TCK 340: İş ve Çalışma Özgürlüğü İhlali Cezası Nedir? - Yılmazlar Hukuk Bürosu
Yılmazlar Hukuk Bürosu /blog/tck-340-is-ve-calisma-ozgurlugu-ihlali-cezasi-nedir
```html





Madde 340: İş ve Çalışma Hürriyetinin İhlali



Madde 340: İş ve Çalışma Hürriyetinin İhlali



Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 340. maddesi, kişilerin iş ve çalışma hürriyetini ihlal eden fiilleri cezalandırmayı amaçlar. Bu madde, bireylerin serbestçe meslek seçme, çalışma ve iş kurma haklarını güvence altına alarak, ekonomik ve sosyal hayattaki özgürlüklerini korumayı hedefler. Bu hak, Anayasa'nın 48. maddesiyle de güvence altına alınmıştır.



İlgili Kanun Maddesi



Türk Ceza Kanunu Madde 340:


(1) Cebir veya tehdit kullanarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla, bir kimsenin iş veya çalışma hürriyetini engelleyen kişiye, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası verilir.


(2) Cebir veya tehdit kullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla, bir kimsenin toplu iş sözleşmesi yapma veya yapılmış olan bir toplu iş sözleşmesine uyma hürriyetini engelleyen kişiye, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir.



Maddenin Anlamı ve Kapsamı



Madde 340/1: İş veya Çalışma Hürriyetinin Engellenmesi


Bu fıkra, bir kimsenin iş veya çalışma hürriyetini cebir, tehdit veya hukuka aykırı başka bir davranışla engelleyen kişiyi cezalandırmaktadır. Buradaki "iş veya çalışma hürriyeti", Anayasa'nın 48. maddesinde güvence altına alınan, herkesin dilediği alanda çalışma ve meslek seçme özgürlüğünü ifade eder. Bu özgürlük, bireylerin ekonomik bağımsızlıklarını kazanmalarını ve kendi geçimlerini sağlamalarını mümkün kılar. Anayasa Mahkemesi de kararlarında bu hürriyetin önemini vurgulamıştır (Örn: Anayasa Mahkemesi, E.2015/102, K.2018/85, 12.07.2018).



  • Cebir: Fiziksel güç kullanmak, zorlamak anlamına gelir. Örneğin, bir kişinin işe gitmesini engellemek için yolunu kesmek, onu darp etmek cebir kapsamındadır. Cebir, mağdurun iradesini tamamen ortadan kaldıracak nitelikte olmalıdır.

  • Tehdit: Bir kişiye zarar vereceğine dair sözlü veya yazılı beyanda bulunmak, korkutmak anlamına gelir. Örneğin, "İşten ayrılmazsan seni öldürürüm" şeklinde bir tehdit bu kapsamdadır. Tehdidin, mağdurun üzerinde ciddi bir korku yaratacak nitelikte olması gerekir.

  • Hukuka Aykırı Başka Bir Davranış: Cebir ve tehdit dışında, hukuka aykırı olan ve bir kişinin iş veya çalışma hürriyetini engelleyen her türlü davranışı kapsar. Örneğin, bir işverenin çalışanını sendikaya üye olmaktan alıkoymak için baskı yapması, mobbing uygulaması veya yasal olmayan yollarla işten çıkarması bu kapsamda değerlendirilebilir. Bu davranışın, cebir ve tehdit kadar yoğun olmasa da, mağdurun iradesini etkileyebilecek nitelikte olması gerekir.


Uygulama Alanı: Bu fıkra, işçi-işveren ilişkilerinde, rekabet ortamında veya kişisel husumetlerde ortaya çıkabilecek her türlü iş veya çalışma hürriyetini engelleme durumunda uygulanabilir. Örneğin, bir işverenin, rakip firmaya geçen eski çalışanını, o firmadaki işinden ayrılması için tehdit etmesi bu madde kapsamında değerlendirilebilir.



Yargıtay Kararı Örneği: Yargıtay 4. Ceza Dairesi'nin 2015/18410 Esas, 2016/6379 Karar sayılı kararında, sanığın, katılanın çalıştığı işyerine giderek, "Burada çalışmayacaksın, seni buradan göndereceğim" şeklinde sözler söylemesi ve katılanın işten ayrılmasına neden olması halinde, TCK 340/1 maddesi uyarınca iş ve çalışma hürriyetini engelleme suçunun oluştuğuna hükmedilmiştir.



Madde 340/2: Toplu İş Sözleşmesi Hürriyetinin Engellenmesi


Bu fıkra, bir kimsenin toplu iş sözleşmesi yapma veya yapılmış bir toplu iş sözleşmesine uyma hürriyetini cebir, tehdit veya hukuka aykırı başka bir davranışla engelleyen kişiyi cezalandırmaktadır. Toplu iş sözleşmesi, işçi sendikaları ile işveren veya işveren sendikaları arasında yapılan ve iş şartlarını düzenleyen sözleşmedir. Bu fıkra, sendikal özgürlüğü ve toplu pazarlık hakkını korumayı amaçlar. Bu haklar, Anayasa'nın 51. maddesi ve uluslararası sözleşmelerle de güvence altına alınmıştır (Örn: ILO'nun 87 ve 98 sayılı sözleşmeleri).



  • Toplu İş Sözleşmesi Yapma Hürriyeti: İşçi ve işveren sendikalarının serbestçe toplu iş sözleşmesi yapabilme hakkını ifade eder. Bu hak, sendikaların serbestçe örgütlenebilmesi ve üyelerinin haklarını koruyabilmesi için önemlidir.

  • Toplu İş Sözleşmesine Uyma Hürriyeti: Yapılmış bir toplu iş sözleşmesinin hükümlerine uyma ve bu sözleşmeden kaynaklanan haklardan yararlanma özgürlüğünü ifade eder. Bu hak, işçilerin toplu iş sözleşmesiyle elde ettikleri hakların korunmasını sağlar.


Uygulama Alanı: Bu fıkra, sendikal faaliyetler sırasında, toplu pazarlık süreçlerinde veya toplu iş sözleşmesinin uygulanması aşamasında ortaya çıkabilecek engelleme durumlarında uygulanabilir. Örneğin, bir işverenin, sendika üyesi işçilere baskı yaparak toplu iş sözleşmesinden vazgeçmelerini sağlamaya çalışması veya sendika yöneticilerini tehdit etmesi bu madde kapsamında değerlendirilebilir.



Yargıtay Kararı Örneği: Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin 2008/13648 Esas, 2009/10381 Karar sayılı kararında, sanığın, sendika üyesi işçilere, sendikadan ayrılmaları halinde işten çıkarılmayacakları, aksi takdirde işten çıkarılacakları yönünde telkinde bulunması halinde, TCK 340/2 maddesi uyarınca toplu iş sözleşmesi hürriyetini engelleme suçunun oluştuğuna hükmedilmiştir.



Maddelerin Değişiklik Geçmişi



TCK'nın 340. maddesinde, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren önemli bir değişiklik yapılmamıştır. Ancak, 6352 sayılı Kanun ile bazı suçlara ilişkin ceza miktarlarında değişiklik yapılmıştır. Zaman içinde Yargıtay kararlarıyla maddenin kapsamı ve uygulama alanı daha da netleşmiştir. Yargıtay, özellikle sendikal hakların korunması konusunda önemli kararlar vermiştir.



Pratik Uygulama Örnekleri




  • Bir işverenin, rakip firmada çalışmaya başlayan eski çalışanını tehdit ederek, o firmadan ayrılmasını istemesi.

  • Bir sendika yöneticisinin, sendikaya üye olmayan işçilere baskı yaparak, sendikaya üye olmalarını sağlamaya çalışması (Bu durum, sendika özgürlüğünü ihlal ettiği için suç teşkil edebilir).

  • Bir grup işçinin, işyerinde grev yapmak isteyen diğer işçileri engellemek için şiddet kullanması.

  • Bir işverenin, hamile bir çalışanı, yasal haklarını kullanmaması için baskı altında tutması.

  • Bir kişinin, bir başkasının internet üzerinden iş başvurusu yapmasını engellemek için sahte bilgilerle başvurular yapması.



Maddelerin Diğer Kanunlarla İlişkisi



TCK'nın 340. maddesi, Anayasa'nın 48. maddesi (Çalışma ve Sözleşme Hürriyeti) ve 51. maddesi (Sendika Kurma Hakkı) ile doğrudan ilişkilidir. Ayrıca, 4857 sayılı İş Kanunu, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu gibi kanunlarla da bağlantılıdır. Özellikle Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu, sendikal hakların kapsamını ve kullanımını düzenler.



Maddelerin Ceza ve Yaptırımları




  • Madde 340/1: Altı aydan iki yıla kadar hapis cezası.

  • Madde 340/2: Bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası.


Bu suçlar için adli para cezası da uygulanabilir. Ayrıca, suçun niteliğine göre Türk Ceza Kanunu'nun diğer maddelerinde yer alan cezalar da uygulanabilir (Örn: Tehdit suçu, Kasten Yaralama suçu).



Maddelerin İstisnaları ve Sınırları



Maddenin uygulanabilmesi için, cebir, tehdit veya hukuka aykırı davranışın, iş veya çalışma hürriyetini veya toplu iş sözleşmesi hürriyetini doğrudan engellemesi gerekmektedir. Örneğin, bir işverenin, işçinin performansından memnun olmaması nedeniyle işten çıkarması, bu madde kapsamında değerlendirilmez. Çünkü bu durumda, işverenin İş Kanunu'ndan kaynaklanan haklı bir sebebi olabilir ve bu durum, işçinin çalışma hürriyetini doğrudan engelleme amacı taşımamaktadır. Ancak, işverenin işten çıkarma yetkisini kötüye kullanarak, sendika üyesi olduğu için işçiyi işten çıkarması durumunda, bu madde uygulanabilir.


Ayrıca, bir kişinin ekonomik durumu nedeniyle istediği işi bulamaması veya istediği ücreti alamaması da bu madde kapsamında değerlendirilmez. Çünkü bu durumda, iş veya çalışma hürriyetini engelleyen bir cebir, tehdit veya hukuka aykırı davranış bulunmamaktadır.



Güncel Uygulamadaki Sorunlar ve Çözüm Önerileri



Günümüzde, özellikle internet ve sosyal medya üzerinden yapılan tehditler ve baskılar, iş ve çalışma hürriyetini ihlal etme potansiyeli taşımaktadır. Bu tür durumlarda, delil toplama ve failin tespiti zor olabilmektedir. Bu nedenle, bu tür suçlarla mücadelede, bilişim teknolojileri uzmanlarından destek alınması ve etkin soruşturma yöntemlerinin kullanılması önemlidir. Ayrıca, işverenlerin ve sendika yöneticilerinin, çalışanların ve üyelerin haklarına saygı göstermesi ve yasalara uygun davranması, bu tür suçların önlenmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Sosyal medya platformlarının da bu tür suçların önlenmesi için daha aktif rol alması ve ihbar mekanizmalarını güçlendirmesi gerekmektedir.


Çözüm önerileri olarak şunlar sayılabilir:



  • Bilişim suçları konusunda uzmanlaşmış savcı ve hakim sayısının artırılması.

  • İnternet ve sosyal medya üzerinden yapılan tehditlerin takibi için özel birimler kurulması.

  • İşveren ve sendika yöneticilerine yönelik eğitim programları düzenlenmesi.

  • Çalışanların ve üyelerin hakları konusunda bilinçlendirilmesi için kampanyalar düzenlenmesi.



Sonuç ve Öneriler



TCK'nın 340. maddesi, bireylerin iş ve çalışma hürriyetini koruma altına alarak, ekonomik ve sosyal hayattaki özgürlüklerini güvence altına almaktadır. Ancak, günümüzdeki değişen koşullar ve yeni teknolojilerin ortaya çıkmasıyla birlikte, bu maddenin uygulanmasında bazı sorunlar yaşanabilmektedir. Bu nedenle, yargı kararlarıyla maddenin kapsamı ve uygulama alanı sürekli olarak güncellenmeli ve yeni ortaya çıkan sorunlara çözüm üretilmelidir. Ayrıca, toplumda iş ve çalışma hürriyetinin önemi konusunda farkındalık yaratılması, bu tür suçların önlenmesinde önemli bir rol oynayacaktır. Özellikle sendikal hakların korunması ve toplu pazarlık özgürlüğünün güvence altına alınması, sosyal adaletin sağlanması açısından büyük önem taşımaktadır.


Öneriler:



  • Yargıtay'ın bu maddeyle ilgili içtihatlarının düzenli olarak takip edilmesi ve güncel gelişmelere göre yorumlanması.

  • İşverenlerin ve sendika yöneticilerinin, çalışanların ve üyelerin hakları konusunda bilgilendirilmesi için seminerler düzenlenmesi.

  • Çalışanların ve üyelerin, haklarını arama konusunda cesaretlendirilmesi ve desteklenmesi.

  • Bu maddeyle ilgili olarak kamuoyunda farkındalık yaratılması için kampanyalar düzenlenmesi.





```
Hukuki Danışmanlık