Vasiyetname iptali davası - Yılmazlar Hukuk Bürosu
Yılmazlar Hukuk Bürosu /blog/vasiyetname-iptali-davasi
```html

Vasiyetname iptali davası, miras hukukunun en karmaşık ve ihtilaflı alanlarından biridir. Bu davalar, bir vasiyetnamenin hukuken geçersiz sayılması talebiyle açılır ve genellikle mirasçılar arasında derin anlaşmazlıklara neden olur. Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 557-564. maddeleri, vasiyetname iptali davalarının temel hukuki dayanağını oluşturur. Bu makalede, vasiyetname iptali davalarının şartları, süreci, ispat yükü ve Yargıtay kararları ışığında detaylı bir inceleme sunulacaktır.



Vasiyetname İptali Davasının Hukuki Dayanakları



Vasiyetname iptali davaları, TMK'nın ilgili hükümleri çerçevesinde düzenlenir. İptal sebepleri, vasiyetnamenin kanunda öngörülen şekil şartlarına uygun olarak düzenlenmemesi, miras bırakanın ehliyetsiz olması, irade sakatlığı (hata, hile, tehdit veya cebir) bulunması veya vasiyetnamenin içeriğinin hukuka veya ahlaka aykırı olması şeklinde sıralanabilir. Örneğin, TMK m. 531 vd. hükümleri, resmi vasiyetname, el yazılı vasiyetname ve olağanüstü durumlarda sözlü vasiyetname düzenleme şekillerini detaylı olarak düzenlemektedir. Bu şekil şartlarına uyulmaması, vasiyetnamenin iptali için önemli bir gerekçe teşkil edebilir.



Vasiyetname İptali Davasının Şartları



Vasiyetname iptali davası açabilmek için belirli şartların sağlanması gerekmektedir. Bu şartlar şunlardır:



  • Dava Hakkı ve Menfaat Şartı: TMK m. 557 uyarınca, vasiyetnamenin iptalini isteme hakkı, mirasçı atanmamış veya vasiyetname ile kendilerine bir hak tanınmamış olsa bile, vasiyetname ile miras hakkı ihlal edilen yasal mirasçılara aittir. Bu kişiler, vasiyetnamenin iptalinde hukuki bir menfaate sahip olmalıdır.

  • İptal Sebeplerinin Varlığı: Vasiyetnamenin, yukarıda belirtilen şekil eksiklikleri, ehliyetsizlik, irade sakatlığı veya hukuka aykırılık gibi iptal sebeplerinden birini taşıması gerekmektedir.

  • Hak Düşürücü Süre: TMK m. 559'a göre, iptal davası açma hakkı, mirasçıların vasiyetnameyi ve iptal sebebini öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl ve her halde vasiyetnamenin açılma tarihinden itibaren on yıl geçmekle düşer. Ancak, vasiyetnamenin iptali sebebi, aynı zamanda bir def'i (itiraz) sebebi olarak her zaman ileri sürülebilir.



Yargıtay Kararları Işığında Vasiyetname İptali



Yargıtay, vasiyetname iptali davalarında önemli içtihatlar geliştirmiştir. Bu içtihatlar, vasiyetnamenin yorumlanması, şekil şartlarının değerlendirilmesi, miras bırakanın ehliyeti ve irade sakatlığı gibi konularda önemli rehberlik sağlamaktadır. Örneğin, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 14.02.2018 tarihli, 2017/3-575 E. 2018/223 K. sayılı kararında, miras bırakanın fiil ehliyetine sahip olup olmadığının tespiti için Adli Tıp Kurumu'ndan rapor alınmasının gerekliliği vurgulanmıştır. Yine Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 2017/1331 E. 2018/1766 K. sayılı kararında, vasiyetnamenin düzenlendiği sırada miras bırakanın iradesini etkileyen bir baskı veya cebir olup olmadığı hususunun titizlikle incelenmesi gerektiği belirtilmiştir.



Vasiyetname İptali Davasında İspat Yükü



Vasiyetname iptali davalarında ispat yükü, kural olarak davacı üzerindedir. Davacı, vasiyetnamenin geçersiz olduğunu iddia ettiği sebepleri ispat etmekle yükümlüdür. Örneğin, miras bırakanın ehliyetsiz olduğu iddia ediliyorsa, bu durumun hastane kayıtları, doktor raporları veya tanık beyanları ile ispatlanması gerekmektedir. İrade sakatlığı (hata, hile, tehdit) iddialarında da, bu sakatlığın varlığını gösteren delillerin sunulması gereklidir. Vasiyetnamenin şekil şartlarına aykırı düzenlendiği iddiası ise, vasiyetnamenin aslı veya sureti ile bilirkişi incelemesi yoluyla ispatlanabilir.



Vasiyetnamenin Tenkisi Davası ile Karşılaştırılması



Vasiyetname iptali davası ile karıştırılmaması gereken bir diğer dava türü de vasiyetnamenin tenkisi davasıdır. Tenkis davası, miras bırakanın saklı payları ihlal eden tasarruflarının (vasiyetname veya miras sözleşmesi) yasal sınırlar içerisine çekilmesi amacıyla açılır (TMK m. 560 vd.). İptal davasında vasiyetnamenin tamamının geçersizliği hedeflenirken, tenkis davasında sadece saklı payları aşan kısmının hükümsüzlüğü sağlanır. Bu iki dava türü arasındaki temel fark, talep edilen sonuç ve hukuki dayanak noktasıdır.



Sonuç ve Öneriler



Vasiyetname iptali davaları, miras hukukunun en hassas ve karmaşık alanlarından birini oluşturmaktadır. Bu davaların başarıyla sonuçlanabilmesi için, hukuki dayanakların eksiksiz bilinmesi, delillerin doğru ve etkili bir şekilde sunulması ve Yargıtay içtihatlarının dikkate alınması büyük önem taşır. Mirasçıların, vasiyetnamenin iptali için hak düşürücü sürelere riayet ederek zamanında harekete geçmeleri ve uzman bir avukattan hukuki destek almaları, hak kayıplarının önlenmesi açısından kritik öneme sahiptir. Ayrıca, vasiyetname düzenlenirken şekil şartlarına uyulması ve miras bırakanın iradesinin açık ve net bir şekilde ifade edilmesi, ileride çıkabilecek ihtilafların önüne geçilmesine yardımcı olacaktır.


```
Hukuki Danışmanlık