Madde 185: Türk Ceza Kanunu'nda Çocuk Düşürme Suçu (Kürtaj)
Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 185. maddesi, halk arasında kürtaj olarak bilinen çocuk düşürme suçunu düzenlemektedir. Bu madde, gebeliğin belirli bir aşamasındaki ceninin yaşam hakkını korumayı amaçlamakta ve hukuka aykırı olarak yapılan çocuk düşürme eylemlerini cezalandırmaktadır. Ancak, belirtmek gerekir ki, TCK madde 185 mutlak bir yasak öngörmemekte, belirli şartlar altında kürtajın yasal olarak yapılabileceğini kabul etmektedir. Bu makalede, TCK'nın 185. maddesi detaylı bir şekilde incelenecek, maddenin anlamı, kapsamı, uygulama alanları, ilgili yargı kararları, değişiklik geçmişi (eğer varsa), pratik uygulama örnekleri, diğer kanunlarla ilişkisi, ceza ve yaptırımları, istisnaları ve sınırları, güncel uygulamadaki sorunlar ve çözüm önerileri ele alınacaktır.
1. Madde Metni
Türk Ceza Kanunu Madde 185:
(1) Rızası olmaksızın bir kadının çocuğunu düşürten kişi, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Rızası ile hamile olan kadının çocuğunu düşüren kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) Birinci fıkrada belirtilen fiilin kadının ölümüne neden olması halinde, on yıldan on beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(4) İkinci fıkrada belirtilen fiilin kadının ölümüne neden olması halinde, dört yıldan sekiz yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
2. Maddenin Anlamı ve Kapsamı
TCK'nın 185. maddesi, çocuk düşürme suçunu iki temel şekilde ele almaktadır:
- Rızası Olmaksızın Çocuk Düşürme (Madde 185/1): Bu fıkra, hamile bir kadının özgür ve aydınlatılmış rızası olmadan çocuğunun düşürülmesini suç olarak tanımlamaktadır. Bu durumda fail, kadının beden bütünlüğüne, üreme sağlığına ve özerkliğine karşı bir saldırı gerçekleştirmiş olur. Bu fiil, aynı zamanda kişiyi hürriyetinden yoksun kılma veya kasten yaralama gibi başka suçları da oluşturabilir.
- Rızası ile Çocuk Düşürme (Madde 185/2): Bu fıkra, hamile kadının rızası ile çocuğunun düşürülmesini suç olarak tanımlamaktadır. Ancak, bu durumda ceza miktarı, rıza olmaksızın çocuk düşürme suçuna göre daha düşüktür. Kanun koyucu, kadının kendi bedeni üzerindeki karar verme hakkını dikkate alarak bu ayrımı yapmıştır. Ancak, bu fıkranın uygulanabilmesi için kürtajın yasal sınırlar içinde yapılması gerekmektedir. Yasal sınırlar dışında yapılan kürtajlar da suç teşkil edecektir.
Maddenin kapsamı, anne rahmindeki ceninin belirli bir gelişim evresine kadar korunmasını ve kadının üreme sağlığının güvence altına alınmasını amaçlamaktadır. Türk hukukunda ceninin hukuki statüsü tartışmalı olmakla birlikte, TCK 185. madde ile belirli bir koruma sağlandığı kabul edilmektedir.
3. Maddenin Uygulama Alanları
TCK'nın 185. maddesi, aşağıdaki durumlarda uygulama alanı bulur:
- Yetkisiz Kişilerce Yapılan Kürtajlar: Tıp doktoru olmayan veya ilgili mevzuat uyarınca kürtaj yapma yetkisi bulunmayan kişilerce yapılan çocuk düşürme işlemleri. Bu kişilerin eylemleri, aynı zamanda "sağlık meslek mensubu olmayanların hasta tedavi etmesi" suçunu da oluşturabilir (TCK m. 252).
- Rıza Dışı Kürtajlar: Hamile kadının özgür ve aydınlatılmış rızası olmadan yapılan çocuk düşürme işlemleri. Bu durum, kadının beden bütünlüğüne, üreme sağlığına ve özerkliğine karşı bir saldırı niteliğindedir.
- Yasal Sınırları Aşan Kürtajlar: Türkiye'de kürtajın yasal sınırları Nüfus Planlaması Hakkında Kanun ve ilgili mevzuat ile belirlenmiştir. Bu sınırların aşılması durumunda (örneğin, 10 haftayı aşan gebeliklerde, yasal istisnalar dışında yapılan kürtajlar), TCK'nın 185. maddesi uygulama alanı bulur.
4. Yargıtay Kararlarından Örnekler
Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 2013/1-278 E., 2014/512 K. sayılı kararında: "Çocuk düşürme suçu, anne rahmindeki ceninin yaşam hakkını korumayı amaçlayan bir suçtur. Bu suçun oluşabilmesi için, ceninin canlı olması ve düşürme eyleminin bu canlılığa son vermesi gerekmektedir." (Bu karar, metinde yer aldığı için korunmuştur. Ancak, güncel kararların da araştırılması faydalı olacaktır.)
Yargıtay 1. Ceza Dairesi, 2016/1234 E., 2017/5678 K. sayılı kararında: "Hamile kadının rızası olmadan yapılan çocuk düşürme eylemi, sadece çocuğun yaşam hakkına değil, aynı zamanda kadının beden bütünlüğüne ve üreme özgürlüğüne de bir saldırı niteliğindedir." (Bu karar, metinde yer aldığı için korunmuştur. Ancak, güncel kararların da araştırılması faydalı olacaktır.)
(Not: Güncel Yargıtay kararlarının taranması ve eklenmesi, makalenin güncelliği açısından önemlidir. Özellikle, TCK'nın 185. maddesinin yorumlanması ve uygulanmasıyla ilgili güncel içtihatlar incelenmelidir.)
5. Maddenin Değişiklik Geçmişi
TCK'nın 185. maddesinde, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun yürürlüğe girdiği tarihten (1 Haziran 2005) itibaren önemli bir değişiklik yapılmamıştır. Ancak, ilgili diğer kanunlardaki değişiklikler (örneğin, Nüfus Planlaması Hakkında Kanun'daki değişiklikler) ve Yargıtay'ın içtihatları, maddenin yorumlanması ve uygulanması üzerinde etkili olmuştur.
6. Pratik Uygulama Örnekleri
- Örnek 1: Bir tıp doktoru, hamile bir kadının özgür ve aydınlatılmış rızası olmadan, kadının bilgisi dışında kürtaj yaparsa, TCK'nın 185/1. maddesi uyarınca cezalandırılır. Bu durumda, doktorun eylemi aynı zamanda görevi kötüye kullanma suçunu da oluşturabilir (TCK m. 257).
- Örnek 2: Hamile bir kadın, yasal kürtaj süresi olan 10 haftayı aşmış olmasına rağmen (ve herhangi bir tıbbi zorunluluk olmaksızın), kürtaj yaptırırsa ve bu eylemi gerçekleştiren doktor da bu durumu bilerek ve isteyerek hareket ederse, hem kadın hem de doktor TCK'nın 185/2. maddesi uyarınca cezalandırılabilir. Ancak, kadının bu eyleminden dolayı cezalandırılması, suçun manevi unsurunun varlığına ve kastının tespitine bağlıdır.
- Örnek 3: Bir kişi, hamile bir kadını zorla bir yere götürerek, çocuğunu düşürmesine neden olursa, TCK'nın 185/1. maddesi uyarınca cezalandırılır. Ayrıca, cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (TCK m. 109) ve kasten yaralama (TCK m. 86) gibi başka suçlardan da cezalandırılabilir.
7. Maddenin Diğer Kanunlarla İlişkisi
TCK'nın 185. maddesi, aşağıdaki kanunlarla yakından ilişkilidir:
- Nüfus Planlaması Hakkında Kanun (Kanun Numarası: 2827): Bu kanun, kürtajın yasal sınırlarını (genellikle 10 hafta) ve koşullarını belirlemektedir. Kanunun ilgili maddelerinin güncel hali incelenmelidir.
- Hasta Hakları Yönetmeliği: Bu yönetmelik, hastaların bilgilendirilme, rıza alma ve tedaviye katılma haklarını düzenlemektedir. Kürtaj kararı öncesinde kadının bilgilendirilmesi ve özgür iradesiyle rıza vermesi, bu yönetmelik kapsamında değerlendirilmelidir.
- Tıbbi Deontoloji Nizamnamesi: Bu nizamname, tıp doktorlarının mesleki etik kurallarını belirlemektedir. Doktorların kürtaj konusundaki vicdani ret hakları ve bu hakkın kullanımı, bu nizamname çerçevesinde değerlendirilmelidir.
- Uluslararası Sözleşmeler: Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası insan hakları sözleşmeleri (örneğin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi), kadının üreme sağlığı ve özerkliği ile ilgili hükümler içerebilir ve TCK'nın 185. maddesinin yorumlanmasında dikkate alınabilir.
8. Maddenin Ceza ve Yaptırımları
TCK'nın 185. maddesi uyarınca, çocuk düşürme suçunun cezaları aşağıdaki gibidir:
- Rızası Olmaksızın Çocuk Düşürme (Madde 185/1): 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası.
- Rızası ile Çocuk Düşürme (Madde 185/2): 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası.
- Rızası Olmaksızın Çocuk Düşürme Sonucu Ölüm (Madde 185/3): 10 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası.
- Rızası ile Çocuk Düşürme Sonucu Ölüm (Madde 185/4): 4 yıldan 8 yıla kadar hapis cezası.
Ayrıca, fail hakkında Türk Ceza Kanunu'nun genel hükümleri (örneğin, cezada indirim veya artırım nedenleri) ve diğer ilgili kanunlar uyarınca diğer yaptırımlar da uygulanabilir. Örneğin, doktorun meslekten men edilmesi veya belirli haklardan yoksun bırakılması gibi.
9. Maddenin İstisnaları ve Sınırları
TCK'nın 185. maddesinin bazı istisnaları ve sınırları bulunmaktadır. Bu istisnalar, genellikle Nüfus Planlaması Hakkında Kanun ve ilgili mevzuat ile belirlenir:
- Tıbbi Zorunluluk: Hamile kadının hayatını kurtarmak veya sağlığını ciddi şekilde tehlikeye sokan bir durumu önlemek için çocuk düşürme zorunlu ise, bu eylem suç teşkil etmez. Bu durum, genellikle bir heyet raporu ile belgelenir.
- Tecavüz Sonucu Hamilelik: Tecavüz sonucu hamile kalan kadınlar, belirli koşullar altında (örneğin, gebeliğin belirli bir haftayı aşmamış olması ve yetkili mercilerden izin alınması) yasal olarak kürtaj yaptırabilirler. Bu durum, genellikle savcılık soruşturması veya mahkeme kararı ile belgelenir.
- Ceninin Sağlıksız Olması: Ceninin yaşamla bağdaşmayan veya doğduktan sonra yaşamını önemli ölçüde etkileyecek bir hastalığı veya sakatlığı varsa, belirli koşullar altında (örneğin, uzman hekim raporu ile belgelenmesi) yasal olarak kürtaj yapılabilir.
Bu istisnaların uygulanabilmesi için, ilgili yasal prosedürlerin takip edilmesi ve gerekli belgelerin sunulması gerekmektedir. Aksi takdirde, kürtaj eylemi suç teşkil edebilir.
10. Güncel Uygulamadaki Sorunlar ve Çözüm Önerileri
TCK'nın 185. maddesinin uygulanmasında bazı sorunlar yaşanabilmektedir:
- Yasal Kürtaj Sınırının Belirlenmesi: Türkiye'de yasal kürtaj sınırı olan 10 hafta, bazı çevrelerce bilimsel ve etik açıdan tartışmalı bulunmakta ve kadınların sağlık haklarını kısıtladığı yönünde eleştiriler bulunmaktadır. Bu sürenin, tıbbi gelişmeler ve kadının özel durumu dikkate alınarak yeniden değerlendirilmesi önerilmektedir.
- Kürtaj Hakkına Erişim Zorlukları: Özellikle kırsal bölgelerde, muhafazakar çevrelerde ve bazı kamu hastanelerinde, kadınların kürtaj hakkına erişimi zorlaşabilmektedir. Bu durum, yasa dışı ve sağlıksız koşullarda kürtajların artmasına ve kadınların sağlığının tehlikeye girmesine neden olabilmektedir. Kürtaj hizmetlerinin yaygınlaştırılması, kadınların bilgilendirilmesi ve erişimin kolaylaştırılması gerekmektedir.
- Sağlık Personelinin Vicdani Ret Hakkı: Sağlık personelinin vicdani ret hakkı, kürtaj hizmetlerine erişimi zorlaştırabilmektedir. Bu hakkın kullanımı, kadınların sağlık haklarını ihlal etmeyecek şekilde düzenlenmeli ve alternatif çözümler (örneğin, başka bir sağlık kuruluşuna yönlendirme) sağlanmalıdır.
- Bilgilendirme Eksikliği: Kadınların kürtajın yasal sınırları, koşulları ve riskleri hakkında yeterince bilgilendirilmemesi, bilinçli karar vermelerini engelleyebilmektedir. Bu konuda kamu spotları, broşürler ve danışmanlık hizmetleri ile bilgilendirme çalışmalarının yapılması önemlidir.
Bu sorunların çözümü için aşağıdaki öneriler sunulabilir:
- Yasal Kürtaj Sınırının Gözden Geçirilmesi: Yasal kürtaj sınırı, bilimsel ve etik gelişmeler, uluslararası uygulamalar ve kadının özel durumu dikkate alınarak yeniden değerlendirilmelidir.
- Kürtaj Hakkına Erişimin Kolaylaştırılması: Kadınların kürtaj hakkına erişimini kolaylaştırmak için, sağlık hizmetlerinin yaygınlaştırılması, kamu hastanelerinde kürtaj hizmetlerinin sunulması ve bilgilendirme çalışmalarının yapılması gerekmektedir.
- Sağlık Personelinin Vicdani Ret Hakkının Dengelenmesi: Sağlık personelinin vicdani ret hakkı, kadınların sağlık haklarını ihlal etmeyecek şekilde dengelenmeli ve alternatif çözümler sağlanmalıdır.
- Bilgilendirme Çalışmalarının Yapılması: Kadınların kürtajın yasal sınırları, koşulları ve riskleri hakkında yeterince bilgilendirilmesi için kamu spotları, broşürler ve danışmanlık hizmetleri ile bilgilendirme çalışmalarının yapılması önemlidir.
Sonuç ve Öneriler
TCK'nın 185. maddesi, çocuk düşürme suçunu düzenleyerek anne rahmindeki ceninin belirli bir aşamadaki yaşam hakkını korumayı ve kadının üreme sağlığını güvence altına almayı amaçlamaktadır. Ancak, maddenin uygulanmasında bazı sorunlar yaşanmakta ve bu sorunların çözümü için yasal düzenlemeler yapılması ve uygulamaların iyileştirilmesi gerekmektedir. Özellikle, yasal kürtaj sınırının gözden geçirilmesi, kürtaj hakkına erişimin kolaylaştırılması, sağlık personelinin vicdani ret hakkının dengelenmesi ve kadınların yeterince bilgilendirilmesi, kadınların sağlık haklarının korunması açısından büyük önem taşımaktadır. Bu konuda yapılacak çalışmalar, hem kadınların sağlığını koruyacak hem de hukukun üstünlüğü ilkesine uygun bir uygulama sağlayacaktır.
```