi üzerine icra dairesine başvurarak haciz talebinde bulunur. İcra memuru, borçlunun evine giderek televizyon, bilgisayar, mobilya gibi taşınır malları haczetmeye karar verir.
Haczedilemeyecek Mallar
İcra ve İflas Kanunu'nun 82. maddesi ve diğer ilgili mevzuat hükümleri uyarınca, bazı taşınır mallar haczedilemez. Bu mallar, borçlunun ve ailesinin geçimi için zorunlu olan eşyalar (İİK m. 82/1), mesleki faaliyetlerini sürdürebilmeleri için gerekli olan aletler ve edevatlar (İİK m. 82/4), dini vecibelerin yerine getirilmesi için kullanılan eşyalar (İİK m. 82/1), eğitim araçları ve öğrencinin şahsi eşyaları (İİK m. 82/1), maluliyet aylığı alanların bu aylıkları (İİK m. 83/a) gibi mallardır. Ayrıca, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan mallar, kamu hizmetine tahsis edilmiş mallar ve kanunen haczi caiz olmayan mallar da haczedilemez (İİK m. 82/12). Haczedilemeyecek malların belirlenmesinde, borçlunun ve ailesinin sosyal durumu, ihtiyaçları ve mesleği dikkate alınır. Haczedilmezlik şikayetleri, icra mahkemesi tarafından incelenir (İİK m. 16).
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2016/2456 E., 2016/13456 K. sayılı kararında, "Borçlunun mesleğini icra edebilmesi için gerekli olan alet ve edevatın haczedilemeyeceği" belirtilmiştir. Bu karar, İİK m. 82/4 hükmünün yorumlanmasına ilişkin önemli bir örnektir. Benzer şekilde, Yargıtay kararlarında, borçlunun asgari geçimini sağlamaya yetecek kadar geliri olması durumunda, bu gelirin tamamının haczedilemeyeceği de belirtilmiştir (Yargıtay 12. HD, 2015/18765 E., 2016/6340 K.).
Haczin Uygulanması ve Değer Tespiti
Haciz işlemi, icra memuru tarafından tutanakla tespit edilir (İİK m. 102). Haciz tutanağında, haczedilen malların cinsi, miktarı, özellikleri ve tahmini değeri belirtilir. Ayrıca, haciz işleminin yapıldığı yer, tarih ve saat de tutanağa kaydedilir. Haciz işlemini yapan icra memurunun adı ve soyadı da tutanakta yer almalıdır. Haczedilen malların değerinin tespiti önemlidir, çünkü bu değer üzerinden satış gerçekleştirilecektir. İcra memuru, haczedilen malların değerini kendisi takdir edebilir veya gerekirse bilirkişi marifetiyle değer tespiti yapılabilir (İİK m. 87). Özellikle değeri yüksek veya özellik arz eden mallar için bilirkişi incelemesi yapılması önemlidir. Bilirkişi ücreti, alacaklı tarafından ödenir.
Örnek: İcra memuru, borçlunun antika vazosunu haczetmiş ve tutanağa vazonun cinsi, yüksekliği, üzerindeki desenler gibi özellikleri ile tahmini değerini yazmıştır. Vazonun değerinin yüksek olması nedeniyle, bilirkişi marifetiyle değer tespiti yapılmasına karar verilmiştir.
Üçüncü Kişilerin Hak İddiası (İstihkak İddiası)
Haczedilen malın borçluya ait olmadığına dair üçüncü bir kişi tarafından hak iddia edilmesi durumunda, bu duruma istihkak iddiası denir. İcra memuru bu iddiayı tutanağa geçirir ve durumu alacaklıya ve borçluya bildirir (İİK m. 97). Alacaklı veya borçlu, bu iddiaya itiraz edebilir. İtiraz süresi, öğrenme tarihinden itibaren 7 gündür (İİK m. 97/1). Alacaklı itiraz ederse, icra mahkemesi tarafından istihkak davası açılması için üçüncü kişiye süre verilir. İstihkak davası açılması halinde, dava sonuçlanıncaya kadar haciz işlemi durdurulabilir (İİK m. 97/7). İstihkak davası, basit yargılama usulüne tabidir. İstihkak davasında ispat yükü, malın borçlunun elinde olması halinde üçüncü kişiye, malın üçüncü kişinin elinde olması halinde ise alacaklıya aittir (İİK m. 97/a).
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin 2017/1234 E., 2017/5678 K. sayılı kararında, "Üçüncü kişinin istihkak iddiasının ciddi emareler taşıması halinde, haczin durdurulması gerektiği" belirtilmiştir. Bu karar, istihkak iddiasının değerlendirilmesinde dikkate alınacak kriterlere ilişkin önemli bir örnektir.
Haczedilen Malların Satışı
Haczedilen taşınır mallar, icra dairesi tarafından açık artırma yoluyla satılır (İİK m. 112 vd.). Satış, elektronik ortamda veya fiziki olarak yapılabilir. Satış ilanı yapılır ve ilgilenen kişilerin katılımı sağlanır. Satış ilanı, haczedilen malın niteliğine göre uygun vasıtalarla (örneğin, ilan panosu, internet sitesi, gazete) yapılır (İİK m. 114). Satıştan elde edilen bedel, öncelikle haciz masraflarını karşılamak için kullanılır. Kalan miktar ise, alacaklının alacağını ödemek için kullanılır. Eğer satış bedeli, alacaklının alacağını tamamen karşılamaya yetmezse, alacaklı kalan alacağı için borçluya karşı takip yapmaya devam edebilir. Satıştan elde edilen bedelden, öncelikle rehinli alacaklar ödenir (İİK m. 139). Satış, İcra ve İflas Kanunu Yönetmeliği'nde belirtilen usul ve esaslara göre yapılır.
Örnek: Borçlunun haczedilen otomobili, açık artırma yoluyla 50.000 TL'ye satılmıştır. Haciz masrafları 2.000 TL olduğuna göre, kalan 48.000 TL alacaklının alacağına mahsup edilecektir.
Sonuç ve Öneriler
Taşınır mal haczi, alacaklının alacağını tahsil etmesinde önemli bir araçtır. Ancak, haciz işleminin hukuka uygun olarak yapılması, borçlunun ve üçüncü kişilerin haklarının korunması açısından büyük önem taşır. İcra memurlarının, haciz işlemlerini titizlikle yürütmesi, haczedilemeyecek mallara dikkat etmesi ve üçüncü kişilerin hak iddialarını dikkate alması gerekmektedir. Alacaklıların ise, haciz taleplerini hazırlarken güncel mevzuata ve Yargıtay kararlarına uygun hareket etmeleri, olası hak kayıplarını önleyecektir. Ayrıca, borçluların da haklarını bilmeleri ve gerektiğinde hukuki yardım almaları önemlidir. Özellikle istihkak iddiaları ve haczedilemezlik şikayetleri konusunda hukuki destek almak, hak kayıplarını önleyebilir. Haciz işlemlerinde, İcra ve İflas Kanunu'nun ilgili maddelerine ve Yargıtay'ın güncel içtihatlarına dikkat edilmesi, hukuki sorunların önüne geçilmesine yardımcı olacaktır.
```