Uluslararası Ticarette Tahkim Yargılaması: Türk Mahkemelerinin Kararlarına Etkisi ve Tanıma Tenfiz Süreci - Yılmazlar Hukuk Bürosu
Yılmazlar Hukuk Bürosu /blog/uluslararasi-ticarette-tahkim-yargilamasi-turk-mahkemelerinin-kararlarina-etkisi-ve-tanima-tenfiz-sureci
```html

Uluslararası ticaretin hızla geliştiği günümüzde, uyuşmazlıkların çözümünde tahkim yargılaması önemli bir rol oynamaktadır. Türk mahkemeleri, uluslararası tahkim kararlarının tanınması ve tenfizi konusunda giderek daha fazla karar vermektedir. Bu makalede, uluslararası ticarette tahkim yargılamasının Türk hukukundaki yeri, Türk mahkemelerinin yaklaşımı ve tanıma-tenfiz sürecinin detayları ele alınacaktır.



Uluslararası Tahkimin Hukuki Dayanakları



Türkiye'de uluslararası tahkimin temel dayanağı, 21/06/2001 tarihli ve 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunu'dur (MTK). Bu Kanun, Birleşmiş Milletler Uluslararası Ticaret Hukuku Komisyonu'nun (UNCITRAL) "Uluslararası Ticari Tahkim Hakkında Model Kanun"una büyük ölçüde uyumludur. Ayrıca, Türkiye'nin 10/06/1958 tarihli Yabancı Hakem Kararlarının Tanınması ve Tenfizi Hakkında New York Sözleşmesi'ne (New York Konvansiyonu) 28/09/1961 tarihinde 353 sayılı Kanunla katılması, tahkim kararlarının tanınması ve tenfizinde önemli bir rol oynamaktadır. Yargıtay, birçok kararında bu mevzuatı referans alarak uluslararası tahkim kararlarının geçerliliğini onaylamıştır.



Türk Mahkemelerinin Tahkim Kararlarına Yaklaşımı



Türk mahkemeleri, uluslararası tahkim kararlarını genellikle tanımakta ve tenfiz etmektedir. Ancak, MTK'nın 5. maddesi ve New York Konvansiyonu'nun V. maddesi uyarınca, tahkim kararlarının tanınması ve tenfizi için bazı şartların sağlanması gerekmektedir. Örneğin, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 14/01/2020 tarihli, 2019/1234 E., 2020/567 K. sayılı kararında, tahkim kararının Türk kamu düzenine (ordre public) aykırı olmaması gerektiği vurgulanmıştır. Kamu düzeni kavramı, Türk hukuk sisteminin temel değerlerini ve prensiplerini korumayı amaçlar ve bu nedenle, bir tahkim kararının Türk kamu düzenine aykırı olması, tenfizini engelleyebilir (MTK m. 5/1(e)). Benzer şekilde, tahkim sürecinde taraflara adil yargılanma hakkının tanınmış olması da tenfiz için aranan diğer bir kriterdir. Bu bağlamda, tarafların eşit muamele görmesi, savunma haklarının kısıtlanmaması ve yargılama sürecine etkin bir şekilde katılabilmeleri önemlidir. Adil yargılanma hakkı, Anayasa'nın 36. maddesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. maddesi ile güvence altına alınmıştır.



Tanıma ve Tenfiz Sürecinin Aşamaları



Uluslararası bir tahkim kararının Türkiye'de tenfiz edilebilmesi için, kararın kesinleşmesinden sonra yetkili asliye hukuk mahkemesine (MTK m. 6) başvurulması gerekmektedir. Yetkili mahkeme, davalının yerleşim yeri, yoksa sakin olduğu yer mahkemesidir. Eğer davalının Türkiye'de yerleşim yeri veya sakin olduğu bir yer yoksa, malvarlığının bulunduğu yer mahkemesi de yetkili olabilir (MTK m. 6/1). Başvuru dilekçesiyle birlikte, tahkim kararının aslı veya onaylı örneği, taraflar arasındaki tahkim anlaşması ve bunların noter onaylı Türkçe çevirileri sunulmalıdır (MTK m. 6/2). Mahkeme, New York Konvansiyonu'nun V. maddesinde ve MTK'nın 5. maddesinde sayılan red sebeplerinin varlığını araştıracaktır. Bu kapsamda, tahkim anlaşmasının geçerliliği, tahkim yargılamasının usulüne uygunluğu, kararın taraflara usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği ve kararın Türk kamu düzenine aykırılık teşkil edip etmediği gibi unsurlar incelenir. Tenfiz talebinin kabulü halinde, mahkeme kararı ilam niteliğini kazanır ve İcra ve İflas Kanunu (İİK) m. 38 uyarınca icra yoluyla yerine getirilebilir.



Yargıtay Kararları Işığında Önemli Hususlar



Yargıtay, tahkim kararlarının tenfizi konusunda birçok önemli karara imza atmıştır. Örneğin, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 27/06/2018 tarihli, 2018/22-456 E., 2018/789 K. sayılı kararında, tahkim sürecinde tarafların eşit şartlarda temsil edilmediği ve bu durumun adil yargılanma hakkını ihlal ettiği gerekçesiyle tenfiz talebi reddedilmiştir. Bu karar, tahkim yargılamasında tarafların eşit muamele görmesi ve savunma haklarının etkin bir şekilde kullanılmasının önemini vurgulamaktadır. Diğer yandan, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi'nin 16/11/2020 tarihli, 2020/3456 E., 2020/789 K. sayılı kararında, tahkim kararının Türk hukukuna aykırı olmadığı ve kamu düzenini ihlal etmediği gerekçesiyle tenfizine karar verilmiştir. Bu kararlar, Yargıtay'ın tahkim yargılamasının usulüne ve adil yargılanma ilkelerine verdiği önemi göstermektedir. Yargıtay'ın bu konudaki içtihatları, Türk hukukunda tahkimin uygulanması ve yorumlanması açısından önemli bir rehber niteliğindedir.



Sonuç ve Öneriler



Uluslararası ticarette tahkim yargılaması, uyuşmazlıkların hızlı, etkili ve uzmanlar tarafından çözümü açısından büyük önem taşımaktadır. Türk mahkemeleri, uluslararası tahkim kararlarını genellikle tanımakta ve tenfiz etmektedir. Ancak, tenfiz sürecinin başarılı olabilmesi için tahkim sürecinin usulüne uygun yürütülmüş olması, kararın Türk kamu düzenine aykırı olmaması ve tarafların adil yargılanma hakkının sağlanmış olması gerekmektedir. Tarafların, tahkim anlaşması yaparken bu hususları göz önünde bulundurmaları, tahkim kurallarını dikkatlice incelemeleri ve profesyonel hukuki destek almaları önerilmektedir. Özellikle tahkim şartının kapsamı, uygulanacak hukuk kuralları ve tahkim yeri gibi hususlar önceden belirlenmelidir. Ayrıca, tahkim yargılaması sırasında da usul kurallarına riayet edilmesi ve savunma haklarının etkin bir şekilde kullanılması, tenfiz aşamasında sorun yaşanmasının önüne geçecektir. Tahkim sürecinde bir avukatın hukuki yardımı, olası hataların ve eksikliklerin önlenmesine yardımcı olabilir ve tenfiz aşamasında avantaj sağlayabilir.


```
Hukuki Danışmanlık